bugün

her baba kendi eyladıyla gurur duyar efendim ve misal vermek gerekirse;

(bkz: oğlum amcaya pipini göster)
üniversite kaydı tamamlandıktan sonra gülerek sırta vuran babada, bu gururu görebilirsiniz.

(bkz: kendimden biliyorum)
evlada çok büyük huzur veren olaydır.

herkesin birbirini tanıdığı, küçücük bir yer olan memleketinizin çarşısında kol kola gezersiniz babanızla.

küçüklükten beri kahramanınız olan o kusursuz adam, şimdi sizi bir övünç kaynağı olarak görüyordur. işte bu yüzden göğsünü kabarta kabarta yürür yanınızda...

tam o an anlarsınız babanızın sizinle gurur duyduğunu. ardından, görevini yapmış bir insanın huzuru dolar içinize. güzel şeydir kısacası...
babamın yaptığım herhangi bir işte iyi ya da kötü nasıl bir sonuç alırsam alayım kullandığı sözdür. her zaman benimle gurur duyar. bazen yaptıklarıma üzülse de belli etmez. başarısızlıkla sonuçlandırdığım işlerde bile "olsun kızım seninle gurur duyuyorum ben. önünde nice güzel seneler var" der. bende hüzünlenirim. sarılırım babama. fısıltıyla kulağına "seni seviyorum" derim.
yeryuzunde varolan hayatta insana pozitiflikler yukleyen bir duyumdur.

bunu yasamak belki basli basina bir lutuftur; yasayabilen icin tarifi imkansiz olsa gerek.
yasamayan icin de oyle..

ben yasamaidm. olmadi. ne mi olmadi? kismet olmadi, denk gelmedi, hissedemedim.
zor, oncelikle belirteyim. berbat bir his. dunyanin en saglam duruslusuyum desende insansin, bekliyorsun birilerinden bir seyler.

ama ihtiyac degilmis bunu anladim. olmasa da olur, ne olacak ki!

geriye donup bakinca eh iste bir seyler yapmisim diyorum, ama suan icinde oldugum bu umursamazlik ve basarilarimin benim icin anlamsizligi hep bu gurur duyam hadisesinden hallicedir.

cocukken sakindim, kirmazdim dokmezdim, kedi gibiydim. verirsen yerim, vermezsen ac ac oturur yine de her gordugunu isteyip zirlayan veletler gibi yapmazdim.

buyudum az, ilkokul... durumum fen adegil. ogretmen sever, sinifin ornek gosterilenlerindenim. okumayi dereceyle sökmüşüm!

ama her an bir degersiz hissedis var ustumde.

sarilma yok, ilgi sefkat yok! ustune bir kere hastaydim, gece tartaklandim babam tarafindan. oksuruyormusum cok... olsun!

boyle gecti ufaklik zamanlari. hicbir zaman guvenilmeden, sen yapamazsin denilerek. lan bende de ne kafa varsa hep dikine gittim, yaparim, yapabilirim dedim.

yaptim da cogu seyi. ve nedense basima bir sey de gelmedi.
ormana gitme, yola cikma, bisiklete binme, top oynama...
yaptim, ve halen yasiyorum.

sonra okul zamanlari. ortaokul... gayet basariliyim, sinifta dereceye oynuyorum her donem.
ama ilgi yine yok; cocuksun yonlendirilmen lazim, ama yok. her gun evde harp var, kavga dovus... gecimsizlik.
ve bir gun karnemde tek bir tane dersim 3 geldi o donem,ortaokulda. eve geldigimde yuzume karne carpildi, neden bu 3 diye.
kaldi ki her sene full pekiyi getirdigim karneyede soyle bir bakilip atilirdi genelde kenara.
her neyse...

hic unutmam, full 5 olan karnemi goren aylak bir arkadasim karneme bakti, kendininkini gosterdi, herifte en yuksek 1 tane 3 var, kalani 1-2...
ve o cumle: " lan bende su 5 lerden 3 tane olsa babam bana.... alir!!!"

icim ezilmisti, agladim lan, oturdum agladim, cunku bana tek bir soz bir aferim bile denilmezken demek ki dunyada cocuklari degerli olanlar da vardi.

ortaokul biterken lgs'ye girdim, bizim sehre uzak bir yerde anadolu lisesi kazandim.
nerden bileyim ben, yazmisim iste, orayida kazandim-ki o zaman anadolu lisesi saglam bir liseydi.

ama yok arkadas, gene tebril edilmedim, peder siktirettt gibisinden bir seyler deyip yurudu gitti, ilgilenmedi. olsun lan!

sonra lise... madem anadolu lisesi olmadi, dedik bari super lise denilen liseye devam edelim, oraya da dereceyle girdim diploma notuna gore. bundan artik takdir filan beklemiyordum tabi.

lisede durumum parlak degildi, iyice serseri oldum dogal olarak. derslere olgim kayboldu, her gun kavga cikan bir evdeydim, kacip gitmek istiyordum, ama olmuyordu.

dogal olarak her donem suratima carpilan karneler, laflar...

bir kere lan, bir kere... oglun senin..insan durup bir bakip gurur duymaz mi, duymadi abi...

o zamanlar muzige yoneldim. kendi kendime klavye camlayi ogrendim, sonra bateri...
unutmam yine, arkadaslar muzik kursuna giderlerdi, ben gidemedim, ne gerek var dedi oeder.
yerin iki kat altinda bodrumda davulla pratik yaparken gelip sovup sayip gittigini bilirim.
otur ders calis burda bunla oynuyosun dedi.

yani gozlerim doldu, daha iyi az cok anliyordum; buyuk degildim o yasta ama cocukta degildim.
bircok kisi cocugu enstruman ogrensin diye bir kamyon para verirken ben kimseye zararim olmadan ogrenmeye calisiyordum ama gene olmuyordu!

sonralari o davul sayesinde ufaktan caldigimiz kafelerden para kazandim zaman zaman, harcligim cikiyordu, ama gene anlami olmadi.

bir yaz, oto yikamaya girdim, gittim is buldum. lise 1 filan...

aldigim, yani hayatimda belkide ilk kazandigim hakettigim parayla eve giderken aksam ekmek ivir zivir aldim. sevincliyim ama, para kazandim, ben de kazanabiliyorum. yas 16-16!
eve geldigimde teyzem bizdeydi. bak dedi babama, oglun almis ekmegi bugun, kendi parasiyla...
pederden cevap: napalim, biz her gun aliyoruz!

lan simdi bakinca herif hakli, eyvallahta, insan o zaman istiyor ki takdir gorsun iste, zaten bu degil mi insani sekillendiren guclendiren, uyumlu ve guzel bir insan yapan.

ben bunlardan uzak yasadim, uyumsuz oldum zamanla, ianacim ve umrum kalmadi kendim icin...

sonra universite sinavlari... kazandim, tebrik almadim.
okulu biraktim, artik direk kufur edemiyordu, essek kadar sacli sakalli bir herif olmustum, ama ima ediyor laf sokuyordu.
senden adam olmaz diyordu!

umrumda degildi. artik kendim icin hesapsizca yasiyordum. barlarda surda burda muzikle gecti zaman. dil ogrenmistim lisede, ceviri filan yapiyordum, kolye tasarliyordum ve iyi kazanarak satiyordum.

bakinca etrafimdaki cogu kisi tadir ediyordu halbuki, kendi ayaklarimn ustunde, olmasi gerektigi gibi...

ama memnun edemedik abi herifi.

dedim yanlis ben de heralde, girdim bir universiteye, okudum bitirdim, basarili bir sekilde!
herif tutturdu bu sefer de kimse sana is vermez, saca bak, o sakal ney oyle diye...
gittim kestirdim lan sai sakali, sirf adam olabilirim diye.
ama artik umrumdada degildi takdir edilmek filan...

halen bile falancanin oglu memur olmus sen bi bok olamadin tribinde adam.
cok surundum orda burda para kazanayim diye. ne is icin destek oldu, ne saga sola bakindi.
okul bitti, okullar birakildi...bir gun sormadi, lan sen ne bok yiyyorsun orda, ne isin gucun var diye...

ama yine de sansliyim ki, kotu islere ve yollara girmedim. o kadar boktan ortamda bulunuota suan temizsem bu baska bir sey olmali.

uzun zaman o is senin bu is benim surundukten sonra yurtdisindan bir is buldum, parasi kosullari iyi, turkiyedeki ortalama bir memurdan 3 kat fazla kazanc saglayan bir is...

sevinemedim bile isi bulup kabul edildigimde...
artik kazanmak, elde etmek cok kolaydi benim icin cunku, umrumda degildi kaybetmek. bu kafada oldugumdan hata yapmadim pek ve basarili oldum cogu zaman.
bana gore oladum olmadim onemli degil artik.
peder beye gore ise su sartlarda bile halen basarisizim. *
sanirim bundan sonra da acikcasi umrumda olmayacak benimle gurur duymasi filan.
bu adamin benimle bir zoru var da, bakalim bir gun ogreniriz.

ailesinden ve babasindan gurur duygusunu hissetmis olanlar, aslinda basit bir seymis gibi gelen bu gurur duyma hadisesi sizin hayatnizda cok yer kapliyor emin olun.

avare avare degil de, yaptiginiz bir eylemin sonucunda birilerinin size destek olacagini bilmeniz hayatiniz icin en iyisi.
bunu yitirmemeniz dilegiyle...
okuduğum okuldan sonra yaşadığım ilçede de öğrenci temsilcisi seçilip il temsilcisi seçimine gideceğim gün babamın benimle gurur duymasıdır. çok mutlu olduğumuda eklemek isterim.
benim babamın bir kerecik olsun kapılamadığı duygu seli.
arkadaş gurur duyamayacağı bir şey kalmazsa sıçtınız demektir.
babamın benimle ancak efendi , akıllı , çalışkan ve başarılı sıfatlarıya gurur duyabilme ihtimalinden dolayı asla beni mutlu etmemiş ve etmeyecek olan duygu durumudur. istemiyorum lan iğrenç özellikler amk.
babam çok gurur duydu benimle ama ahep içinde yaşadı. aslında kayda değer başarılarım olmadı. üniversite kazandım bitirdim master yaptım hemde saygın bir üniversitede ama babam ne kazandığım gün yanımdaydı nede bitirdiğim gün. ama arkadaş sohbetlerinde duyuyorum benimle ne kadar gurur duyduğunu. keşke kucaklasa beni aferin oğlum dese seninle gurur duyuyorum dese. ama demez benim babam içten sever. mesela geçen yıl öylesine girdim üniversite sınavına (kardeşim çok zor olduğundan yakınır durur ve kazanamaz) kazandım, önceki yıl yine girmiştim yine kazandım bir kaç yıl önce yine kazanmıştım. ve bu yıl yine girdim yine kzancam. sanırım babam bana sarılıp senle gurur duyuyorum diyene kadar devam edecek bu. gurur duyması için sadece üniversite kazanmadım tabiki de çok iyi bir evlat oldum ne zaman ne deseler yaptım hep yanında oldum. hiç bir zaman kırmadım kızmadım eleştirmedim babam dedim sadece. ev aldım araba aldım çok iyi bir işim var iyi kazanıyorum. ya baba bir kere sarılsan ne olur ya...
güzel birşeydir herhalde. hiç yaşayamadım. hiç yaşayamayacağımda. . . babam yaşadığı halde konuşamamak terkedilmiş olmak zor birşey hiçbirinizin başına gelmemesi ve babanızın bol bol gurur duyması dileği ile...
oğluyla oğlu olduğu için gurur duyan baba en iyisidir. makam mevki başarı hikayedir. maddi durumuna mı güvenir? yok ki güvensin. sadece oğluna güvenir. oğlunun güvenilir biri olmasından ileri gelir gurur duyması.
ygs de iyi bir sıralama yapınca gözlerinde senle gurur duyuyorum bakışı gördüm bi kaç saniyeliğine. ilk defa adam akıllı bir halta yaradığımı hissettim.
güncel Önemli Başlıklar