bugün

21 aralık 2013 fatsa konuşmasında yaptığı eylem:

"Yargı geliyor yürütmeyi tanımam diyor. Birileri kalkıp intikam alacağım diye yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o bunun bedelini er veya geç öder" şeklindeki tehdittir.

17 Aralık 2013'ten bu yana yargının etklilendiğini, "masumiyet karinesi"nin yok sayıldığını, muhalefetin yargıya müdahale ettiğini belirten başbakanın açıklamalarının ne kadar samimi olduğu ortadır.

Savcıları, hakimleri emri altında zanneden hükümetin sadece dört gün içinde yargıya yaptığı müdahalelere bir bakalım:

1. Soruşturmanın gizli olacağını ve savcıların soruşturmanın tek amiri olduğu unutularak, soruşturmayı yürüten beş adli kolluk görevlisinin görevden alınması.

2. içişleri Bakanlığı aracılığıyla, soruşturmanın başına kendi istedikleri emniyet müdürünün getirilmesi.

3. Adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile adli kolluğun yürütmeye bağlanmaya çalışılması.

4. Yargının açıkça tehdit edilmesi ve yürütmeye karışılmamasının istenmesi.

5. Çıkan haberlere göre, soruşturmayı yürüten kolluk güçlerinin üstlerinde siyasi baskı olduğunu itiraf etmesi.

Devlet içinde çeteler var deyip, kendi çetesini devletin içine monte etmeye kalkan başbakanın açıklamalarıdır bunlar.
aşağıdaki sözleri söyleyen bir başbakanın bugünlerde yargıyı tehdit etmesi makyavelin ruhuna fatiha okutur.

tarih 21.04.2009, bakın hazret neler diyor :

"Eğer bugün hâkimlerimiz, savcılarımız hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa, güven verici bir gelişmedir.

Bundan kim neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir?

Bakınız ortada son derece ağır, son derece vahim iddialar var. Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var.

Bırakalım yargı işlesin, bırakalım hukuk işlesin. Bırakalım ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, hâkimleri, savcıları tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz".

şimdi bu lafları başkaları söylüyor diye tayyip yeri göğü inletiyor. okuyun lan göt kılları, okuyun ahmaklar.