bugün

türk siyaseti,

malum nedenlerle parti başkanlığından istifa etmiş gibi görünüp sahne gerisinde olmadık entrikalara imza atan deniz baykal sayesinde belki de en trajikomik gelişmeleri ardı-ardına yaşıyor, şu günlerde.

en ilgi çekici olay ise;

sade vatandaş, yaşanan kepazeliğin ardından ufacık bir utanma-sıkılma belirtisi ya da küçük bir özür beklerken baykal'ın, kameralar karşısına geçip; sütten çıkmış ak-kaşıkken ketenpereye getirilmiş bir mazlumu oynamaya çalışmasıdır.

mantık şudur;

- bu millet kerizdir! önüne ne koysan yer! bunu da yiyecektir elbet.

her ne şekilde olursa olsun, çekip gitmesi; kendi adayları arasından seçilmiş parti yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri ve çoğu kendi yönetimince seçilmiş parti delegeleri dışında kimseyi çok da üzmemiş ve hatta fazlası ile sevindirmişken; bir kaş hareketi en şanslı halefi kılıçdaroğlu'nu saf dışı bırakı-vermiştir. şimdi! görülüyor ki, sutre gerisinden kurultayı da yönlendirecek, ne yapıp edecek lakin partililerin güçlü bir aday etrafında toplanmalarını engelleyecektir.

- aksi halde, göreve hazır olduğunu zaten beyan etmiştir.

ihtiras sözcüğünün anlamını tıpa-tıp betimleyen bir şahsiyettir baykal! güven tazeleyip, güçlenip, ne yapıp-edip, o koltuğa yeniden oturmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.

- göreceksiniz!