Kısa süreli ilişkilerin adamı oldum hep, uzun ilişkim olmadı hiç. hep uygun insanı bulamamamdan kaynaklandığını düşünürdüm. uzun süre yalnızlıklarım oldu hiç gocunmadan yaşadığım. hiç bir şey umurumda olmadı.

arkama dönüp baktığımda en uzun ilişkimin dört ay gibi bir süre olduğunu görüyorum. o ilişki de bir ülkeyi terk edeceğim kesinleştiği dönem de başlamış, terk ettiğim dönemde sona ermişti. şunu söyleye bilirim ki araya mesafelerin gireceğini bilmenin rahatlığıyla o ilişkiden kaçmadığımı yeni anlıyorum. nasılsa araya mesafeler girecek ve ilişki bir şekilde bitecekti. ve ben bu güvene dayanarak bu kadar uzun bir ilişki yaşamıştım.

hayatıma giren, girmek isteyen, girmesini istediğim kadınlara sürekli kusurlar bulduğumu fark ettim kısa süre önce. kimisinin elleri çirkindi, kimisi çok uyuyordu. hep bir bahane vardı ama. henüz ilişki başlamadan neye dayanarak bitireceğimi planlıyordum aslında. bir şekilde zamanla bu kusurları gözümde büyütüp karşımda ki insandan soğuyordum. hele ki bir kadının gözümde büyütebileceğim kusurları yoksa, o zaman da kendime kusurlar buluyordum. bu kusurlara dayanarak o kadının benimle birlikte olmayacağına kendimi ikna ediyordum.

kısaca aşık olmaktan korkuyordum.
Devamlı platonik aşk yaşamış kişinin içinde bulunduğu durumdur.
sağlam bir tekmenin etkisidir.
sağlam bir tekme yersin kıça, sonra gocunursun kadınlardan.
olay örgüsü tamamen bundan ibarettir.
Bir daha bir ayrılığı göze alamayacağını anlamanın doğal sonucudur.
nişan atımı sonrası oluşan fobidir. bu yüzden kimsecikler yakınıma yaklaşamadı.