bankadan kredi çekmek niyetindeki kişilere bankalar tarafından verilmeyen ama bilinmesi gereken bilgilerdir.

örneğin;

hayat sigortası yaptırmak gibi bir zorunluluğunuzun olmadığını şahsi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim. ama faaliyetteki pek çok bankada personele "bu ay x adet hayat sigortası satacaksın" gibi bir hedef baskısı yapıldığı için genelde önünüze "sigorta yaptırmak zorundayız" kalıbıyla konulur bu durum kredilendirme sürecinde...

ek olarak şöyle bir de uzunca bilgi mevcuttur;

--spoiler--
BANKA KREDiLERi HAKKINDA BiLiNMESi GEREKENLER

Günümüz dünyasında ekonomik gelişmelerin ve yaşama tarzımıza etkisine paralel banka kredileri artık hayati bir rol üstlenmeye başlamıştır. Türkiye gibi evlilikten, araç ve ev alımından tutun da yeni bir iş kurmaya kadar pek çok farklı konuda borçlanmak" öteden beri orta gelirli kesimin, değişmeyen alışkanlıklarından birisi olmuş durumdadır. Eskiden bu saydığımız faaliyetler için "eş-dost-akraba" olarak gördüğümüz kişilerin kapılarını çalar ve kısa vadeli finans ihtiyaçlarımız için yardımlarını dilerdik. Değişen dünya düzeni ve beşeri ilişkilerle beraber bu konudaki genel alışkanlıklarımızda değilse de detaylarında bazı değişiklikler olduğunu pekâla söyleyebiliriz. Eskiden kapısını çaldığımız ve borç aldığımız eş-dostumuzun yerini, günümüzde çalıştığımız bankalarımız almış durumdalar. Özellikle de yeni dünyanın, beşeri ilişkiler konusundaki ciddi sıkıntıları gözönüne alındığında bankalar, artık ihtiyaç hâlinde kapısını çalabileceğimiz yegâne finansman kaynakları olarak bizlere hizmet etmektedir.

Peki ama bankalar biz her "paraya ihtiyacım var" dediğimizde çıkartıp da istediğimiz meblağı verebiliyorlar ve bu anlamda ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar mı? Aslında bu sorunun cevabı, şu anda bu yazıyı yazmamıza sebep olan konudur. Her banka, herkese kredi vermiyor ve her bankanın kredi tahsis kriterleri birbirinden farklılık gösteriyor.

Örnek vermek gerekirse;

X Bankası 1.000 TL geliri olan birisi için maksimum ödenebilecek kredi taksit tutarını 400TL(gelirin %40'ı) olarak kabul ederken;

Y Bankası 1.000 TL geliri olan birisi için maksimum ödenebilecek kredi taksit tutarını 500TL(gelirin %50'si) olarak kabul ediyor.

veya

X Bankası ömründe hiç kredi ürünü kullanmamış bir kişi için ssk primi düzenli olarak ödeniyorsa kredilendirme işlemini gerçekleştirirken,

Y Bankası ömründe hiç kredi ürünü kullanmamış bir kişi için hiçbir şekilde kredi değerlendirmesini uygun bulmamaktadır.

Örnekleri çoğaltmak ve dolaylamak mümkün. Ama kredilendirme sürecinde en çok dikkat edilen konular kısaca bu örneklerde de bahsi geçen "ssk primi, kkb kaydı(geçmişte banka ile girilmiş olan borç ilişkisi), aylık net geliri ve ödenecek taksit tutarı" şeklinde özetlenebilir. Bunlara ek olarak istenilen kredi tutarı da bir noktada belirleyici olmaktadır. Zira hemen her bankanın(özellikle ihtiyaç kredileri için) yaklaşık kriterlerdeki müşterileri için belirlemiş olduğu bir üst kredi tutarı limiti bulunmaktadır. Yani siz bir özel sektör çalışanıysanız ve geçmişteki banka ilişkileriniz çok çok güçlü ve sağlıklı değilse, 50.000 TL tutarında bir ihyiyaç kredisi almanız pek mümkün olmayacaktır(ödeme gücünüz ve sizin adınıza finansal işlerinizi takip eden bir brokerınız yok ise en azından).

Ek olarak banka kampanyaları da dönemsel olarak birbirinden farklılık göstermektedir ve bu kampanyalar da bir noktada sizin için o anda en avantajlı şekilde finansman ihtiyacınızı karşılayacak olan banka hangi bankadır, bunu tayin edebilmektedir.

BROKERLARIN ÇALIŞMA SiSTEMi VE KREDi BROKERLIĞI

Brokerlar dünyanın hemen her yerinde danışmanlığını ve temsilini üstlendikleri yatırımcıların yatırımlarında oluşacak riskleri minimize ederek yatırımcılarına alternatifli yatırım teklifleri ileten ve bu sayede kıyaslayarak kazanma imkânı sunan yatırımcılarının zarar etmesini engelleyen bir işleyişle çalışmaktadır. Bir nevi belli kalıplara göre dikilmiş olan bir gömlek üreten dikim atölyesi yerine sizin bedeninize en uygun gömleği dikmek gayesi güden özel terzileriniz olmaktadır. Aksi hâlde brokerlık dediğimiz sistemin işlemesi zaten mümkün olmayacaktır.

Bankalar ve özellikle kredi departmanları, günümüzde bir bu konu ile ilgili sağlıklı işleyen bir brokerlık sistemi olmaması nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşamakta ve piyasada "aracı" adı altında kredi takip işi yapan kişiler tarafından hem sermaye piyasası, hem bankalar, hem de kredi müşterileri ciddi anlamda mağdur olmaktadırlar.

Misal konut kredileri ile ilgili olarak emlakçılar, binevi brokerlık görevini üstlenmiş olup; bankaların pazarlama politikaları ile beraber pek çok bilinçsiz emlak ofisi çalışanı, ev kredisi alacak kişiler için "en uygun bankayı bulmak" vaadi ile kendi menfaatleri için "en uygun bankayı" bularak yatırımcılarını gerek dosya masrafı, gerek faiz oranı ve gerese de ödeme kolaylığı konularında mağdur etmiştir(bu görevi layığı ile yerine getiren emlakçılar da yok değildir, tenzih ederim).

Buna ek olarak ihtiyaç kredileri için de "aracılık" hizmeti veren kimi kurum ve kuruluşlar, çekilmiş olan kredi tutarı üzerinden %20-%35 gibi ciddi oranlarda ve yasal açıdan hiçbir dayanağı olmayan komisyon bedelleri ile hem kredi kullanan kişileri, hem de kredi kullanılan bankaları mağdur etmektedir.

Örneğin;

Fetih Bey, kendisine aracılık hizmeti sağlayan Mert adındaki bir aracıya çekmiş olduğu 7.000 TL tutarındaki kredi üzerinden 2.450 TL'lik bir hizmet bedeli ödemiş, banka dosya masrafları da düşünce eline yaklaşık 4.000 TL gibi bir meblağ geçmiştir. Böyle bir kredi ilişkisinde Fethi Bey'in, borcuna sadık kalması imkânsız değilse dahi düşük bir olasılık olacaktır. Bu şekilde de borcun ödenemez bir hâl alması ve konu ile ilgili yaşanan mağduriyetin ciddi boyutlara ulaşması kaçınılmazdır.

Hakeza ciddi bir istihbarat sürecinden geçmeden kredi talebi oluşturulmuş olan potansiyel kredi müşterisi için pek çok aracının, "fason şirketler üzerinden gelir belgesi hazırlamak" veya bir başka adı ile "evrakta sahtecilik" suçundan hüküm giydiği ve giydirdirdiği de bilinen bir gerçektir.

Oysa ki ciddi bir brokerlık hizmeti aldığınızda ödeyeceğiniz danışmanlık bedelinin "fahiş" olması mümkün olmayacak örneğin bir kredilendirme işlemi için talep edilebilecek maksimum danışmanlık hizmet bedeli %10 seviyesine tekabul edecektir. Kaldı ki brokerlığın temel mantığında sizin için piyasa araştırması yaparak size sunduğu hizmet ile size maddi bir kazanım sağlaması esas olmalıdır. Konuya bu açıdan baktığımızda 7.000 TL'lik kredi tutarı üzerinden 3.000 TL kesinti gerçekleşmesi, size hiçbir maddi kazanım sağlamamakla beraber bilakis sizi maddi bir zarara da uğratmaktadır.

MORTGAGE KREDiLERi iLE iLGiLi BiLiNMESi GEREKENLER

Mortgage kredileri, ülkemizde birikim yapma imkânı gelirine göre zayıf olan orta gelirli çalışanlar için muazzam bir avantaj sağlamaktadır. Toplumumuzda bir yatırım aracı olarak "Gayrimenkul Yatırımı" belki de yatırımcı tercihleri arasında ilk sırayı almaktadır. Bugüne kadar gayrimenkule yapılan yatırımların ortalama muhasebesi yapıldığında bunun, ne kadar doğru bir yatırım olduğu da su götürmez bir gerçektir. Buna ek olarak bütün bireylerin yaşamlarını sürdürebilecekleri bir mekân, kültürümüz içerisinde öteden beri "başı sokacak bir ev" şeklindeki sözden de anlaşılacağı üzere "hayati" bir önem taşımaktadır.

Bu ön bilgiler doğrultusunda Mortgage Sistemi aslında gayrimenkul yatırımcılarının da, ev sahibi olmak isteyenlerin de pek çok avantajla beraber yararlanabilecekleri bir sistem olarak bizlere sunulmuştur. Misal 2.000 TL aile geliri olan bir kişi, minimum 600 TL kira ödemesi yaparken gerçekleştirebileceği birikim tutarı sınırlanmakta, ve ortalama olarak 1 yıl içerisinde 7.200 TL gibi bir kira maliyetini de "birikim" hanesinden düşmek zorunda kalmaktadır. Oysa ki 2.000 TL'lik gelirinin 1.000 TL'sini taksit tutarı için ayırarak ortalama bir daire alma potansiyeli varken bu kişinin her yıl ortalamada 7.200 TL'lik bir maliyete "barınma ihtiyacı" için katlanması çok da kabul edilebilir bir durum olmasa gerekir.

Mortgage kredileri ile ilgili olarak özellikle;

* Merkez Bankası Faiz Oranları yüksek iken krediyi çekmek durumundaysanız(örneğin maliyet olarak bütçenize uygun bir ev buldunuz ve o evi almayı gerçekten istiyorsunuz)
krediyi kullandığınız bankanın "Yıllık Yapılandırma Uygulaması" sizin için önemli bir rol oynayacaktır.

* Krediyi kullanım vadeniz uzun(60 Ay ve üzeri) ise kredi kullanılan bankanın "Hesap işletim Ücreti" uygulaması, maddi açıdan hayati bir önem taşıyacaktır.

* Ödeme gücünüz ile ilgili geçici bir durum söz konusu ise kredi kullanılan bankanın "Kademeli Ödeme" uygulaması, ödeme kolaylığı açısından önem taşıyacaktır.

* Yaşadığınız bölgedeki banka ağı ve şubeleşmesi de gene günümüz koşturmacası içinde kendisine önemli bir yer edinecektir.

* Krediyi çektiğiniz bankanın size veya mensup olduğunuz meslek grubuna yönelik herhangi bir kampanyası olması, maddi olarak uğrayacağınız zararı engelleyecektir.

Bilgilere dikkat edilmesi, hem banka tarafından evinizin elinizden alınmasını engelleyecek, hem sizi maddi bir zarardan koruyacak, hem de banka sicilinize dair yaşanabilecek olası aksaklıkların önüne geçecektir.

Herkese Bol Kazançlı Yatırımlar, kısa sürede biten borçlar edinmesi dileklerimle...
--spoiler--

aha kaynak da bir danışmanlık firmasının facebook sayfasıdır;
http://www.facebook.com/A...smanlikHizmetleri?fref=ts
Tek bilmeniz gereken şey var . Eğer kredi çekiyorsanız bankanın sizi domaltmasını kabul etmiş bulunuyorsunuz imzaladığınız sözleşme gereğince hiç bir itiraz hakkınız yoktur . Zira bugüne kadar bu tarz davaları kazanan bildiğim kadarıyla yoktur . Mümkünse kredi çekmeyiniz eş dost aracılığı ile ihtiyacınızı gideriniz .
bilinmesi gereken tek şey; aldıktan sonra geri ödüyorsunuz. *
ucuz kredi yoktur. krediler hem devletlerin, hem bankaların kazanç kapısıdır.
enflasyon yüzde 7 olsa, kredinin size maliyeti en az yüzde 20 dir. aldığınız riskte cabası.
Türkiye'nin en büyük 4 bankasından birinde çalıştığım için çok net söylüyorum ki,

"hayat sigortası yaptırmak gibi bir zorunluluğunuzun olmadığını şahsi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim. ama faaliyetteki pek çok bankada personele "bu ay x adet hayat sigortası satacaksın" gibi bir hedef baskısı yapıldığı için genelde önünüze "sigorta yaptırmak zorundayız" kalıbıyla konulur bu durum kredilendirme sürecinde..."

bu ifade tamamen yanlıştır.Her bankada uygulama farklı olabilir ancak bireysel ihtiyaç kredilerinde banka herhangi bir teminat almadığı için kişiye bir şey olması durumunda borcunu sigortadan tahsil edebilmesi için hayat sigortası yapılması zorunludur.

Hayat sigortası yapma hedefi diye bir şey olamaz,ancak sağlık sigortası,elementer sigortalar(ferdi kaza,kredi ödeme güvencesi sigortası vs ) gibi sigortaların hedefleri vardır.

Lütfen bilmediğiniz konular hakkında bir tüketici olarak yanlış bilgilendirme yapmayınız,bir bilene danışınız.Banka öcü değildir efendim zira ihtiyaç duydugunuzda size babanız bile cash para vermez iken,bankanın bazı prosedürler sonucu size trink para sayması tahmin edersiniz ki o kadar da kolay olmamaktadır.
1)Büyüklüğü sadece kârlılık anlamında ölçemezsiniz oradaki büyüklük anlamının;müşteri portföyünün fazlalığı,daha çok kişiye ulaşmak anlamında olduğu bal gibi anlaşılıyor.Gel gelelim ki bahsedilen mevzu bireysel kredi ile alakalı iken kişinin konfeksiyonbank içanadolu bank gibi yerlerden bahsetmesi konuya ne kadar hakim olduğunu göstermektedir.

2)Entry yazarken amacım başkalarının yaptığı gibi kelime oyunlarını açığa çıkararak show yapmak değil tüketiciyi doğru bilgilendirmektedir.Zira her çalışan bireyin de başka kurumun tüketicisi olduğunu gayet iyi bilerek bu açıklamalar yapılmıştır.

"peki soruyorum "banka" dediğimiz mekanizmalarda on bin lira anapara borcu iki bin liraya nasıl temizlenir?"
sorusuna gelince,banka kişiyi defalarca arayıp asgari ödemeleri veya yeniden yapılandırma kredisi başvurularını yapması gerektiğini söylediği halde kişi hiç bir şekilde borcunu ödemiyorsa ve artık zaman aşımı varsa banka krediyi tahsil etmesi için o çok bilmiş olduğunuz kuruma "satar" dolayısıyla satmış olduğu kurum da bir şekilde tahsilat yapması gerektiği için kişiyle belirli ödeme koşullarıyla anlaşma yapabilir.

3)Alınganlık edip saçmalık yapan;bir kere bankadan kredi çekti diye tüm süreçlere hakim olduğunu sanan tüketicilerdir.Zira bu işle ilgili hatrı sayılır yerlerde eğitim gördükten sonra uzunca bir süreden çalışan kişilere saygı duyulmalı ve sözlerine itibar edilmelidir.

Sevgiler.