bugün

hoşgelmiş sefalar getirmiş bir yeni nesil. kalemin gıvrak, şukun bol olsun.

kimbilir belki de hicbir sey bilmiyoruz gerçekten.
bulunan doğruların ardından doğan büyük şüphedir, kim bilir belkide...
hoşgelmiş güzel nickli 10.nesil yazar.
koştursun bakalım diledigince.. takipteyiz.. *

kim bilebilir ki? *
hangimiz nerdeyiz ki?
takip ettiğim yazar. 80 entrysinin hepsini okudum; kendini kasmadan yazması ve bir o kadar da aklına geleni yazması hoşuma gitti.

severim böyle yazarları.
doğum günü çok pis kutlu olasıca yazar.

sarı kolalar benden, hadi gene iyisin keranacı.
hoşgelmiş efenim.
kendini sorgulamanın en güzel yoludur. kibirden ukalalıktan arındırır insanı.
Nickini görünce istemsizce derin derin düşünmeme neden olan yazar. içim ısındı kerataya. Gerçekten hiçbir şey bilmiyoruzdur belki de lan!
bağlaçları doğru yazmayı bilen yazar.
sokrates'i akla getirmiştir. (bkz: bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir)
sadece iki entrysini gördüğüm ve izmirden nefret ettiğini anladığım yazar. artık başına izmirde ne geldiyse. izmirlilerde ağlıyor üzüntüsünden neden böyle diyor bu çocuk diye zaten.
beceriksizmiş, çocukmuş, şöyleymiş...

kardeşim becerekli yada yetişkin siz olun o zaman. ula iki yazıdan nasılda anladınız çocuk olduğunu vallahi bravo sizlere. izmiri sevmiyor ya, hemen troll damgası vay ben sizin yazarlığınıza.

yaz baba yaz sen, bir kişide olsa seni takip eden var.

doğum günü kutlamak kafirliktir, o yüzden geçmiş doğum gününü kutlamıyorum. evet.
doğduğu günü bilirim, dünkü bebe.
elinden tuttum sözlüğe kayıt yaptırdım kayıt parasını bile cebimden verdim. yazar oldu. iyi de yazıyo, bana bile yazıyo artık o derece.
şimdi cumartesi akşamı bana ekmek yediren, para kazandıran bir yazar. olaylar ve mesajlar aynen şöyle gelişti;

bhbb: abi kusura bakma yemek yiyordum, cevap veremdim.
otg : aman kardeşim ne kusuru afiyet olsun. bu arada ne yedin?
bhbb: biz biraz etçiliz. et sote, yanında pilav ve ayran.

şimdi bu mesajdan sonra ekrana bir kaç dakika baktım. yeni yemek yememe rağmen bu kardeşim şekerimi tansiyonumu düşürmüş, beni acıktırmıştı.

otg : neyy et sote mi. canım çok çekti, ama et soteyi hayvanın sırt kısmından yapacaksın.

o arada ben et soteyi yeme hayali kurarken fark ettim ki çok pis bir şekilde acıktım. hemen bir daha mesaj atım.

otg: hep senin yüzünden, ulan bir bilsen şimdi nasıl canım et sote çekti, ben kaçıyorum.

kasaba gittim, akşam saat 9 olmuş kasap kapalı. bir kaç yere daha baktım onlar da kapalı. gözüm dönmüş, saldıracak yer arıyorum. acilen kasaptan eti almalı ve et sote yapmalıyım. aklıma bizim lokanta için sürekli alış veriş yaptığım abinin evi geldi, rica etsem dükkanı açardı. müşteri var yalanı söylerim diye düşündüm.

adamın evine gittim, abi acil dükkanı aç bana et lazım. hayır mı falan dedi, müşteri mi geldi.

onun gibi bir şey diye geçiştirdim.

ya dedi bizim de misafirler var, madem öyle baraja geçiyorsun bizde gelelim balık yeriz. olur dedim abi, olur. kaç kişisiniz biz 7 kişiyiz cevabını aldım.

bizim elamana telefon açtım. lan dedim, acil dükkanın oraya geç müşteri gelecek. neyse apar topar dükkanlar açıldı, son gaz baraja uçtuk.

bizim kasap abiye en büyüklerden 2 tane somon fırına sürdük. o arada aralarında öğretmen olduğunu söyleyen bir kişi:

''ya, bizde bu hafta arkadaşlar ile balık yemeyi düşünüyorduk. toplu yemek için gelsek olur mu'' dedi.

hocam neden olmasın dedim, yalnız pazar günleri saat 5'den önce kesinlikle alamam. çünkü çok yoğun oluyoruz, ama o saatten sonra ya da istediğiniz başka bir günde olur cevabını verdim.

hoca bir kaç yere telefon açtı, 15 dakika sonra bana dedi ki yarın akşam 40 kişi için müsait olur musunuz merak etmeyin akşam 6 dan sonra geliriz.

bana uyardı, tamam hocam dedim kesin mi, kesin dedi. siz söyleyin bende ona göre arayacağım yerler var dedi. tamam hocam arayın dedim.

ertesi güne toplu 40 kişi için hazırlanmak gerekiyordu, bizim kasapları yolladıktan sonra ancak et sotemi yiyebilmiştim. bizde yemekten sonra hazırlığa başladık. pazar günü akşam 6'dan sonra müşterileri ağırladık.

işte böyle bir adam bu bhbb. yani belki de hicbir sey bilmiyoruz. bir mesajı ile nereden baksan 50 kişiye yemek verdik, allah bereket versin tayyip reis bizi korusun ve bol kazançlar versin.

diyorum bu adama atla gel, nasipli adamsın. bir mesajı ile 50 kişilik yemek alabiliyorsak kendisi buraya gelse kim bilir neler neler olacak. evet.
http://www.uludagsozluk.com/e/19213795/

ekonomiden anlayan bir yazar.türkiye şartlarında 840 lira asgari ücrete iyi dediğimizde tepkiler aldık bu düşüncede yalnız başıma olmadığıma sevindim doğrusu.
http://www.youtube.com/watch?v=QT2_PcjvOt0
(bkz: nothing is true everything is permitted)
ne zaman üyeliği silinecek merak ediyorum. karması bugün açtığı troll başlıklarla beraber tahminen -1000'i bulur. yok moderatörler bu şekilde sabrımızı sınıyorsa bilelim.
Ben de aynen ne zaman silineceğini merak ediyorum.
Büyük ihtimal liseli.
sacma salak tespitler yapan, insanlarin inanclarini, goruslerini kullanarak actigi provakatif basliklarla birbirlerine dusurmeye calisan, fakat fazla salakca tespit sictigindan basaramayan troll. yok hayir, troll degildir, trolluk yetenek ister. Gerek yok bu tarz yazarlara, sozluk doldu bunun gibilerle.
belki hepimiz küçücük bir çocuğun rüyasındayız ve uyanmasını bekliyoruz.
son zamanlarda sözlüğe girme nedenim. Her türlü konuyu rahatça konuşabildiğim bir dost arkadaş.