bugün

iki lafından biri budur ece hanım'ın "ben o sokakları bilirim". sokağın nesini bildiği, neden bildiğine inandığı ve bildiğini neden bu kadar üzerine basarak vurguladığı üzerine düşünürsek aslında oldukça hacimli bir kişilik haritası ediniriz ece hanım'a ait.

Sokakları biliyor olmak bir insan için neden bahsedilmesi gereken bir bilgi kategorisine dönüşüyor anlayabilmiş değilim, madem ece hanım bu kadar altını çiziyor ben de söyleyeyim, ben de sokakları bilirim; orada büyüdüm zira, büyüyecek başka bir yer yoktu. Belki ece hanım ve avanesi nişantaşı'ndan başka sokak, izmir'den başka şehir görmemiş olabilirler ama türkiye'nin çok büyük kısmı sokaklarda yaşıyor, hayatı sokaklarda öğreniyor ve üstüne üstlük hayatının hiçbir safhasında sokaklarda yaşamanın, sokakları bilmenin değer üreten bir bilgi kategorisine dönüşeceğine ihtimal vermiyor.