bugün

schirn kunsthalle frankfurt'un, altı yüz görkemli sanat eserinin arasından seçip ödüllendirdiği insanüstü çalışma. bir zamanların blaupunkt logosunu andırsa da, hayır efendim asla değil. hem bu bir nokta değil, bu bir barış imgesi. adeta guernica'nın karşısında dikilen bir yüce yapıt. yapımından önce, sanatçının, bitmek bilmeyen bir düşünme safhası yaşadığı gayet açık. tasarımı resmederken konuşturduğu virtüözitesi de aynı şekilde aşikar. modern sanatın meydana getirdiği bu tanrı eli değmiş esere bir kez daha bakınız. parantez içinde ünlem.

birinci edit: (#37266967) evet düşünmek gerekir fakat bundan önce bilmek de gerekir anlaşılan. guernica, salvador dali'nin tablosu değildir. gülünç bir hata olmuş. öte yandan çağdaş sanatın, sanat olgusundan, ki sanat olgusu her zaman apolitik olmuştur, anlayan bireyi varoluşçu düşünceye sevk etmesi pek mümkün değildir. çağdaş sanat, eser değil, ürün yaratır. belki de hiç yaratmaz, belki de sanat bile değildir. fakat bu sorunsalı sanat kelimesini tırnak işareti ile ayırarak yazmak değil, evvelâ okumak ve büyük düşünmek çözer. özetle, bu bir sanat eseri değildir. bu, politik bir üründür. çağdaş sanat politika ile mümkündür. bunları biliniz.

ikinci edit: (#37267066) kavram kelimesini kullanırken dahi, konseptten bahsetmek yanlıştır. kavram, Türkçe anlamıyla yalnızca konsept kelimesinin karşılığı değildir. kavram aynı zamanda imgedir. bu imgenin soyut ve somut oluşu, sanat eserinin biçemi üzerinde doğrudan etkilidir. anlatım yaparken minimalist yordam izlemek ile basitleşmek arasındaki ince çizgi bilinmelidir. yeniden belirtmek gerekir ki, çağdaş sanat politikadan ibarettir. bu ucuz mavi nokta ile siyah kareyi birbirinden ayıran şey de tutulan politikanın nitel kalitesidir. ufukların, çağdaş sanatı nominal felsefe ile harmanlayacak kadar daralmış olması çok acı.

görsel
(bkz: şimdi sıra kadınlarda)
sikicem bu çağdaş sanatı!
kavramsal sanat sonrası bunlar hep oluyor. özellikle emprestyonistlerin resmi yayması, kübistlerin biçimi bozması, minimalistlerin no form taktiği ve ardından gelen kavramsal sanatla duchamp ın hazır nesneyi sanata sokması. bunların hepsi bir araya gelince post modern denen sanatı oluşturuyor ve bugün neo soyut dışavurumcu anlayışı saymazsak sanat postmodern sanat içinde tüm akımlar hemen hemen formsuz ve biçimsizdir.

bunları anlamak için de kavramsal sanatı anlamak lazımdır. önceden bir eserin taşıdığı kavram ( ya da bize vermek istediği mesaj) pek o kadar da önemli değildi, eserin materyal değeri önemliydi. ancak sonraları artık bunlar bir araç olmaktan öteye gidemedi ve kavramsal sanat ortaya çıktı. bu ne demek? bunu anladığınızda modern sanatın son zamanları ve post modern sanatı anlayacaksınız.
önceden zihinde kavram yaratmak için( istenilen mesajı vermek için) sanatçı, şiiri, müziği, resmi, tiyatroyu falanı filan kulalnıyordu ve bunlar belli bir dsipline sahipti. ancak artık bu kalktı ve direk kavramlar öne çıkınca artık her şey sanatın içine dahil edildi ve belli bir disipline gerek kalmadı. çünkü artık belli bir disipline sahip sanat araç oldu. hal böyle olunca artık eserlerin kendi içeriği değil anlatmak istediği önemli hale geldi. mesela arazi sanatı olsun, beden sanatı olsun, performans sanatı olsun bunlar hep yeni yeni sanata dahil edildi. ayrıca kübistlerin kolaj tektiği, pop art ın reklam panolarını sanatsal değer olarak sunması da bunda etkilidir.

mesela minimalistti felsefede nomeanlizm akımına benzetebilirsiniz, bunlar nasıl gereksiz kavramları atarsa minimalistler de gereksiz gördüğü her biçimi, rengi, karmaşık geometrik formları falanı filanı atar. ortaya sade bir görüntü kalır. bunu fenomonoloji
üzerinden de anlayabilirsiniz, bir resim bize bir şeyler anlatmak istesin, o resmi bize anlatan her şeyi kaldırın ve salt kavram kalsın, işte minimalist de böyle, var olan tek gerçek, doğrudan kavram. ne bir şey anlatmak ister, ne de bir anlam taşır, o sadece vardır. gibi gibi vb.
blaupunkt firmasının telif davası açmasını beklediğim şaheser.
onca mahiyetsiz fikrin beyanı, meseleyi aynı yere getirmektedir.
fakat başlığı hortlatalım bakalım.
azizler de günaha girer.