bir kadın susuyormuş.
bir gün tayip, hakkın rahmetine kavuşur ve öteki dünyaya gider. girişinde melekler onu karşılarlar. biri der ki :
"tayyip evladım, biz ahirete göçen herkesi birer günlüğüne cennete ve cehenneme yolluyoruz. ikisini de görür ve hangisinde kalmak istiyorsa ilelebet orada kalmasını kabul ediyoruz.
tayyip heyecanlanır "ama ben cennete gitmek istiyorum." der ve melekler ikisini de görmeden böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylerler ve tayyip, cehenneme götürülür.
içeri adımını atar atmaz bir de ne görsün ? her yer güllük gülistanlık, binbir çeşit meyve ağacı, sular pırıl pırıl akıyor. tayyip orada özal ve menderes gibi kişileri görür. kendisine içki teklif ederler ve tayip bunun haram olduğunu söyleyerek reddeder fakat meleklerden biri dünyanın sadece bir sınavdan ibaret olduğunu, ahirette her şeyin özgür olduğunu söyler ve tayyip içkisini içer ve çok güzel bir gün geçirir. ertesi gün ise melekler tarafından cennete götürülür ve oranın cehennemden farksız olduğunu ve orada da atatürk, inönü, ecevit, nazım hikmet gibi kişileri görür ve orada da güzel bir gün geçirir.
ertesi gün melekler nerede kalmak istediğini sorarlar. tayip; "bari benim kulvarımdan olan kişilerle beraber olayım." diyerek cehennemde kalmak istediğini söyler ve cehenneme götürülür.
fakat ne görsün.. eski bağ bahçeler gitmiş, yerine içi ateş dolu kazanlar konmuş ve özal ve menderes de ellerinden başaşağı halde ağaçlara bağlanmış durumda. tayyip korkuyla :
"ama benim gittiğim cehennem burası değildi !" der ve meleklerden biri de alaylı bir gülümsemeyle yanıt verir :
"evladım, şu ana kadar gördüklerin de birer seçim kampanyasıydı ! "
5 tane rahibe öldükten sonra diğer tarafta onları önünde bir tas su ile zebani karşılar.
zebani rahibelerin sıraya girmelerini ister.
ilk rahibeye sorar:"penis hakkında ne biliyorsun?".
rahibe yalnızca "dokundum"der.
o zaman sadece ellerine suyu sür geç der zebani.
ikinciyede aynı soruyu sorar.oda yalnızca gördüm der.
o zaman suyu gözlerine sür ve geç der.

o sırada zebanı bir de bakar.
3. ve 4. rahibe aralarında konuşup yer değiştirirler.

zebani yaklaşır ve naifçe sorar:
-lan aq rahibeleri, niye yer değişiyonuz?

3.sıraya geçen rahibe hemen söze atılır:

-arkadaş götünü suya sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım.
üniversite yıllarında yaklaşık 20 küsür kişiye aynı anda anlatıp sadece 3 kişinin kahkaha attığı diğer arkadaşların algılamadığı bir fıkra anlatmak isterim. tabi kendimi mal gibi hissetmeme de sebebiyet vermiştir.

2.dünya savaşından sonra adolf hitler bir ingilizi bir fransızı ve bir yahudiyi toplama kamplarına götürür.

hitler; ingilize, fransıza ve yahudiye birer soru soracağını ve soruların yanıtlarının doğru olduğu taktirde bu üç kişiyi azat edeceğini beyan eder tabi ingiliz, fransız ve yahudi ister istemez adolf hitlerin bu önerisini kabul etmek mecburiyetine kalır.

ilk soruyu ingilize yönelten hitler; titanic gemisinin kaç yılında battığını sorar;

-ingiliz; 15 Nisan 1912 yılında batmıştır. hitler bunun üzerine ingilizi serbest bırakır.

ikinci soruyu fransıza yönelten katil hitler; mürettebat ile birlikte ölü sayısını sormuştur.

-fransız; 1513 der;

katil hitler 1513 cevabını aldıktan sonra sözünde durur ve fransızıda azat der;

sıra yahudiye gelmiştir;

katil hitler; say ulan ölenlerin isimlerini?

dsgsdgsdgsgdsg
Fıkra olmasa da fıkra kadar komik bir anekdottur.

Yeşilay kurulduğu zaman yeşilay görevlisi bir kişi (ismini hatırlamıyorum) iki kabın birine rakı diğerine su koyar ve oradaki bir çocuğa sorar:

-"Bu ikisini bir eşeğin önüne koysanız hangisini içer?" Der. Çocuk:
+"suyu içer" diye cevap verir. "Neden?" diye sorar görevli.

Oradaki toplulukta bulunan ehli keyfin biri atlar hemen:

"neden olacak eşşekliğinden" der.

Bu olayı duyan gazi mustafa kemal atatürk, bu sorunun aynısını başka bir çocuğa sormak ister.
-" söyle bakalım çocuk, bir eşeğin önüne bu ikisini koysan hangisini içer?" Der. Çocuk bu ya "bunu içer paşam" diye rakıyı gösterir.

Gazi gülümseyerek yanındakilere döner: "aman neden diye sormayalım" der.
Küçük çocuk annesinin hamını görünce merakla ve safça sormuş, anne bu ne diye.
Annesi kadıncağız da ne desin, uydurmuş bir yalan. Oğluşum bu demiş, karnımın ağzı demiş.
Çocuk tabi. Hemen annecim peki dişleri nerede diye sorunca,
Ah demiş annesi, körolasıca baban vura vura diş mi bıraktı.
Kadın eşine sorar. Ben ölürsem ne kadar sürede evlenirsin...
Eşi, toprağın kuruduğu zaman der...
Ve kadın iki sene sonra ölür.
Eşi her mezarına ziyarete geldiğinde toprağı ıslak görür ve üzgün geri döner.
Ve aylar sonra bir gün mezarlığa giderken kayınçosunu görür ve ne yaptığını sorar. Kayınçosuda ablamın toprağını suladım. Ordan geliyorum kurumasın, ölmeden önce vasiyet etti der...
adam güler ve der. ah kadınlar... kadınlar... öteki dünyadan bu dünyayı yönetirler.
Kabiliyet olsa, hemen şimdi, denilesi.
Ormandaki hayvanlar alfabetik olarak isimlerine göre sıraya giriyormuş. Bit aslanın önüne geçince ne yapıyorsun arkaya geç diye itiraz etmişer o da ben am bitiyim demiş. Evet.
Çok iyi evet.
görsel
görsel

her şey bir yüzükle başladı.
- ekonomi çoh iyi !....
sabah olmuş...
ailecek kahvaltıya oturmuşlar...
cin ali babasına sormuş:
- babaa... gece odanızdan sesler geliyordu... annem inliyordu?
babası ne diyeceğini bilememiş
- ıhhhh... gece annen biraz hastaydı oğlum, rahatsızlanmıştı da.

cin ali de
- sen utanmıyor musun hasta bir kadını zikmeye?!
kızın birinin avukat sevgilisi varmış gel demiş bubamdan benü iste avukat ana babasıyla gelmiş kızı allahın emriyle istemiş kızın babası ben avukata kız asla vermem demiş. kız ve avukatı karalar bağlamış düşünmüşler sevişelim hamle kalırsam babam vermeye mecbur kalır demiş kız. neyse sevişmişler kız hamile kalmış ve apar topar babasına koşmuş durumu anlatmış baba kızmış düşüneyim sabah cevap veririm demiş. sabah olmuş kız heyecanla babasına sormuş sunuç baba? baba demişki seni aukata vermektense piç toruna razı olurum gene de vermem demiş..
Namık Kemal birgün trende yolculuk yapmaktadır. Karşısında, kucağında minik bebeğiyle güzel bir kadın oturmaktadır.
Namık Kemal, kadına doğru eğilerek:
+ maşallah! Çok tatlı bir çocuk. Onu bir kere çıktığı yer hatırına öpmek isterdim.

Kadın cevap vermiş:
+ valla hi bu çıkalı henüz 6 ay oldu. Ama kocamınki daha dün akşam çıktı.
O daha tazedir. istersen onu öp.
2 maymun bakkala gidip yoğurt istemiş. Bakkal yoğurt yok prezervatif olur mu demiş. Maymunlardan biri de sorun değil biz de zaten bisikletle geldik demiş.