bugün

budur çağdaşlık, budur hürriyet anlayışı efendim demek istiyorum.
Bu zevat 8 polisin silahsız, suçsuz bir adamı tekmelemesinede ses çıkarmaz. "Parasız eğitim istiyoruz" diye pankart açtığı için 8 yıl hapis yiyen kişinin de bu cezayı hakettiğini düşünür muhtemelen. Karakolda polis amiri tarafından şiddet gören kadını "ama o kadın konsomatristi" diyerek polisin suçunu hafifletmeye çalışan, bu suça arka çıkan zevattır kendileri. Türkiye'deki bu veya bunlara benzer diğer tüm insan hakları ihlallerinede sessiz kalır. Bunların başına da birgün bir iş geldiğinde o gün sesslerini duyurabilecekleri kimse kalmaz. Sessiz kalarak, istemli veya istemdışı destekledikleri bu zihniyet sonlarını yavaş yavaş hazırlamaktadır.
Alman Rahip Martin Nemoer bir anısında şöyle demişti:
"Almanya'da önce komünistleri yok etmek
için geldiler. Ses çıkarmadım çünkü komünist değildim.
Sonra Yahudileri yok etmeye geldiler.
Ve yine ses çıkarmadım. Çünkü Yahudi değildim.
Ardından sendikacıları yok etmeye geldiler.
Ve ses çıkarmadım, çünkü sendikacı
değildim.
Sonra Katolikleri yok etmeye geldiler.
Ve yine ses çıkarmadım. Çünkü ben bir Protestandım.
Sonra beni yok etmeye geldiler.
Ve o an geldiğinde, geriye sesimi duyacak kimse kalmamıştı "