bugün

bugün başıma gelen talihsiz olay. başbakanın bulunduğum şehirde miting yapacağından haberdardım, evimde sakin sakin günümü geçirmekle iştigal olurken birden bunaltıcı havanın tesiri altında kalıp kendimi balkona atma kararı aldım kısa soluklu. malumunuz ev halindeyim. buradaki ev halinden kastım sadece bir boxerla üzerimdeki atlet. neyse tam kafamı dışarı çıkarmamla koca konvoyla karşı karşıya gelmem bir oldu aziz dostlarım. en önde de başbakanın bulunduğu otobüs. tüm şehvetiyle karşımdaydı. hemen seçtim tayyip erdoğan'ı otobüsün ön camına yapışmış el sallarken. biran göz göze geldik gibi oldu, fakat o halimle daha fazla duramadım orada. kendimi içeriye attığım gibi kapadım kapımı penceremi. zira otobüsün üzerindeki elliye yakın keskin nişancıdan gözüm baya korkmuştu. sen tut şehrine gelen başbakanın karşısına 'al buna konuş şimdi' gibisinden donla çık. neyse olayın şokunu üzerimden attıktan sonra sultanlara yaraşır soğuk duşumu alıp bir güzel uykuya daldım. dahası özel hayatıma giriyor anlatamayacağım efendim. saygılar...
(bkz: al buna konuş) * *
"zaten bi bu kalmıştı, bunu da sen mi almaya geldin?" diye soru ile kaymak gibi üste çıkılabilir.