bugün

"normal olmayan" insanlari onlarin gözünden anlatan kitap..
cok güzel ayrintilara deginse de, okurken zamanin nasil gectigini anlamasak da yine de kitabi yazanin normal bir insan oldugu hissediliyor maalesef..
1993 yılında yunus nadi edebiyat odulunu alan romandır. normal olmanın farkındalıgı ve sıradısı olmanın getirileri uzerine, hayal gucunu zorlayan bir kurguyla yazılmıstır, insanı kurgusu sasırtır. mıs gibi yasamak uzerine, buyuk laflar eder buket uzuner bu romanında.
huzur dolu ve kendiyle barışık bir insanın bebek sahilinden denize baktığında görebileceğidir.
buket uzuner'in 17 defa basılmış(1-16 remzi 17. baskı everest yayınevi) kurguya dayalı bir romanıdır. romanın ana konusu bis adasında yaşanan olaylardır.
(belki saçmalıyorum ama lostun senaryosuna benzemektedir. roman 1992de yayınlanmış olduğuna göre apar olabilir mi diyeyim siz de bana tükürün..)

kitaptan alıntı şöyledir:
- anne tarafından afife jale'ye akraba oluyorum. babamın kökleri de piri reis'in amcası kemal reis'e uzanır, dedim gururla.
- camille ve kolomb gibi mi yani? dedi şaşırarak
- hiçkimse bir başkasına benzemez! diye hırçınlaştım.
- afife piri! dedi hayranlıkla
- afife piri diye yineledim.
- denizlerin serüvenci oğluyla, sahne ışıklarının cesur, asi kızının torunusun, müthiş... olağanüstü... anlamalıydım... çoktan anlamalıydım..

(bkz: etkileyici)

ayrıca roman Romain Gary'e ithaf edilmiştir.
ekstra bilgi isteyenlere şunu da ekleyeyim:
romanın ana sloganı einstein'a ait şu cümledir
"sıra dışı, büyük insanlar, daima sıradan zekaların şiddetli muhalefetiyle karşılaşırlar"
--spoiler--
Terlemeyi, hapşırmayı, hatta horlamayı ve gülmeyi olumsuzlamayan normal insan kültürleri, ağlamayı bir zayıflık ve zavallılık, ağlamaya direnmeyi güçlülük olarak görmüşlerdir. Ve normal erkekler, zayıf ve zavallı yanlarını göstermekten çok korkarlar. Halbuki normal erkeklerin hep güçlü görünmek zorunluluğu gibi çok zayıf bir yanları vardır...
--spoiler--
kitabı okuduktan sonra kafamda oluşan;

görsel