bugün

ulan millete yağıyor lapa lapa kar, instagramlar, twetler, facebook fotoğrafları, sevinç çığlıkları, ay sevgilimle ilk kar kalp kalpli gönderiler doluyor ortalık. biz de burda karsız karsız götümüz donsun iyi mi diyen yazar beyanıdır. ulan ben her başka bir yere yağan karın soğuğunu hissetmek zorunda mıyım? şöyle bi kaç kar tanesi görsek sevinsek falan fena mı yani? anca kuru ayaz. ulan atmosfer dedik dünyamıza sardık, yaptığı şeye bak.
(bkz: izmir)
işte yıllardır aradığım başlık. Düşüncelerimi bu kadar net ifade edebilen başka bir başlık daha görmedim, şöyle ki efendim Bursa'da büyüdüm.

Malumunuzdur ki uludağ üç buçuk mevsim karlıdır. Bizim evimiz ise daha ova bir yerdeydi. On yılda, senede üç ya da dört gün kar yağardı bizim oraya. Ama kışın iç organları donduran soğuğu vardı. Öyle kuru bi ayaz ki tarif edilmez, insanın ruhu üşür mü lan? Lisede okul çıkışları otobüs beklerken üşüyordu bizimkiler. Uludağ'ın eteklerindeki okulumun oralar öyle bir soğuk olurdu ki şair Attilâ ilhan'ın dediği gibi böyle bir üşümek görülmemiştir. "olum bu ne soğuk la" dediğimizdeyse cevap Uludağ'a kar yağmış olurdu. Oh mk derdim Uludağ'a kar yağsın, zengin züppeler snowboardlarla kar araçlarıyla * gününü gün etsin, soğuğunu biz yiyelim. Yılda 3 gün kar bize, onlara her gün eğlence. Kombiyi de açalım üşümemek için sonuna kadar ay Sonu kol gibi fatura gelsin ödeyemeyelim. Adaletine sokiyim dünya.
(bkz: kar soğuğu)