bugün

bilmediğini bilmek insan olmanın ilk şartıdır. bilmediğini bilen insanın bunun gereğini yapması ve öğrenmeye çalışması da ikinci şartıdır. hep anarım sokrat ın muhteşem lafını: ''bildiğim bir şey varsa hiç birşey bilmediğimdir''.
bilmediğini bilmezsen çok acı öğrenirsin, öğretirler adama.*
akıllıca davranmak için sadece aklın yetmeyeceğini bilmek gibidir. erdemliktir. bilgeliktir.
Çok büyük bir erdemdir.

Orta doğu’da rastlanmaz.
Bu bilince sahip insanlar, koruma altına alınmalı, bal bademle beslenmeli, yumuş yumuş Pamuklara sarılmalıdır.

Herkesin, " ben bilirim" dediği evrende, " bilmiyorum" diyen insanı, taç yapıp, kafamda taşıyasım geliyor.
Bir süre sonra insanı gıcık eden iştir. Bilmediğini bilirsin, okursun araştırırsın sonra bir bakarsın ki hala bilmiyorsun. Hiç bir zaman bilemeyecek ve böyle öleceksem neden yırtınıyorum ki? Susmayı bileyim yeter.
öğrenmek ve bilmek için bir basamak gerekiyorsa şayet, bilmediğini bilmek bu atılacak adımlar için merdiven rolü üstlenir. sosyal medyanın herkese fikrini ifade etme imkanı tanıması, cahilin ve bilgenin sesinin aynı seviyede çıkmasına, hatta ve hatta şayet cahil biraz daha genele hitap edecek üslupta konuşuyorsa, -nitekim genele hitap etmek vasatlık göstergesidir- cahilin bilgeye nazaran daha fazla kişi tarafından dinlenmesine ve muhatap alınmasına yol açıyor. bu da toplumda yayılan, kabul gören fikirlerin pınarının, kaynağının; bir cahilin iki dudağının arası olmasına sebep oluyor.

sosyal medya tam da bu sebeple çok tehlikeli bir silah halini almış durumda. eskiden hiç olmazsa cahilin fikrini ifade edebileceği bir ortam yoktu, yalan yanlış düşünceleri kendi ufak dünyasından dışarı çıkmıyordu. fakat günümüzde işler çok başka yürüyor. cehalet bilgeliği öğütüyor, hırpalıyor.

bilmediğini bilen cahilin başımın üzerinde yeri var. ben şahsen kahvede oturup ahbaplarıyla muhabbet eden akp'li dayıya fazla yüklenmiyorum. çünkü bu adamın karşısına geçip iki laf edince susmayı biliyor, çünkü okumadığının farkında adam. okumamış, cahil, belki ilkokul mezunu bile değil. bu adam iki cümle sonra ""benim gafam basmıyo yeğenim" diyip pes eder. esas güçlük kendini okumuş cahillerde belli ediyor, ki onun fikirlerini değiştirmek, yanıldığına ikna etmek çok daha zor.

devletin sosyal medya üzerinde tahakküm kurması gerektiğini savundum, savunuyorum. çok tehlikeli yerlere gidiyor bu iş. geçenlerde 34 askerimizin şehit olması hadisesi sonrasında aradan 3 gün geçmesine rağmen hala "aslında 200 şehit var da saklıyorlar" diyebiliyor insanlar. ve takipçi sayısı fazla olduğu için bu saçmalığa (fikir bile diyemiyorum) itibar ediliyor. bunun gibi nice örnekle karşılaştım, hakikaten toplumun algıları ile oynamak aşırı kolay bir hal aldı.

bilmediğini bilmeyen insanlardan toplumu koruyabilmek için sosyal medyaya denetim şart.
cehaletten kurtulmanın ilk adımıdır. başlamak bitirmenin yarısıdır. devam edin.
"Bilgeliğin zirvesi, bilmediğini bilmektir." (Konfüçyüs, Analects, sayfa: 12)