bugün

bi küçük eylül meselesi vardı halledemedim...
Önümdeki iki sevişgen yüzünden doğru düzgün izleyemediğim film. Mutlu mesut tek başıma sabah 11de filme gitmişim, nasıl huzurluyum, biraz kafam rahatlayacak düşüncesiyle. Benden başka biri olmayacağını düşündüm ve en arkaya geçtim. O da ne? iki liseli genç aşık daldı içeri bir de en arkaya oturdum tek başıma diye cık cık yapıyorlar falan. Neyse bunlar geçti öne daha film başlamadı oğlan kızın boynunu kokluyordu. Bakmamaya çalışıyorum ama önümdeler böyle. Aşk acısı çeken bir insan olarak, durumuma şükrettim. Filmi izlerken çlıp çlıp (öpüşürken çıkan ses) duydum. Bırakıp gitmeyi düşündüm ama, o paraya sigara alırdın lan it nereye gidiyorsun!! Dedi içimden bir ses. Böylelikle ne filmi izleyebildim, ne kafam rahatladı.
Gala gecesinde izlediğim, duygusal ve mükemmel türk filmi.
başta isminden kaybeden film.
gerçi filmi izlemeden yorum yapmak ne kadar doğru olur bilemem ama film leşe benziyor.
bir kere kız çirkin, oğlan yakışıklı, tema aşk, bir de türk filmi zaten.
sevgililer gününde vizyona girildiği için hakedildiğinden fazla izlenilmiştir bu film yine de.
Son yıllarda çekilmiş en iyi yerli filmlerdendir. Aşk filmi sıfatını sonuna kadar hak eder, Kerem deren gelecek adına olumlu bir çıkış yaptı ilk filmiyle.

Küçük çaplı bir incelemesi için: (bkz: http://bahcelerdemaydanoz...digin-bi-kucuk-eylul.html)
filmin parmak bastığı önemli noktalardan biri *:

iphone u instagram ı bi kenara bırak ve manzaranın tadını çıkar . dijitallikten çıksın güneşin batışı , çıkar aradaki optik camı , sade ve sadece kendin olarak gör ve çerçevele .

yaşadığın an senin , anılarını sonuna kadar hissederek yaşa, aracı koymadan. işte bu kadar !
post-modern bir aşk masalı .
Biz eylülün travmasının sebebini ''kesin tekin kıza tecavüz etti' diye düşünürken eylül'ün ayna sahnesiyle ve son sahnede eylülün'ün denize atlamasıyla g.t eden Kişi öldükten sonra efsaneleşir tezini doğrulayan film. Biz beğendik.
incir receli'ni sikip atan, türk sinema tarihinin en vurucu filmlerinden birisidir.
başarılı bir film. Burada türk filmleri hakkında pek yazdığım yoktur. Ancak bu film bence ilgiyi hak ediyor. Hele ki yine ivedik filminin rekor kırdığı düşünülürse. ( ivedik'e giden salak değil bunun altını çizelim ) film resmen akıp gidiyor. Asla ne zaman bitecek gibi bir soru akla gelmiyor. özellikle ilk bölüm. Oyunculukları da başarılı buldum. sonunu tahmin etmek pek zor olmadı aslında ancak sinemamızda sürekli işlenen bir konu olmadığından burayı pas geçiyorum. Ama engin akyürek yerine başkası olsa daha iyi olabilirdi sanki. Gidin seyredin derim.
başarılı bir türk filmi. koca bütçeli amerikan romantiklerine savaş açar gibi kücük bütçeyle neler yapılabildiğine dair bir kanıt. detaylara inilmemesi sadece izlenmesi gereken, yurdumuzun bir çok güzelliğini de aynı zaman da gösteren bir film.
çoğu kişinin atilla dorsay edalarında eleştiri yağmuruna tuttuğu oysaki gayet de başarılı olan filmdir.
hayır anlamıyorum ne bekliyorsunuz ki aşk filmi işte,sen duyguyu hissedemiyorsan o senin ruhunla sorunundur. tek sıkıntı farah zeynep abdullah. başka bir oyuncu daha şık durabilirdi.
farah çok itici bir kadın. prenses sanıyor herhal kendini. 20 dakika zor tahamül edebildim. o nasıl tripler lan. sektör git.
Simarik, düsüncesiz, bencil ve merhametsiz bir kizin yaptiklarini anlatiyor.
Gala gecesinde izlediğim muazzam film.
Güzel değişik tatta bir Türk filmi olmuş izlemek izlettirmek gerekir.
Bozcaada belgeseli tadinda filmdir.
işe güce ara verdik, bir daha ele böyle fırsat geçmez diye vizyonda seyredemediğimiz filmleri seyredelim dedik elimizde patladı.

bizden de aşk filmi diye ancak böyle şeyler çıkar. şımarık, bencil, kültürsüz, balon kız; 21. yüzyılda robenson'dan hallice takılan, ortada moron gibi gezen ve tanıdığı ilk kıza güya aşık olan adamla oyun oynar sonrası malum işte.

ha bir de madem çirkin adam güzel kıza aşık oldu olayına girecektiniz, keşke başrole bir adet güzel kız bir adet de çirkin adam koysaydınız.

bu haliyle tam tersi olmuş çünkü.
kutsal insan.
abartılacak kadar güzel olmayan film. türk dizilerinde de, filmlerinde de çirkin adam-güzel kız rolleri olmuyor efendim. mesela bunu the o.c.'nin uyarlaması olan medcezir'de de görüyoruz. the o.c.'de ryan tam bir sokak serserisi. hatta burnu hafiften yamuktur. tam rolünün adamı. ama medcezir'de yaman'a bakıyoruz. bildiğin yakışıklı, bakımlı. serseriliğin kıyısından köşesinden geçmiyor yahu.
sonundan hiç ama hiç birşey anlamadım, ama genel olarak bakacak olursak güzel filmdi. çekimden falan anlamam zaten, o yüzden hiç konuşmayayım. bu arada sormak istediğim bi soru var. o sigaraların ve tuborg biranın reklamından ne kadar para kazandınız?

(bkz: biri bana filmin sonunu anlatsın)
BERBAT!
Merhametsiz zengin bir kaltağın saf bir Anadolu gencine yaptığı hayınlığı anlatan ve sonunda ağlatan film.
geçişler rezalet. o tek ne öyle arkadaş saf saf yapmacık biz olsak deli bu derler. hayır tatil yöresindesin nasıl tipler olacağını herkes bilir. çirkin erkek ne yahu. fakir falan de yıllardır tutuyor bu hikaye. o küçük kızın filmin sonunda farahı yönlendirmesi falan. hele o farahın arabaların önünden geçip kafedeki şaşası. ben beğenmedim anlaşılıyordur.
Sadece nilin sarkisi icin merak ettigim filmdir.