bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- anın görüntüsü14
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- aleyna tilki10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız17
- sözlük kızından gelin olmaz21
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
aralarında çok fark olan iki insan grubudur.
şubata ebat biçeyim
üstünde güneş doğmayan krallığımın
parsel parsel
sefaletini içeyim.
bu evraklar sizin olsun
bu çek, bu bana faydasız bono
vadeler sizin olsun
kurlar ve kul köpeği kullar
ete değen diller
ve gayesiz bir gayretin işçisi dullar.
bana yalnız
yalnız bana
bir gitmelik
üçe kadar sayılsın.
ne olur benim gitmeme
şubattan bir gün katılsın.
koluma yar da istemem
sadece babamın körüklü saati
takılsın.
tıkılsın benliğim içime
iki elimle kendimi
kendime bükeyim.
suratle suret değiştiren
yüzlerce yüzü
yanlışa düşüp de kanattığım
dizi
bilettiğim kanlı izi
bırakıp size
morarmış gönlümü
buza koyayım.
ben nuh'a duacı balık
bırakın biraz
suya uzanayım.
üstünde güneş doğmayan krallığımın
parsel parsel
sefaletini içeyim.
bu evraklar sizin olsun
bu çek, bu bana faydasız bono
vadeler sizin olsun
kurlar ve kul köpeği kullar
ete değen diller
ve gayesiz bir gayretin işçisi dullar.
bana yalnız
yalnız bana
bir gitmelik
üçe kadar sayılsın.
ne olur benim gitmeme
şubattan bir gün katılsın.
koluma yar da istemem
sadece babamın körüklü saati
takılsın.
tıkılsın benliğim içime
iki elimle kendimi
kendime bükeyim.
suratle suret değiştiren
yüzlerce yüzü
yanlışa düşüp de kanattığım
dizi
bilettiğim kanlı izi
bırakıp size
morarmış gönlümü
buza koyayım.
ben nuh'a duacı balık
bırakın biraz
suya uzanayım.
savgılı ördük
kim ne derse desin. nasıl bir söylem kurtarabilirdi söyleyenini direksiyonu kırma şansını bize vermiş olmasaydı.
gözümde şiş.
bir de ayrıca ve hatta, aslen sadece itin dirseği denk geldi.
gayda gibi şişti.
uykusu gelmesin kimsenin diye atlamadan şu çiti demeli söylemden elbet vahiy olur.
kelime türeyecekse köküne bakacaktık, anlamlı en küçük parçasından türetecektik vah ki ne vah.
kazıdan dil bulgusu da çıkar elbet, bilgi olur.
duvarı tokatlayan ayıdan tarihi alıntı da yapılabilir elbet. ilk uygarlık bu hayvancağızın ellerinden töredi. törenlendi sonra.
hocam bu denklem hayatta ne işimize yarar?
defol pis öğrenci
derste konuşulmaz.
bırak dersi buraya gel.
burada bu parkta.
tahterevalli de güzeldir de el ele tutuşması zor olur elbet.
hem isim kazıması zor olur ve bir kazıda tarih sizden söz edemez.
tarih bizden neden söz etmeli?
oysa şimdi adını hiç duymadığımız, varlığını bilmediğimiz bir adamın ördüğü duvarın önünde resim çektirebiliyoruz.
adın batsın. bırak anılsın bu duvar. adım batsın
içine, derin. adam gömülsün.
biz de iyi bilirdik, gömmeden hemen önce dolabı.
birazdan kana vurgu yapacak bir cümle gelecek.
fikir değiştirmek insan hastalığıdır alsa nasebep.
sebepsizlik kırmızı olmaz. dikkat çekmez çünkü.
domates tezgahlarının üzerindeki al branda elbet aldatacaktır.
Öpmeden hayranlık duyabiliyoruz, gözden tat alma organı türetebiliyoruz.
bu kadar çok aynaya bakıp kendini görmezden gelen bir yaratılmış daha var mıdır? göz ilah, ayna insan yapımıysa suçu kime atmalı içimize dönemiyorsak?
baca temizleyicilerini diyorum evimizin tepesine çıkarttığımızdan beri elbet elbet bizdeki karalık unutulacak, başımızın üstünde durmalıydı onlar, çatıya çıkarttık.
allah'ım bir melek.
yarsın vallahi sesim çıkmaz döşümü. Çıkartsın.
melekten elbet baca temizleyicisi olmaz
baca kirli, kir arınır suda yoksa yoksa evet ördek.
hakkını elbette vereceğiz.
-suyun sızladığını bilmeyenler, taşın kırıldığını nerden bilsin?-
selim abi bak sana ne diyeceğim.
ay ben bakmasam da orada.
bak masam da orada.
bakma sam da orada.
bak masamda morada.
ay deyince yumuşayan insan dede ekleyince nasıl aslına döner?
eşek etme sevdası yadırganamaz, yabana atılamaz diyecektim yanlış oldu. yüklemeyi seviyoruz çünkü.
yüklenmekten eşek olunmaz bari bunu yüklen.
bu cümlenin yükleni yok hocam!
hayırdır kim ola bu saatte demek aklıma hiç gelmedi aklıma bir şey gelmişken. zili karna kim taktıysa allah ondan razı olsun.
la fonten elbette biri okusun diye insan mektup yazar. kimse okumayacak, okumasın diye yazan adamın akılsızlığından şüphe ederim zira.
lan akılla yürüyecek iş mi bu?
bak hele.
ailemden baskı görüyorum dört öğün patates.
saçlarını tara dediler bir sefer.
nerdeyse diş fırçalatacaklardı duvara vurup dökmeseydim hepsini eğer.
eve erken gel diyorlar, nerde kaldın fırçası atmadan önce tuvale. te ebesinin nikahı hatta.
oysa sen öyle değilsin.
özgür özgür sıçabiliyorsun sokağa.
iniş çıkış saatin yok dünyaya.
her yaz bodruma gidiyorsunuz oh ne ala.
bir de izi olmasa bokuninin.
babasıyla oturup karşılıklı çorba içemeyen adamlar var ay ne boktan.
Şerefe baba.
hangi noktalama işareti gelecek araya bulamadım da şunu diyeceğim; sen de gönlüm olduğundan kulağım sende. sesin iyi geliyor alçağa . baba gözünün yağını yiyeyim inme hiç şerefeden aşağıya.
sevgisini diğer tarafa bıraktı ne demek be abi? nerdeyse ben de inanacaktım buna. bu dünyada seveydi çayı hatta şekerli.
münker nekire soru hazırlamak saçma belki ama-
ona bak: gül yüzlü zebani olur mu? bana bak: günah çuvalıyla cennete girilir mi? şu feleğin işine bak: cennetle cehennem arasında meksika sınırı var mıdır?
Şu okul bir bitseydi, şu askerlik, haftasonu bir gelseydi, yatak odası takımı üyelerinin bonservisi bu denli yüksek olmasaydı, şu t
a
k
s
i
t
bir bitseydi, emekleseydim başa dönüp, sona gittiğimde.
zaman hızı yanına almış akıyor.
vakit bir türlü türlü geçmiyor. bir geçsek şu ardı arkası gelmeyen sınırdan ne var.
bak ne var derken bile sonrasının telaşı.
hayatı boşa geçirmenin
o değil de ara verince bak çok yer kaplıyor. hayat katlanılmaz değildir be yav, katlanılamazdır. ve işte böyle ara verince bak çok ver tutuyor.
ergonomik değildir heralde.
es geç, nereye geçeceksen.
yani anlayamamamdan bahsediyorum hiç olmazdı diye sarı selim abi.
dünyada kaç insan her cümlenin arasına sıcak kelimesini en çok koyuyordur bunu istatistik bilimi açıklayabilir mi onu soracaktım sana yarın. bir de insan bazen rahatlar ya abi öyle klozet kapağı düşmesin ama aklına başka türlü rahatlama.. bazen bazı insanlarla konuştuğumda bu oluyor bana.
parfüm kullan. sözlerden daha etkili! sözden anlayan kız yok ki artık. deodorant kullan, parfüm kullan, jöle kullan.. daha etkili demiştin de
üç beş tane söz kestim karşılamak için. o da işe yaramadı. mundar ettik anlayacağın.
kastım.
evet haklısın diyen beynine yay takayım.
kast için akli denge şarttır. ben nasıl kastedeyim diyecektim.
taksirle oldu bunlar.
iksir kafi.
aksır ki çok yaşa.
gözümü açayım ben de.
kim ne derse desin. nasıl bir söylem kurtarabilirdi söyleyenini direksiyonu kırma şansını bize vermiş olmasaydı.
gözümde şiş.
bir de ayrıca ve hatta, aslen sadece itin dirseği denk geldi.
gayda gibi şişti.
uykusu gelmesin kimsenin diye atlamadan şu çiti demeli söylemden elbet vahiy olur.
kelime türeyecekse köküne bakacaktık, anlamlı en küçük parçasından türetecektik vah ki ne vah.
kazıdan dil bulgusu da çıkar elbet, bilgi olur.
duvarı tokatlayan ayıdan tarihi alıntı da yapılabilir elbet. ilk uygarlık bu hayvancağızın ellerinden töredi. törenlendi sonra.
hocam bu denklem hayatta ne işimize yarar?
defol pis öğrenci
derste konuşulmaz.
bırak dersi buraya gel.
burada bu parkta.
tahterevalli de güzeldir de el ele tutuşması zor olur elbet.
hem isim kazıması zor olur ve bir kazıda tarih sizden söz edemez.
tarih bizden neden söz etmeli?
oysa şimdi adını hiç duymadığımız, varlığını bilmediğimiz bir adamın ördüğü duvarın önünde resim çektirebiliyoruz.
adın batsın. bırak anılsın bu duvar. adım batsın
içine, derin. adam gömülsün.
biz de iyi bilirdik, gömmeden hemen önce dolabı.
birazdan kana vurgu yapacak bir cümle gelecek.
fikir değiştirmek insan hastalığıdır alsa nasebep.
sebepsizlik kırmızı olmaz. dikkat çekmez çünkü.
domates tezgahlarının üzerindeki al branda elbet aldatacaktır.
Öpmeden hayranlık duyabiliyoruz, gözden tat alma organı türetebiliyoruz.
bu kadar çok aynaya bakıp kendini görmezden gelen bir yaratılmış daha var mıdır? göz ilah, ayna insan yapımıysa suçu kime atmalı içimize dönemiyorsak?
baca temizleyicilerini diyorum evimizin tepesine çıkarttığımızdan beri elbet elbet bizdeki karalık unutulacak, başımızın üstünde durmalıydı onlar, çatıya çıkarttık.
allah'ım bir melek.
yarsın vallahi sesim çıkmaz döşümü. Çıkartsın.
melekten elbet baca temizleyicisi olmaz
baca kirli, kir arınır suda yoksa yoksa evet ördek.
hakkını elbette vereceğiz.
-suyun sızladığını bilmeyenler, taşın kırıldığını nerden bilsin?-
selim abi bak sana ne diyeceğim.
ay ben bakmasam da orada.
bak masam da orada.
bakma sam da orada.
bak masamda morada.
ay deyince yumuşayan insan dede ekleyince nasıl aslına döner?
eşek etme sevdası yadırganamaz, yabana atılamaz diyecektim yanlış oldu. yüklemeyi seviyoruz çünkü.
yüklenmekten eşek olunmaz bari bunu yüklen.
bu cümlenin yükleni yok hocam!
hayırdır kim ola bu saatte demek aklıma hiç gelmedi aklıma bir şey gelmişken. zili karna kim taktıysa allah ondan razı olsun.
la fonten elbette biri okusun diye insan mektup yazar. kimse okumayacak, okumasın diye yazan adamın akılsızlığından şüphe ederim zira.
lan akılla yürüyecek iş mi bu?
bak hele.
ailemden baskı görüyorum dört öğün patates.
saçlarını tara dediler bir sefer.
nerdeyse diş fırçalatacaklardı duvara vurup dökmeseydim hepsini eğer.
eve erken gel diyorlar, nerde kaldın fırçası atmadan önce tuvale. te ebesinin nikahı hatta.
oysa sen öyle değilsin.
özgür özgür sıçabiliyorsun sokağa.
iniş çıkış saatin yok dünyaya.
her yaz bodruma gidiyorsunuz oh ne ala.
bir de izi olmasa bokuninin.
babasıyla oturup karşılıklı çorba içemeyen adamlar var ay ne boktan.
Şerefe baba.
hangi noktalama işareti gelecek araya bulamadım da şunu diyeceğim; sen de gönlüm olduğundan kulağım sende. sesin iyi geliyor alçağa . baba gözünün yağını yiyeyim inme hiç şerefeden aşağıya.
sevgisini diğer tarafa bıraktı ne demek be abi? nerdeyse ben de inanacaktım buna. bu dünyada seveydi çayı hatta şekerli.
münker nekire soru hazırlamak saçma belki ama-
ona bak: gül yüzlü zebani olur mu? bana bak: günah çuvalıyla cennete girilir mi? şu feleğin işine bak: cennetle cehennem arasında meksika sınırı var mıdır?
Şu okul bir bitseydi, şu askerlik, haftasonu bir gelseydi, yatak odası takımı üyelerinin bonservisi bu denli yüksek olmasaydı, şu t
a
k
s
i
t
bir bitseydi, emekleseydim başa dönüp, sona gittiğimde.
zaman hızı yanına almış akıyor.
vakit bir türlü türlü geçmiyor. bir geçsek şu ardı arkası gelmeyen sınırdan ne var.
bak ne var derken bile sonrasının telaşı.
hayatı boşa geçirmenin
o değil de ara verince bak çok yer kaplıyor. hayat katlanılmaz değildir be yav, katlanılamazdır. ve işte böyle ara verince bak çok ver tutuyor.
ergonomik değildir heralde.
es geç, nereye geçeceksen.
yani anlayamamamdan bahsediyorum hiç olmazdı diye sarı selim abi.
dünyada kaç insan her cümlenin arasına sıcak kelimesini en çok koyuyordur bunu istatistik bilimi açıklayabilir mi onu soracaktım sana yarın. bir de insan bazen rahatlar ya abi öyle klozet kapağı düşmesin ama aklına başka türlü rahatlama.. bazen bazı insanlarla konuştuğumda bu oluyor bana.
parfüm kullan. sözlerden daha etkili! sözden anlayan kız yok ki artık. deodorant kullan, parfüm kullan, jöle kullan.. daha etkili demiştin de
üç beş tane söz kestim karşılamak için. o da işe yaramadı. mundar ettik anlayacağın.
kastım.
evet haklısın diyen beynine yay takayım.
kast için akli denge şarttır. ben nasıl kastedeyim diyecektim.
taksirle oldu bunlar.
iksir kafi.
aksır ki çok yaşa.
gözümü açayım ben de.
h- hey höy hoy ne yapıyorsun sen?
ö- şey kemdür kümdür hiiç hocam.....
h- yapma oğlum be yaw bakmadın mı arkadaşın kağıdına
ö- hocam valla baktım ama göremedim!
diyaloğundan sonra hocanın hmm bak o zaman git ismet özelin bakanlar ve görenler adlı kitabını al oku demesinden sonra duyup okuduğum ve ikisi arasındaki farkı güzel şekilde vurgulanmış ismet özel eseridir. tavsiyedir, nice kitaplar arasında okunası gerekendir.
ö- şey kemdür kümdür hiiç hocam.....
h- yapma oğlum be yaw bakmadın mı arkadaşın kağıdına
ö- hocam valla baktım ama göremedim!
diyaloğundan sonra hocanın hmm bak o zaman git ismet özelin bakanlar ve görenler adlı kitabını al oku demesinden sonra duyup okuduğum ve ikisi arasındaki farkı güzel şekilde vurgulanmış ismet özel eseridir. tavsiyedir, nice kitaplar arasında okunası gerekendir.
güncel Önemli Başlıklar