bugün

burs başbakanın cebinden çıkmadığı için anormal olmayan durumdur.
başbakanlık bursu alıp başbakanlığa küfrediyorsa problem olabilir ama başbakana küfrediyorsa sorun yoktur cebinden mi çıkıyor amk.
memleketin kurtarıcısına sövüp o memlekette yaşayanlar varken garip değildir.
sanki her başbakan kafasına göre yapıyormuş gibi... o burs sosyal devlet anlayışının eseridir, başbakanın değil. isteyen istediği başbakana küfretsin.
çok normal ve haklı durumdur.
(bkz: halkın vergileriyle zengin olup halkı azarlamak)
edit:aramızdaki hükümet yalakası zengin götleri de aramızda görmemizi sağlamış başlıktır.
başbakanlık bursunun başbakanın cebinden çıkarıp verdiğini sananların bulunduğu tespit.
fikirleri sorgulamak densizliğinin sözlükte can bulmuş halidir.

--spoiler--
ona katkı kredisi derler ökkeş.
--spoiler--
başbakanın milletin vergilerini çatır çatır yemesini ve bunun üzerine o millete ananı da al git demesini göz önünde bulunduracak olursak, çok da sıkıntı yaratmayacak hadisedir..
Babasının ayakkabı fabrikası olup altında araba olan kişiye ödemesiz kredi veren sistemdir. Aynı sistem babası olmayana ve bu bursa ihtiyacı olan öğrenciye geri ödemeli kredi veren sistemle aynıdır. Dolayısıyla küfür bu gibi durumlarda iç rahatlatıcı bir neden olabilir.
he amk heee. bursu boşbakanın maaşından kesiyolar ya hen dert olmuş.

biraz araştırın bakın neden böyle bor burs çıkartılmiş, hangi tarihte onay almış, sonra gelip sıçın buraya.
bu yorum demokrasiyi ve sosyal devlet anlayışını anlayamamış, sindirememiş insan söylemidir. kabul edelim biz doğu toplumuyuz. ne kadar benliğimizden sıyrılıp farklı gömlekler giymeye çalışsak da o vücutta o gömlek eğreti duruyor. doğu toplumlarında ve bilhassa türklerde tabi olma, devlet kavramı çok önemlidir. devlet baba, padişahım çok yaşa gibi söylemler bu toplumun inancını, devlete bakışını özetler niteliktedir. biz gücü severiz. gösteriş, eğer lider olarak atfettiğimiz insandaysa o onu soyarak mı edindi diye sorgulamaz yakışır bee deriz. ne kadar yönetim biçimimiz cumhuriyet olarak gözükse de biz monarşiyi severiz. o yüzdendir ki tek parti yönetimleri -günahıyla sevabıyla- koalisyona göre daha başarılı olmuştur tarihimizde.
şimdi ne mi anlatmak istiyorum? şudur anlatmak istediğim; yapılan icraatlar, ülkenin bayındır hale getirilmesi gibi şeyler bu ülkenin vatandaşı olarak doğal yani devletin vatandaşına karşı sorumluluğunu yerine getirmesi olarak değil bir lütuf olarak görülür. bu, halktan topladığı vergilerle kasasını dolduran ve o kasadan çıkardığı kese kese altınla bereket dağıtan ve şükredilen padişahın durumuna benzer. sanırsın ki bu adam fedakarlıkta bulunuyor ve seni düşünüyor. oysa ki bilmezsin ki o para senin hakkın ve bir paçavra gibi, üstünlük gösterilerek seni yerlere eğdirerek şükranlarını sunacağın bir nimet değil.
bunların hepsi demokrasinin ithal oluşu ve topluma uymayışıyla ilgili şeylerdir. doğu toplumları gücü sever. o yüzden en demokratik, paylaşımcı görünen zat bile chavez amerikaya dayılandığında sevinir, stalinin yaptığı zorbalıkları çeşitli kılıflara sokmaya çalışır.
Başbakanlık bursu adında bir burs olmadığı için 2013 yılında yapılamayacak durumdur. başbakanlık bursu adı altında verilen burs artık kyk bursu olarak tahsis edilmektedir.
Başbakan cebinden mi veriyor amk. o milletin parasıyla hem oğluna gemicik alıp hem de milletin iflahını kurutuyor da buna laf yok tabi ki devletin verdiği bursa göz dikin başbakan veriyor ya hakkınız. ayrıca ben burs almıyorum bu başbakana ya da devleti temsil eden başka bir şahısa küfür etme hakkım olduğu anlamına mı geliyor?