bugün

buraya yazdıgıma göre hala geçememişsin be sevgili.
1- gülay'a "..ilk aşkımdın, sana daha doyamadan babanın tayini çıktı"
2- nesrin'e "o kadar güzeldin ki gözlerimi kamaştırıyodun, ama sen başkasını seviyordun, bilmiyordun bile.."
3- esra'ya "ilk cinsel deneyimimi senle yaşadım, iyi di, hoştu da o ilişkiden sonra ifrit oldum, senden ayrılmak için bahaneler aramıştım."

132- aylin'e "seni çok seviyorum ama artık yeter sızlatma şu canımı.."

ohooo hepsini yazsam sabah ederim, daha girilecek çok başlık var. *
sevgili eski sevgili;

her seferinde sen hata yaptın ben ayrıldım ve her seferinde de senin hatan yüzünden biten ilişkinin suçunu kendim üstlendim ve özür diledim senden. bu kaçıncı bilmiyorum ama artık sıkılmışsın belli bana an itibariyle bir şey hissetmiyorum sana karşı diyorsun bende sana diyecek bir şey bulamıyorum. artık sana bir daha dön diyecek yüzüm yok zira kaçan kovalanır hesabi bana o kadar tepeden bakıyorsun ki üstelik her ayrılışımızda ben sende takılı kaldım sense hayatına devam ettin ne gücüne gidiyor adamın okyanus kadar sevdiği kızdan kum tanesi kadar karşılık görmek . . . ama ilk defa senin aşkın için kişiliğimi bırakmayacağım bir kenara, gurur yapacağım ve belki yıllar sonra bir gün seni unutmayı başarcağım şimdi hayatımdan defolup gidebilirsin.

saygılar
vanwayden
Ya bi gidin hangi birinize yazayım..
severdim seni kerata...
bana gidişin koydu, sanada gittiklerin koysun.
buyuk ihtimal farkinda bile degilsin, 4 gun sonra yil donumumuz. resimlerine bakiyorum, karsimdaki adam sanki bir yabanci. hic unutamam saniyordum, seni ne cok sevdigimi sanirim zaten hic unutamadim ama yuzundeki cizgileri, ergenlikten kalma sivilce lekelerini, son aldigin kilolarla olusan gidini, guzel mavi gozlerinin tonunu hatirlamak icin cabalasamda hatirlayamiyorum. var olduklarini biliyorum ama tam olarak neye benzediklerini, nasil olduklarini hatirlayamiyorum. hatta hic unutmam sandigim kokunu bile tam olarak hatirlayamiyorum. bazi seyleriyse hic hatirlamiyorum. mesela kulaklarin nasildi artik hic bir fikrim yok.

ne kadar sevsede bir yerden sonra unutuyor insan. bana yaptigin, hemde hic haketmedigimi bile bile yaptigin, bazen pisman oldugun halde yaptigin, onca kotu seye ragmen, kaba saba hallerini, okuzluklerini, tas kafaliliga vardirmadigin kısmi sabit fikirliligini, ama beni inciticem diye icinin titremesini de, tipsiz deyince senin guzelligin ikimize yeter canim demeni de (ama baglac gibi degil, yurekten), bazen sinirlenip derin nefes alip tam lafa baslayacakken sen bana kiyaman (kiyamazsin degil, kiyaman) deyisini de, bir sey sorarken tam icinden kalbin gelerek ha guluum (son heceyi uzatarak) diye sormani da, her seyini ben seni cok seviyordum, daha olsa daha da severdim. ama artik istesemde, zorlasamda seni hatirlayamiyorum. hala ozluyorum, ama neyi ozledigimi artik bilmiyorum.
asla unutmadım, asla affetmedim. senden utanıyorum ve seni tanıdığım güne lanet ediyorum.
yapma işte bunu, yapma! *
3 ay sonra geri dönmek istiyorsun... seni hayvan gibi seviyordum lan ben hayvan gibi. seni unuttuğum zaman neden geri dönüyorsun?!

şimdi lütfen siktir git, tamam mı?
... ve sen gittin.

gülüşler yarım, kalp kırık, boynum bükük kaldı senin ardından.
gözler seni arar oldu, umudun bittiği noktada. eller özler oldu avuç içlerinin sıcaklığını.

sanma ki seni sevmekten bir an vazgeçtim.
seni özlemekten, seni hayal etmekten cayar mıyım sanıyorsun?
senin tenini unuttum, gözlerini ise es geçtim diye düşünme asla.
yaralarımı sardım, gözümdeki yaşlar kurudu diye bekleme.

hüznün yakama yapıştığı şu saatlerde, yokluğunun verdiği acı ile hayatı ucundan bucağından tutmaya çalışıyorum.
nefes alırken göğüs kafesi kalbe baskı yapıyor. ellerim titriyor bu satırları girerken.
bu sözleri düşünürken, beynim gözlerime ''devam et'' emrini veriyor, ellerim ıslanıyor; yazamıyorum.

sonra saçların geliyor aklıma. her bir telini ayrı ayrı okşadığım saçların.
ellerine ne demeli? ufacık, kırmızı avuçların.

şu an bırak mübalağa yapmayı, kafamı toplayamıyorum.

-geçer.. diyorsunuz ya, elbet geçecek biliyorum.

''bunlar da geçer elbet.
seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki?'' *
bonus niteliğinde: http://fizy.com/#s/1ahuh1 ( ah uh yazıyor. hayat ne garip lan )
bugünlerde uzun sessizlikler yaşıyoruz satır aralarında bakışmalarımızın...

gidiyorsun, duyuyorum.

usul usul taşımam gerek eşyalarımı, kendi yalnızlığıma.
kokunu hapsetmem gerek şimdiden.

gidiyorsun, duyuyorum.

zamanı durdurmam gerek senli akşamüstlerinde.
özlemi tanımam gerek,
dost olmam gereken bir kendiliğim var
sensizliği öğrenmem gerek kenarından köşesinden.
iki kişilik bir tekillikte,
iki kişilik bir yaşam kurmam gerek.
yaşamam gerek.

gidiyorsun, duyuyorum.

uzun sessizlikler yaşıyoruz satır aralarında bakışmalarımızın.
yarın boğazımızda bir düğüm şimdiden.
alışılmışın dışında seviyoruz alışkanlıklarımızı,
herşeye alışmışlığımız var çünkü seninle...ama...

gidiyorsun, duyuyorum.

reddediyorum ayak seslerini gölgenin.
hem sen hem hayalin şimdiden koynuma giriyor erken hasret vakitlerinde.
ben seni istiyorum,
sensizlik yerleşiyor yüreğime.
acı denemeyecek kadar acımtırak,
sancıdan çok kramp bir hisle karşılaşıyor bedenim
ve ben bu hissin nereden başlayıp, nasıl tüm varlığıma yayıldığını bilemiyorum.
üstelik bir yokluğun bir varlığı nasıl bu kadar kanatabileceğini gördükçe şaşırıyorum.

gidiyorsun, duyuyorum.

ve son senli uykularımı sensiz uyuyorum
1.5 yıl sonra ilk kez görmüştüm seni.. evine geldim, zili çaldım. kapıyı açtın ve beni bekliyormuş gibi boynuma atladın. doya doya sarıldık, çok özlemiştik birbirimizi. zaman ve mekan anlayışı yoktu sanki. sadece çok mutluyduk ve o anı yaşıyorduk.
bir koltuğa uzandık, koluma yatıp başını göğsüme koydun. 'hadi çabucak hayaller kuralım gelecekle ilgili' dedin. 'nedir bu acele sevgilim' demeye kalmadan gözlerimi açtım..

rüyaydı.. ama ben çok mutlu uyanmıştım.
Senin küçük, sevimli ellerin vardı
Gitmeseydin aynısından kızımıza da yapacaktı Tanrı, söz vermişti..

Şaka len şaka cehennemin dibine kadar yolun var !
Eskiysen eskide kal, çıkma karşıma!! Gizli saklı da olsa takip etme artık beni.. Mademki yeni bi sevgilin var, O'nunla kur hayallerini, benim hayallerimi daha fazla kirletme, yorma beni..
(bkz: hayatta başarılar)
iyiki evlendin o adamla,
sayende hayattan senden başkada beklentilerim var.
Bence şimdi sen de herkes gibisin
gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
onlardan kalbime sevda geçmiyor
ben yordum ruhumu biraz da sen yor
çünkü bence şimdi herkes gibisin

yolunu beklerken daha dün gece
kaçıyorum bugün senden gizlice
kalbime baktım da işte iyice
anladım ki sen de herkes gibisin

büsbütün unuttum seni eminim
maziye karıştı şimdi yeminim
kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin

nazım hikmet ran/kadıköy- 1918
gerizekalı yaratık yüzyüze gelince niye konuşamadın benimle. şapşal yaratık faceden her seferinde yazması kolay ama dimi.için mi gitti beter ol. daha çok bakıp kalırsın.
ben değil sana söyleyeceklerimi o söylesin... (bkz: ismail yk Allah belanı versin)
sen benim uydum olan bir ay'dın oysa ben bir dünya olup med cezirlerinde boğuldum.
seni seviyorum derdin, hep yanımda olmak isterdin, biz olmucaz diye ağlardın da teselli etmeye çalışırdım.. uzak kaldık ve ayrıldık üstelik ben sana layık değilmişim dedin bir kez daha aradığımda.. hatta ilişki istemiyorum dedin... şimdi nerdesin nerde o sözler konuşmalar için hiç mi cız etmedi ?
eskiyen bende eskimeyensin sevgili.
bazı yazarcıkların yazamayacakları yazıdır. ama ben yazacağım:
sen niye yoksun? insanın bir tane bile sevgilisi olmaz mı ya? en son sevgilim 2. sınıftaydı. var mı böyle bir şey!
iyiki vermişsin o adama senden alacağım kalmadı.
gelmeni beklemedim. istediğin gibi hiç üzülmedim.