bugün

diplerinde hicran yüzen gözlerimin aşk yüzünden maktul arayan katil kasabasında harfleri parçalayan a-ş-k kasabı olması. Aşk çarpınca neler olur neler; evet o sırtında kuşlar uçuran ellerin kimi zaman sırtından kalktığını hissedip üşüm üşüm üşüdüğün zamanlarda ışık hızıyla ortalığın amına koymak ve önüne geleni k-e-s-i-p b-i-ç-m-e-k için hazırsın! Netameli yüzler, demirleşmekte olan bilekler, seri katilleşmiş gözler...nereye vurmaz ki öfkeler, en çok 2 dudağın siker gitmeleri, susarak. Aşk çarpar, karşıdan karşıya geçerken yere kapaklandırır ama ayağa kalktığımda kalbine saplanırım, o şehri karıncasına kadar cayır cayır yakarım! Vartam bitmez, bitmez durup bir an düşünmeden se-ni ortadan 2 ye bölmek için kıyıya köşeye yığdığım sapık özlemlerim, bitmez baş başa kalınmış bir gecede yanağına bıçaklar vurup akan kanını ayak parmaklarına kadar yalama şehvetlerim...

Ve ben maktulleşen seni,
Aylardır yüreğini arıyorum, bileğleyip en keskin yerini kalbime sürtmek için de sen durma:

Yaklaşşşşşş!!!
(bkz: sikerler).
sanki dünyada kimse yokmuş gibi susmak ve herkesi öldürecek kadar öfkeli olmak veya doğmak. Doğduğumu sanmıyorum insan sonradan tehlikeleniyormuş susarken anladım. Loş bir ışık vurunca bile düşmüyor kaşlarım, önce sana ve senin dünyana çatık, koptu bakışlarım.