bugün

"yemek yedin mi oğlum" diye sorduğu andır.
okuduğum şehirden eve döndüğüm an. bakışlarından özlediği anlaşılır. canla başla yemekler kahvaltılar hazırlayıp vitamin diye zorla yedirmedi, yemessem elleriyle bizzat yedirmesi.
okuduğun şehirden eve geldiğinde sana bakıp sen biraz dahamı zayıfladın kızım hiç kendine bakmıyorsun yemiyorsun evladım yapma böyle diyip içinin sızladığını bilmenizdir.
Bir baba düşünün, tüm hafta çalışıyor, erkenden kalkıp mesaiye vaktinde yetişmek zorunda, kimi zaman yetersiz uykular ile gidip çalıştığı oluyor elinde dinlenmek için sadece iki günlük haftasonu tatili var. Ve onda da dershaneye mütemadiyen geç kalan kızını yetiştirmek için erkenden uyanıyor, o soğukta yataktan kalkıp arabayla onu dershaneye bırakıp sonra geri gelip uyumaya çalışıyor ve bunu bir sene boyunca hiç üşenmeden, söylenmeden yapıyor.
erkek çocukları için hiçbir andır, kız çocukları için çok an. Hiçbir andır derken hiçbir erkek çocuğu babanın sevgisini maddi bir ana yani söze, bir şeyler almaya, bir yerlere bırakmaya vsye bağladığını görmedim şu ana değin. yani erkek çocukları için babanın sevgisi bilinen, emin olunan lakin bir anla tanımlanamayacak durumdur. Kız çocukları için ise gözlemlediğim ve çok yakınlarımdan yaşadığım kadarıyla durum daha farklı. Sevgiyi tanımlamak için "ilgi" üzerinden yorumlar yapabiliyorlar. herhalde bunun bireysellikle bir alakası olması gerekir. erkek çocukları daha bireysel ve ilgiye ihtiyaç duymayan yapıdayken kadınlar daha ilgiye ihtiyaç duyan ve daha toplumsal varlıklar. Bu yüzden erkekler sevmek için severken, kadınlar genelde ilgi için sever.

Hah yine de bir ana basit bir şekilde bağlamak gerekirse, sene 98 abim üniversiteyi kazanmış ve babam onu okuduğu şehire götürmüş, daha ilk çocuğu. Yurda bırakmış ve enazından 13 saat otobüs yolculuğundan sonra samsun'a geri dönmüş. Yani üzülse bile toparlanması için baya bir an geçmiş ki yine de eve geldiğinde "ben çocuğumu el şehrinde, yurda yalnız bıraktım da döndüm" dercesine bir donukluk vardı. işte o an anlamasam da o donukluğun nedenini şuan anlıyorum. Velhasıl babam bizim için birçok fedakarlık yapmadı mı? yaptı, çalıştı, çabaladı, hıyarlıklarımızı (hıyarlığımı daha çok) çekti, çekmekte. Lakin konu sevgiye gelince Baba sevgisi maddiyatla, maddiyata bağlı fedakarlıklarla vs ile ölçülemez, anlaşılamaz da. kimisi yapar, kimisinin yapmasına fırsatı olmaz, kimisi yapmasının sevgiyi gösterdiğini düşünmez yapmaz ama bu onun sevgisini anlamadığımız anlamına gelmez. Sonuçta birçok çocuk Allah'a şükür ki gerçek sevgiyi anlayabilecek zor duruma düşmemiştir.
sabahleyin üzeriniz açıksa örtüp, öpmesi. *
ihtiyacınız olduğunda siz söylemeden para gönderdiği an.

edit: eksile eksile sanki babandan başkası sana sen söylemeden para yolluyor değil mi.
yeni başladağın işten yorgun gelince :
-çok yoruluyorsun istersen bırak başka iş bulursun yada çalışma otur evde. '' dediği an''
-mezuniyette çaktırmadan akan gözyaşları.
-babamın bana yok yere attığı tokattan sonra arka odada gizlice ağladığı an.
-üniversiteyi kazandığımı duyunca "helal sana oğlum benim" deyip sarıldığı andır.
benim uyuduğumu sandığı zamanlar da odama yavasca girmeye çalışıp beni bıraz seyrettikten sonra alnımdan öpmesi.işte o anı hiç bir şeye değişmem.
babanın sevgisinin anlaşıldığı anlar eve alkollü gelirsen başlar.
(bkz: 404 not found). bahtımı sikeyim.

(bkz: babanın nefretinin anlaşıldığı anlar).
kendi işin olmadan karnının doyduğu her an.
arkadaşının benim için; sensensinbendebenim allah seni alacak kocaya sabır versin ne nazlısın ne çıtkırıldımsın sen ya, olum nası everecez bu kızı üzülürsün de sen şimdi.
babam: sanane olum sanane! sanane lan. ne evlenmesi? ağıznı burnunu kırarım şimdi ha!

**sinirlenip, hüzünlenip bu konularda hiç konuşmaması- konuşturmaması.. canım babam...
ne kadar çok özlediğini söylerken gözlerinin dolduğu an.
başarınızı onun sizden daha fazla sahiplenmesi. işte o an ortaya çıkar.
"baba ben haftaya gidiyorum" diyince "tamam ben de geliyorum" diyip, kaş'tan kalkıp gelmesi. kaş lan kaş. boru mu aq? kaş lan.
işten gece geç saatlerde gelip, sabah yemem için bir şeyler hazırlayıp musluğun üzerine bırakması.
cüzdanına vesikalık fotoğrafını koyduğunu duyduğunuz andır. o koyar anne görür size söyler bu kadar basittir ama beklenmedik bir harekettir. baba cüzdanına resminizi koyar hayat size bir defa daha koyar.
ankaraya yanınıza gelir. 2-3 gün her neyse evinizde kalır. dönüş vakti gelmiştir aştiye gidilir. "hadi baba iyi yolculuklar" dersin de gözleri dolar ve "allaha emanet ol oğlum" deyip sarılır ya sana. hah işte o andır.
kızı boşanırken canı yanmasın diye o konuları hiç açmadığında anlaşılır baba sevgisi.
Tam abiden gelecek darbeyle yamulmak üzereyken babanın gelip abiyi son derece karizmatik bir şekilde durdurması ve cezasını kuytu, kız kardeşin görüş açısından uzak bir yerde vermesidir.

Çok düşünceli kahraman baba, nasılda sever yavrusunu.
(bkz: babanın sevgilisinin anlaşıldığı anlar)
baba sevgisi anlaşılmayacak kadar derindir...
http://www.youtube.com/watch?v=436rV6haCB8