bugün

toplum mühendisliğinin yegane kuralıdır. sizin takipçiniz veya size karşı nötr olan kişileri manipule etmek için olmazsa olmazdır. insan tembeldir. kurduğu düzen bozulsun istemez. çünkü kuracağı yeni düzene harcayacağı çabanın her daim şu an ki durumunda elde ettiği huzurdan daha fazla olacağını düşünür. insan acelecidir. yapılan bir deneyde, deneklere "şimdi 50 lira mı almak istersiniz yoksa 1 ay sonra 100 lira mı almak istersiniz" sorusuna denekler 50 lira şeklinde cevap vermiştir.

manipulasyonlar da temelini insanın bu zaaflarından alır. kişi ne kadar çok bilgiye maruz bırakılırsa, doğasının esiri olmuş insan hiçbirini işlemek için zaman harcamaz ve her daim ilk aklına yatanı kabullenme telaşı içine girer. en basitinden bir ekonomi kanalını açtığınızda maruz kaldığınızın bilginin haddi hesabı yoktur. renkli ve her daim azalış-artış gösteren rakamlar, terimler... düzen gerçekten bu kadar karmaşık mıdır yoksa amaçlanan şey tembel bireyin "sıradan bir insan olarak verileri işleyip yorumlamak gerçekten zor" yanılgısına kapılmasını mı sağlamaktır. sihirbazların yaptığı gibi her alanda beyin enformasyon yağmuruna tutulur fakat el hareketlerini kaçırmamak gerekir. bütün bu anlatılanlardan, sabredenler ve çalışanlar müstesna.
bilerek dışarıdan yapıldığı gibi doğal olarak gelişmesi gibi bir durum da söz konusudur.

yani ekonomi kanalındaki onca grafik ve genellikle konuşmacı (prophet) zaten olan şeylerden konuşur. ortada genellikle bir yalan yada boş bilgi yoktur. orada, bono, tahvil, krediler, siyasi olaylar, terör organizasyonları, batan yük gemileri, yapılan eylemler, ölen şirket ceo'su, kazanan spor kulübü vardır. dolayısyla da konuşacak ve bilgi akışı sağlanacak çok şey vardır.

o yüzden tıpkı çok alim bir din adamının yada filozofun konuştuklarını birçok sıradan kişi anlamayacağı gibi, o kanallarda konuşulanları da sıradan kişiler anlamayacaktır. (yukarıda onları parantez içinde prophet diye belirttim o yüzden).

asıl anlaşılması gereken konu; şayet bu kurgusal ekonomik gerçeklike dair bir hissiyat yada farkındalık varsa çözümünün ayan beyan yine elimizin altında olduğudur. yolu yordamı ise şu; öncelikle zaten bizim kendisine dayanarak yeni idealar üretebileceğimiz güç kaynağımızı sonradan üzerine yapışmış fazlalıklarından, kirlerinden, tozlarından, kenelerinden arındırmaktır. sadece sabretmek değil, aynı zamanda savaşmak gerekir. ama bir insanın dost düşmanı iyice ayırt edebilmesi için önce tüm sadeliği ile kendini bilmesi gerekir.

edit: kurgusal / suni.
Uludağ sözlükten silik yeme sebebidir. Yapmayın olum gece gece başımıza icat çıkartmayın. Evet.
öğrenme fobisi olanlar için imkansızdır.
(bkz: bilgi zehirlenmesi)
Uludağ sözlük te takılmanın kötü yönlerinden bir tanesi.

Mesela bayan memesi diye bir tabir öğrendim biraz önce. Altına kalem koyunca düşeni mi ne makbülmüş. E ben bundan sonra makbül mü değil mi anlamak için hep bi kalem bulundururum yanımda. E kötü tarafı kalemle makbüllük testi yaparken ters birine denk gelsek kalemi soksa bi yerimize.
insanın kişisel gelişimine katkı yaptığı görülmemiştir. Önemli olan az bilgi ama öz bilgi. Zaten on üçüncü yüzyılda değiliz. Farklı bilim alanlarından çok şey bilecek durumumuz yok.