bugün

her askerlik bedellidir. fakat kimisi her şeyini verir bedel olarak, kimisi ucundan azıcık.
yalan olmuştur. üstüne de tek tip formülü gündeme gelmiştir. yani 12 ay!*
parayı basıp yaşama devam etmek için birebirdir. parasıyla değil mi? gitsin fakirler ölsün. *
Askerlikden kaçmayı özendirmesi bir yana. Parası olan için olması öbür yana. Ne yana dönersen dön sıçrar bir yanına.
binlerce yıldır şehit olan tüm askerlerimize ve ailelerine yyapılan büyük haksızlıktır. bir tarafta askerimiz ölürken bir tarafta bi zengin piçi babasının parasını verir askerlikten yırtar. bu yasayı çıkaranlar bir şehit anasının yüzüne nasıl bakarlar bilmiyorum.

edit: vay kardeşim sözlüktede ne çok bedelli bekleyen asker kaçağı varmış be . beni eksileyeceğine git askerliğini ya gel adam ol erkek ol .
çoklarının zengin insanlara ait bir ayrıcalık olduğunu zannettiği şey.
başını kuma gömenler derler ki, zenginler bedelli istermiş. bedelliyi asıl, askere gidince kaybedeceği bir sürü şey olan ve kredi çekerek bedelli yapabilecek durumda olan orta sınıf istiyor.
zenginsen o işin bir sürü legal/illegal yolu var be devekuşu.
zengin piçlerinide de istemem yan cebime koy tavırlarına sokan önermedir, konunun ana fikri kan dökmektir; zengin piçi orta sınıf piçi farketmez ikisinide inci sözlüğe havale ederim.
bedeli biçilemeyecek duyguları içinde barındıran bir vazifeye bedel biçmeye çalışmak, gaflettir. bu vatan için kanını gönüllü akıtmış şehitlerin hakkı vardır. herşeyin bedeli olabilir ama o dökülen kana bedel biçmek hainliktir. bedelli askerlik düşünce aşamasında bile hatadır.
bu kanun tasarısındaki şekliyle çıkarsa kafayı yememe sebep olacak olan askerlik çeşidi.

2 gün ile faydalanamamak son 4 yılını bedelli askerlik çıksın diye dua ederek geçiren birinin psikolojisini ciddi şekilde bozabilir.
parası olana kısmet olan askerlik.
sen ter akıtırsın o ise top tüfek alımına parasıyla katkıda bulunur. uzun dönem yapmış ve izin kullanmamış bir piyade er olarak diyebilirim ki, * verilen bir hak var ise ve fırsatın buna uygunsa bunu kullanmamak büyük aptallıktır. ben 15 ayı verdim diye ne daha olgun oldum, ne daha efendi, sadece hayatımdan bir 15 ay kaybettim. sürekli küfür yedim. sürekli bulaşık yıkadım. sürekli sövüldü bütün yakınlarımıza. bu gereksiz şeyi en kısa süre yapan adam bana göre akıllı adamdır. duygusal bakmayı bırakın, mantıklı olun biraz.
bir resimle anlatılması ancak bu kadar mümkün olan;

görsel
zengin tayfasının askerlikten kaçma biçimi
çıkması halinde hakkında tüm varımı yoğumu koyarak dava açacağım uygulamadır. hatta bedelli askerlik yapabileceğim parayı avukata veririm, bedelli yapmam ve bu durumu dava ederim.

bir tarafta memleketin garibanları gidip pisi pisine ölürken, bunun adına da şehitlik denirken, birilerinin parası olduğu için askerlik yapmaması (parası olanlar zaten askerlik yapsa da şehit olmaz, çünkü öyle bir yerde askerlik yapmaz, torpillidir)
"anayasa'nın eşitlik ilkesi"ne aykırı bir durumdur. kimse böyle bir olayı açıklayamaz.

referandumdan çıkacak sonuçlarla ilgili yapılan kamuoyu araştırmalarında evet ve hayırların başa baş gitmesi akp'yi telaşlandırdığı için, millete "evet" dedirtmek için ne yapacaklarını şaşırdılar. utanmasalar "referandumda kürt oylarını almak için güneydoğu'yu onlara söz verdik" diyecekler.

bedelli askerlikten yana olduğunu söyleyen bülent arınç bey'e sormak lazım. nasıl bir ahlak anlayışı var bu adamın. etik değerlerle ilgili hiç mi kaygısı yok. ülkede terör denilen bir bela varken ve gencecik askerlerimiz ölürken nasıl bedelli askerlikten söz edilebilir.

bu durum hem anayasa'ya, hem "insan hakları"na aykırı bir uygulamamdır. savunulacak hiçbir tarafı yoktur. akp'nin milleti kandırma senaryolarından bir tanesidir.
çıkmaması evet çıkmaması için tsk, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, milli savunma bakanlığı gibi bütün kurumların mail ve faks ile dilekçe yağmuruna tutulması gerekir.
bilinçli yapılan bir uygulamadır. ilk önce tek tip askerlik lafıyla milletin götü tutuşturulacak sonra da bedelli askerlik çıkartılıp elde edilecek gelir katlanacak. işte vatandaşını bu kadar güzel siken bir devlete sahibiz. şu akıllarının zerresini de politikada, ekonomide, güvenlikte kullansalar da hiç bu dertlere düşmesek ne vardı sanki? yok illa vatandaşı sikmeye çalışacak o kafa başka işe yaramaz. bir de aman haksız uygulama efendim fakirler ölecek zenginler yaşayacak diyenlere: kardeşim zaten öyle oluyor. garibanın çocuğu güneydoğu'da karakol nöbeti tutarken o bedelli askerliğe para verebileceklerin çocukları memlekete düşamn girse bile tehlike hattında olmayacak yerlerde tutuyor. zaten hesap sorabilecekler rahat yapıyor diğer cahil kesim eziliyor. bari bırakın da şu sırf gösteriş amaçlı saçma sapan uygulama biraz da olsun azalsın bari. hem bu bedelli askerlik hem getireceği gelir hem de toplum içinde alışkanlık yaratması suretiyle zorunlu askerlikten profesyonel askerliğe geçişin ilk adımıdır.
Bedelli olsun yada olmasın askerlik meselesi baştan sona yeniden ele alınmalıdır. Şu anki sistemde asker ocağındakilerin iddia ediyorum en az 30% si subayların özel işlerini görmekle meşguller, kalan 70% nin de ne derecede eğitilip milli savunma amacı güden işlere koşulduğu gelen şehit haberlerinden aşikardır. Şimdi kalkıp hiçbiriniz TSK yı eleştirmeye hakkınız yok, bu vatanın hudutlarında gece nöbet tutan onlar, biz yatağımızda rahat uyurken dağ başlarında gezen, karda kışta görev yapan onlar demesinler. Hepimiz biliyoruzki bu ülkenin ihtiyacı olan şey profyosenel askerliktir, bu ülkenin ihtiyacı olan şey subayların özel işlerine koşturulmayan, devlet memuru statüsünde, her türlü sosyal hakkı mevcut, bilinçli eğitim almış, tam donanımlı, yetişmiş askeri personeldir. Zorunlu askerlik çağdışılıktır, bilinçsizliktir. Profyosenel ordu mensubu bir askere hangi yüzbaşı gidip market alışverişini yaptırabilir? Yada profyosenel orduda kuaförlükten anlayan ere hangi subay eşinin saçlarını yaptırabilir?
kurnaz akp bir kalemde yüz binlerce oyu cebe atmasını sağlamış populist fırsatçılık.

bakın biz istiyoruz ama genelkurmay karşı diyip her zaman ki mağduru oynamaktadırlar.
onlar parayla 18 gün, ben bedavadan 18 ay yaptım.
(bkz: akp nin her seçim öncesi bedelli askerlik demesi)
parası olan yaşıyor efendim bu memlekette. gerçi her yerde bu böyle ama ne bilim bizim memleketimizde bi zenginin oğlu hakkari'de askerlik yapmıyor niye yapsınki mal değil heralde verir parayı gider mersin'de mis gibi askerliğini yapar gelir. ayrıcılık ve torpil çok bu memlekette.
(bkz: esaretin bedeli)
çıkması gereken askerliktir. memleketin askere değil çalışan ve okuyan insanlara ihtiyacı vardır. bırakın artık vatan millet naralarını, memleketi anadolu nun saf temiz çocukları değil yiyorsa milletvekillerinin , paşaların çocukları korusun.
binlerce insanın umutla beklediği askerlik türü. kesinlikle zengin işi falan değildir, 10.000 - 15.000 TL arasında bir bedel telaffuz edilmektedir. hadi üst rakamdan gidip 15.000 TL olduğunu varsayalım. aylığa vurursak 15.000 TL / 12 = 1.250 TL eder hatta bunun için ekonomik iş alanları doğar yani bankalar 3-5 yıllık krediler verir, aylık ödemeleri 300-400 TL gibi bir şey olur. bedelli askerlik isteyenlerin arasında askerlikten korkanlar olduğuna inanmıyorum varsa bile birkaç yüz kişiyi geçmez. bedelli askerlik isteyen insanların amacı birileri gitsin ölsün ben para verip güvenli bir yerde birkaç gün üniforma giyeyim demek değildir. ağırlıklı olarak üniversite okumanın, bununla birlikte hem okuyup hem çalışmanın, 24-25 yaşlarına gelince evlilik olayına adım atmalarının yani istedikleri bir hayatı seçme özgürlüklerinin önüne kimse kısıtlayıcı bir şey sokmazken, birilerinin kalkıp askerden korktu, kaçtı, zengin piçi gibi yaftalamaları konunun ne kadar komik bir hale geldiğinin de göstergesidir. eğer her yıl bedelli askerlik çıksa, 20 yaşına gelen iki gençten parası olmayan bir yıl askere alınsa diğeri 3 hafta parayla yapsa o zaman bu eleştirilere bir haklılık payı biçilebilir. öyle ki hala yürürlükte olan kanuna göre üniversite okuyanlar okumayanlara göre yarı yarıya az askerlik yapmaktadır. hani nerede eşitlik anlayışınız?

bir diğer konu da felaket tellallığı, gariban babalığı tabii. ülkemizde de bu paraları kimse kazanamıyor, evet et götüremiyoruz, ekmek kaç para haberin var mı? diye soranlara cevabımdır; var, var hepsinden haberim var. etrafımda gördüğüm her işsizin cebinde bir asgari ücretlinin maaşı tutarında cep telefonu varsa kimsenin ağlamasına inanmam arkadaş. kimse de şehitleri, şehit ailelerini bu olayı dramatize etmek için kullanmasın. ne yani ben bu düşüncelerimle askere gitsem, bir kurşunla dünya hayatım noktalansa birilerinin kendi düşüncelerine beni alet etmesi, benim de kendileri gibi düşündüğümü söylemesi ne kadar doğru olur? hiç olmaz. o zaman kendi adınıza konuşun, kendi adıma söyleyeceklerim budur.

edit: imla
genel kurmay başkanlığı'nın ısrarla 'gerçekleşmeyeceğini' dile getirdiği, ancak hükümetin ağzından düşürmediği hede. ısıtıp ısıtıp önümüze koymayın şu yemeği. gündemi de meşgul etmeyin.