bugün

insanlara "öyleymiş" gibi gelen. din inanç sistemidir ve kişiyi ilgilendirir. oysa hiçbi bilim adamın amacı tanrının varlığı veya yokluğunu kanıtlamak olmaz, olamaz. bilimin tanımına ve amacına terstir bu. bilim sürekli sorgular ama hiçbi din sorgulanmayı kaldırmaz. çok tanrılı veya tek tanrılı, hiçbi inanç sistemi sorgulanmayı kaldırmaz, hepsi dogmatiktir. dogmatik olan bir şeyi de bilimin kabulü mümkün değildir. dikkat edin bilimin diyorum, bilim insanın demiyorum.
bilim "neden" sorusunun değil "nasıl" sorusunun cevabını arar. örneğin termodinamik yasalar size termodinamiğin temel kanunlarını söylerler, bunların nasıl işlediğini söylerler ama bunun neden olduğunu söyleyemezler, aynı şekilde kütle çekim kanunu da size gerekli denklemleri verir ve işleyişi anlatır ama bunun neden böyle işlediğini bilmez. hiçbi teori bunu yapmaz.

bu yüzden bilim insanı araştırmasını yapar ve nasılları ortaya koyar. inançlı olması veya olmaması onun araştırmasını etkilemez. çünkü inanç soyut bir şeydir, dogmatiktir, doğrudan kabullenmeye dayalıdır keza inançsızlıkta soyuttur, o da bir ölçüde dogmatiktir inanmayan adam inanmaz bunun sorgusunu da kabul etmez, gözlemlenemez. oysa bilim, somut ve gözlemlenebilir olayları/olguları kendisine çalışma alanı olarak tahsis eder.

bu kadar basit ve kolaydır bunun çözümü, saçma sapan, insanların değerlerinin karşısına bilimi koyarak, bilimi karalamak için yapılmış aptal bi genellemedir bu. inanmaması ne kişinin ahmaklığını gösterir ne de inanması kişinin cahilliğini gösterir.

şu anda hastalandığınızda kullandığınız bütün ilaçlar, kolunuza taktığınız saat, okyanusların bilmemkaç mil derininde yaşayan canlıların varlığı, inançsız - ahmak dediğiniz bilim adamları tarafından keşfedilmiştir. siz inançlı inançsız ayrımını hala yapadurun, hala bilime karşı karalamaya çalışın, anca ağzınızı ayırıp ayran delisi gibi bakarsınız. allah'ın yöntemlerini bilime karşı sunup bilimi karalamaya çalışmak, çıkmaz yoldur. tarihin hiçbi döneminde çıkmamıştır. umarım yakın bi zamanda bunu anlayabilir herkes.
din sorgusuz kabullenmeleri içerir. bilim adamı ise septik olmak zorundadır. tabi bu başlangıç aşamasından geçerli olan bir durumdur. işnin ehli bir bilim adamı mikro alemdeki mükemmelliği gördükten sonra bunu yüce bir yaratıcıya bağlamaması ancak ideolojik sebeplerle açıklanır. bilime yaklaştığı kadar dine de koşulsuz yaklaşsa durum daha farklı olur.
vay kefereler vay!!! *
sana ne la müslüman, sen insanlığa sunduklarından yararlansana... hem sen ne kadar müslümansın ki? adam gelip sana, "dinime küfreden müslüman olsa" dese ne cevap vereceksin?
bilimadamları genelde bilime tapan insanlardır, ve herhangi bir tapınma din anlamına geldiğinden kelli yanlış bir önermedir...
bir yerde okumuştum insanlar okudukça, bilgileri arttıkça dinden uzaklaşıyorlar, okuyamayanlar, kendilerini geliştirme olanağı olmayanlar ise bir şeyleri sorgulamaksızın daha da sıkı bağlarla allaha sığınıyorlar diye. *
rasyonel düşünmeleri ve bu sayede insanlığa faydalı bilgiler elde etmeleri açısından bakılırsa olumlu durumdur.
bilim ve din arasinda oyle ters bir oranti oldugunu dusunmuyorum. ama gordugum cogu bilim adami ve musluman kiside ozellikle muhendis olanlarinda islama bakis acisi farkli. Daha somut seyler gormek isterler, soyut seylere falan pek deger vermezler. herseyin bilimsel bir aciklamasi olduguna inanirlar. Oyle sir kapisi tarzi seylere pek bakmazlar. fakat, Allah 'in sistemine hayran kalirlar...
Türkiyede genellikle olan durumdur, nedeni ise Osmanlının gerileme döneminde olan yobazlıgın etkileridir.
Diger yandan diger ülkelerde aksi bir durum vardır, bilim adamların dine baglanması gibi.
Kendi tercihleridir. Geçen gün patoloji dersinde prof hoca immün sistemi anlatıyordu. Şu şundan olmuştur onunda nedeni budur falan. Açıklanacak son noktaya geldiğinde takılıp kaldı. Doğa bunu böyle yaratmış dedi. Allaha inanmıyor fakat o da bu kadar muazzam bir yaratılışin tavla zarı atar gibi olmadığını biliyor hemen doğanın üstüne attı. Ben mi? Benimde allaha olan inancım daha da arttı. immun sistem benim allaha inanmamin ne kadar doğru olduğunu gösterdi ne kadar secde etsek şükür etsek az olduğunu gösterdi.
Bazı bilim adamları da ilahi ya da ilahi olmayan bişeye inanmanın gerekliliğini söyler.
Çoğuda dinsiz değildir, ( Carl Sagan). Bazı fikirleri belli kalıplara sokmak, o fikrin dışındaki doğruları yok saymaktır. bir çok bilim insanı yaratıcının varlığını kabul etmişlerdir fakat deneysel bir kanıtı olmadığından bilime ters düşmektedir bu yüzdendir ki bir çok bilim insanı yaratıcı fikrine şüpheci yaklaşır ama inkar etmezler.
Üniversite ler, bir çok enstitü ler, dergiler, hatta amerikan film şirketleri, sermaye Yahudilerin elinde olduğunu gördükten sonra sanal bir alem olduğuna inandığım durumdur. Siz bir üniversite de uzman sanız ve yardoç, doç, Prof olmanız mason olmanıza bağlıysa, dünyada ateizmi ve evrim i savunan dergi ve bilimciler Yahudi ise, hatta bu kurgular sinemalardan bile veriliyorsa ve en can alıcı noktası bu kadar kuklayı oynatanlar radikal Musevi ise bir kez daha düşünmek lazım, benim inkâr ım kimlerin işine geliyor diye. Bence siyonizm ve misyonerliği bilmeyen bilimci ateistlerden bahs bile etmesin. Şu toz duman bir çekilsin kimin atın üstünde, kimin yerde olduğunu göreceğiz.
bizi gram alakadar etmeyecek durumdur.

başkasının dini inancı niye müslümanlara dert oluyor, anlamış değilim.

her kişi kendinden sorumludur der islam.
yeryüzünde bilim diye birşey varsa azıcık okumuş yazmış, tarih bilgisine sahip her insan kabul eder ki dünya bunu müslümanlara borçludur.
latince ve ingilizcede vs. yer alan gezegen - yıldız adları, matematik terimleri, teknik formüller hala içlerinde sayısız arapça ve farsça kelime barındırır.
dünya tıp diye bir bilimin varlığını müslümanlardan ve (mistik) çinlilerden öğrenmiştir.
astronomi, matematik ve mekanik alanında yörüngeler, dünyanın şekli, güneş sistemi, zaman hesaplama vs. tamamen rönesans öncesinde batılıların islam eserlerini tercüme ederek cehaletten kurtulmaları sonucu bilinmiştir.
coğrafya ve kimya ha keza...
şimdi; bilimin varlığı müslümanlara borçlu, binlerce bilim insanı arasında onlarca ateist olması bize herhangi bir ibretli mesaj vermekten uzaktır.
sonuçta her bilim insanı akıllı insan anlamı da çıkmaz. biz bu memlekette nice bilim insanları seyrettik ki okulların önlerine kurdukları "ikna çadırları"nda eğitim ve kabiliyet durumlarını hiç umursamadıkları inançlı genç kızlara psikolojik baskı ve yobazca saldırıda bulunarak onları bu memleketin değerleri olmaktan kopardılar. o genç kızlar gidip malezyada, ingilterede, amerikada uzman oldular, doçent oldular, prof oldular şimdi. bunu yapan cehalet tüccarları da bilim insanı diye anılıyor ama ne akıllılar ne de insan...
(bkz: bilim adamı olunca götü kalkan insan)
Saydı sanki dürzü.
bilim adamı objektif olması gerektiğine göre doğal olandır.
Yalandır arkadaşlar, misal ben dinsiz değilim yüce rabbimin izniyle gelecekte tıp alanındaki çalışmalarım sayesinde tanındığımda dinsizlere de kapak yapacam. Bunu geçtim harbi yanlış düşüncedir aksine çoğu inançlıdır.