bugün
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun9
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız9
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı11
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi14
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak28
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz26
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur18
- keyiflenmek için ne yapıyorsun12
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi13
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi21
- magicovento31
- atatürkün mason localarını kapattırması15
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi11
- son 22 yılın özeti20
- ahmet uğurlu8
- d varank21
- uzun entry giren erkek10
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- albay kemal18
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün12
- davaciyimbe8
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- atatürk'e iftira atmak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır17
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular20
- 122112as8
- israilin kurulmasına kimler öncülük etti16
- üçten fazla dövmesi olan kız9
- sözlükteki cemaatçiler listesi9
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması12
- zenci erkekler neden ilgi görüyor9
- afganistana vizelerin kaldırılması17
- kadınlara vajinalı demek11
- fenerbahçe17
- japonya'nın yarısı kürtlerindir18
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması13
- akp döneminde kürtlerin asimile olması12
- kemalizm27
- kavga etmek isteyen kadın8
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- icardi190511
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- trt'nin osmanlı dizileri26
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması8
Galip Erdem'e ait ve bugünleri anlatan bir makaledir. Özellikle milliyetçi ve ülkücü olduğunu iddia edip oyunu bile vermeyen, sürekli eleştirenler için ibretliktir.
SAMiMiYETiNiZDEN asla şüphe etmiyorum. «Domuzdan yana» değilsiniz, biliyorum! Doğruluğuna inandığınız fikirlerin ezilmek istenmesine üzülüyorsunuz. Fazilet temeli üstüne kurulacak mesut ve müreffeh bir Türkiye'yi şiddetli özlüyorsunuz. Dâvanızın başarıya ulaşması için sık sık dua ettiğinize, hattâ, zafer rüyaları gördüğünüze bile eminim. Ama ne yazık ki, bundan başka hiçbir şey yapamıyorsunuz. Mücadele ile yegâne ilginiz «Allah vere de bizimkiler kazansa» diyerek, tehlikeli kulakların duyamayacağı bir sesle dua ederek seyirci kalmaktan ileri gidemiyor.
Tanınmağa cesaret edemiyorsunuz. Saflarınızı kuvvetlendirmek üzere aralarına katılmaktan korkuyorsunuz. Böylece bir çetin dâvanın bütün yükü bir avuç adamın omuzlarına yükleniyor. O bir avuç adam mücadeleyi kazanırsa ne âlâ, avuçlarınız patlayıncaya kadar alkışlayacaksınız. Onları olduklarından daha büyük gösterecek, olağanüstü vasıflar tanıyacak, şımartacaksınız. Ama yenildikleri vakit, ama her yönden saldıran çeşitli düşmanların üstün kuvvetine dayanamayıp ezildikleri vakit hiçbiriniz ortalıkta görünmeyecek, âdeta hep birden «toz» olacaksınız. Artık o yenilmişlerle karşılaşmamak için sokakta yolunuzu değiştirecek, selâm vermekten çekineceksiniz. Yalnızlığın çilesini dolduran, ihanetin ıstırabı ile kahrolan o bir avuç insan yine size darılmayacak, umudunu kesmeyecek. Mücadelesini devam ettirecek.
Rahatınızın kaçmaması, düzeninizin bozulmaması uğruna her şeye katlanacaksınız. Yanlış anlamayın: O bir avuç adam elbette ki, sizin hesabınıza değil, gönül verdikleri bir ülkünün hizmetinde çalışıyorlar. Hak yolunun yolcuları, siz olsanız da olmasanız da, yollarından dönmeyeceklerdir. Yalnız, bir noktayı unutmayınız: Bu oyun daima böyle oynanmaz. imkânla iman birleşmediği müddetçe dâva kazanılamaz. Kazanılsa bile, zaferde sizin en ufak bir payınız olmaz. Hiç değilse olduğunuz gibi görününüz, bedava ülkücülükten vazgeçiniz. Bu kadarı bile, kazanmasını istediğiniz taraf için bir hizmettir. Sizi hesaba katmamış, yardımınıza bel bağlamamış olurlar. Hep seyirci kalacağınızı, hiçbir zaman sahaya çıkmayacağınızı bilirlerse, ona göre hazırlanırlar.
Sizi haksız bulmuyorum. insanoğlu'nun önce nefsinin hizmetçisi olduğunu unutmuyorum. Sadece, sırf nefslerine hizmet etmek isteyen bir insanın bile, zaman zaman nefsinden fedakârlık yapmak zorunda kalacağını hatırlatmak istiyorum. Tarih, hiçbir şey kaybetmeyeyim derken her şeyi kaybedenleri çok görmüştür.
SAMiMiYETiNiZDEN asla şüphe etmiyorum. «Domuzdan yana» değilsiniz, biliyorum! Doğruluğuna inandığınız fikirlerin ezilmek istenmesine üzülüyorsunuz. Fazilet temeli üstüne kurulacak mesut ve müreffeh bir Türkiye'yi şiddetli özlüyorsunuz. Dâvanızın başarıya ulaşması için sık sık dua ettiğinize, hattâ, zafer rüyaları gördüğünüze bile eminim. Ama ne yazık ki, bundan başka hiçbir şey yapamıyorsunuz. Mücadele ile yegâne ilginiz «Allah vere de bizimkiler kazansa» diyerek, tehlikeli kulakların duyamayacağı bir sesle dua ederek seyirci kalmaktan ileri gidemiyor.
Tanınmağa cesaret edemiyorsunuz. Saflarınızı kuvvetlendirmek üzere aralarına katılmaktan korkuyorsunuz. Böylece bir çetin dâvanın bütün yükü bir avuç adamın omuzlarına yükleniyor. O bir avuç adam mücadeleyi kazanırsa ne âlâ, avuçlarınız patlayıncaya kadar alkışlayacaksınız. Onları olduklarından daha büyük gösterecek, olağanüstü vasıflar tanıyacak, şımartacaksınız. Ama yenildikleri vakit, ama her yönden saldıran çeşitli düşmanların üstün kuvvetine dayanamayıp ezildikleri vakit hiçbiriniz ortalıkta görünmeyecek, âdeta hep birden «toz» olacaksınız. Artık o yenilmişlerle karşılaşmamak için sokakta yolunuzu değiştirecek, selâm vermekten çekineceksiniz. Yalnızlığın çilesini dolduran, ihanetin ıstırabı ile kahrolan o bir avuç insan yine size darılmayacak, umudunu kesmeyecek. Mücadelesini devam ettirecek.
Rahatınızın kaçmaması, düzeninizin bozulmaması uğruna her şeye katlanacaksınız. Yanlış anlamayın: O bir avuç adam elbette ki, sizin hesabınıza değil, gönül verdikleri bir ülkünün hizmetinde çalışıyorlar. Hak yolunun yolcuları, siz olsanız da olmasanız da, yollarından dönmeyeceklerdir. Yalnız, bir noktayı unutmayınız: Bu oyun daima böyle oynanmaz. imkânla iman birleşmediği müddetçe dâva kazanılamaz. Kazanılsa bile, zaferde sizin en ufak bir payınız olmaz. Hiç değilse olduğunuz gibi görününüz, bedava ülkücülükten vazgeçiniz. Bu kadarı bile, kazanmasını istediğiniz taraf için bir hizmettir. Sizi hesaba katmamış, yardımınıza bel bağlamamış olurlar. Hep seyirci kalacağınızı, hiçbir zaman sahaya çıkmayacağınızı bilirlerse, ona göre hazırlanırlar.
Sizi haksız bulmuyorum. insanoğlu'nun önce nefsinin hizmetçisi olduğunu unutmuyorum. Sadece, sırf nefslerine hizmet etmek isteyen bir insanın bile, zaman zaman nefsinden fedakârlık yapmak zorunda kalacağını hatırlatmak istiyorum. Tarih, hiçbir şey kaybetmeyeyim derken her şeyi kaybedenleri çok görmüştür.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar