bugün
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira10
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi18
- diamond tema36
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd14
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması8
- ups boobss nickli yazar23
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
aşkın kısaltması
aşk ki devasa boyutlardaki, bir kapa sığdıramayacağınız anlamsız duygudur. aşk, sevdirmektir karşındakine kendini; sevdadır diğer adıyla. sevginin üstünde duygulara ev sahipliğinde olur gönül, sevdadır ölümüne ama ölümsüz. anlamsız bir şeydir ama anlamlı bir şeylere sebep olur.
aşk kendini sevmektir aslında. bir kız/erkek görürsünüz ve güzel gelir gözünüze. ufak bir kararsızlığın ardından konuşursunuz o'nunla. bir süre arkadaşınız olur veya o rolü oynar. daha sonra taraflardan biri daha fazla dayanamayıp, konuşur. 'ben senden hoşlanıyorum' der, yalandır. yalan değildir yüzeysel bakıldığında, gayet masumane gayet güzeldir. lakin işin derinine indiğimizde bizim o'nu aslında sevmediğimizi anlarız ve aslında o'nunda bizi sevmediğini. aslında biz o'nun bizden hoşlandığını, sevdiğini anlayarak kendimizi severiz. yani bir insan sizi normal kişilerden ayrı bir yere koyuyor, size daha fazla önem veriyor düşünsenize. siz kendinizi daha önemli biri sanıyorsunuz, daha yakışıklı olduğunuzu düşünüp, daha iyi bir insan olduğunuz yalanına kanıyorsunuz. ve siz, sizi böylesine özel kılan birisini kaybetmek istemiyorsunuz. hep baş ucunuzda olsun, hep okşasın saçlarınızı siz onun bacaklarına uzanıp cenneti yaşıyorken. bu durum tek taraflı değil, karşınızdaki de aynı düşünceleri paylaşıyor. o da sizin sevginizle kendini değerli olduğuna inandırıyor. aslında o da kandırılıyor sevdiğince.
aşk kandırmaktır kendini ve sevdiğini. yalan söylemektir herkese. derininde budur aşk, kandırmak. kötü bir şeydir biliyorum lakin yaşamak istiyorum her daim. her daim mutlu etmek istiyorum birini; her daim sevmek istiyorum tek kişiyi. bu yüzden bir ilişki hep aynı kalıpta ilerler. bir şarkı gibidir sevgili olmak: intro-solo-outro. 3 kısımdan oluşur. o girişle, o intro'yla sizi öyle bir etkiler ki sabit kalıp, sadece o'nu izlemek, dinlemek istersiniz. o kadar masumsunuzdur ki, bir çocuktan ötedir masumluğunuz o an. çıkarsız, beklentisiz bir bakışdır etrafa yağdırdığınız. ve sözler girer, solist başlar şarkısına. siz bu anda emin olursunuz 'evet bu şarkı güzel, dinlemekten sıkılmayacağım bir şarkı. defa kez başa sarsın' dersiniz. söz konusu sevilene yaklaşırsınız, tanışma isteğindesinizdir. lakin yüreğiniz sizden daha isteklidir. sanki çıkacakta o ufak yerden 'ulen bir konuşmayı bile beceremiyorsun' deyip, o söyleyecek. 'hoşlanıyor bu çocuk senden, o'nun yüzünden ben hızlanıp, yoruluyorum' konuşursunuz o'nunla, tanışırsınız; tebessüm eksik olmaz yüzünüzden, ve şarkı devam eder. bir müddet ilerler şarkı adrenalin arttıkça artmaktadır. ve bir enstrüman soloya girer. çalan kişi kendinden geçer. her nota da farklı istemsiz bir hareketi gözlemlenir, sanatçıda. siz de sevdiğiniz kişiyle daha bir ciddi konuşursunuz. ve bir sevgiliniz vardır artık. tektir o, o'ndan üstün sevilen yoktur, olamaz o süreçte. imkansız gözükür gözünüze. bu kadar yoğun duyguların beden diline dökülmesi gerçekleşir, sanatçı hala şarkıda enstrümanı konuşturmaktadır, solo atmak bilinen tabirle. öpüşürsünüz, bu kadar rahatsız edici olmayan bir sıcaklık var mıdır? sayısız lafınıza şahit olan dudaklarınız o an ki birleşmenizden daha etkileyici bir kelam edebilmiş midir? hayır. sevişirsiniz akabinde. iki beden yek olmuştur, tek. terlerseniz, elleriniz yoktur, kaynamıştır elleriyle. hissedersiniz aşk bu. yine aradan süre geçer. ve şarkı sonuna yaklaşırsınız, outro. yavaşlar şarkı. solistin sesi kısılır. ilişkinizde öyledir. hiç olmadıktan sebepten tartışırsınız, bazen sebep bile yoktur ortada ve biter. iyi-kötü belli olmaz. bazen sahte iyi dilekler şahitlik yapar ayrılmanıza bazen nefretle dolu laflar, küfürler. lakin sonuçta şarkı biter. sessizlik sizi bekler, sonsuz bir sessizlik. sonra tekrar dinlemek istersiniz bu şarkıyı. dinlersiniz nitekim, tekrar tekrar dinlersiniz. lakin hikayenin kahramanı hep farklıdır, aynı hikayeyi farklı kişilerce yaşarsınız. seversiniz o'nu değil, o'nun sizi sevdiğini sanarak aslında siz kendinizi seversiniz. aynı şey sevgiliniz içinde böyledir. sizin o'nu sevdiğini sanarak, kendisini sever.
aşk böyledir. bazen bilerek imkansızla yaşamaktır, tuhaftır. her ne kadar böyle bencilce bir duygu gibi gözükse de aşksız olmaz. illa ki bir kıza/erkeğe aşık olmak değil bahsettiğim. çaldığınız enstrümana da aşık olabilirsiniz. aşk çok güzeldir, aşkı yaşamak ayrı güzeldir; sevişmek, öpüşmek güzel sıfatının bunların yanında çirkin kaldığı zaman ötesi kavramlardır, yaşayışlardır. ne güzeldir size bakan bir çift gözle yaşamak...
aşkın kısaltması candır, aşkın kısaltması sudur.
aşk ki devasa boyutlardaki, bir kapa sığdıramayacağınız anlamsız duygudur. aşk, sevdirmektir karşındakine kendini; sevdadır diğer adıyla. sevginin üstünde duygulara ev sahipliğinde olur gönül, sevdadır ölümüne ama ölümsüz. anlamsız bir şeydir ama anlamlı bir şeylere sebep olur.
aşk kendini sevmektir aslında. bir kız/erkek görürsünüz ve güzel gelir gözünüze. ufak bir kararsızlığın ardından konuşursunuz o'nunla. bir süre arkadaşınız olur veya o rolü oynar. daha sonra taraflardan biri daha fazla dayanamayıp, konuşur. 'ben senden hoşlanıyorum' der, yalandır. yalan değildir yüzeysel bakıldığında, gayet masumane gayet güzeldir. lakin işin derinine indiğimizde bizim o'nu aslında sevmediğimizi anlarız ve aslında o'nunda bizi sevmediğini. aslında biz o'nun bizden hoşlandığını, sevdiğini anlayarak kendimizi severiz. yani bir insan sizi normal kişilerden ayrı bir yere koyuyor, size daha fazla önem veriyor düşünsenize. siz kendinizi daha önemli biri sanıyorsunuz, daha yakışıklı olduğunuzu düşünüp, daha iyi bir insan olduğunuz yalanına kanıyorsunuz. ve siz, sizi böylesine özel kılan birisini kaybetmek istemiyorsunuz. hep baş ucunuzda olsun, hep okşasın saçlarınızı siz onun bacaklarına uzanıp cenneti yaşıyorken. bu durum tek taraflı değil, karşınızdaki de aynı düşünceleri paylaşıyor. o da sizin sevginizle kendini değerli olduğuna inandırıyor. aslında o da kandırılıyor sevdiğince.
aşk kandırmaktır kendini ve sevdiğini. yalan söylemektir herkese. derininde budur aşk, kandırmak. kötü bir şeydir biliyorum lakin yaşamak istiyorum her daim. her daim mutlu etmek istiyorum birini; her daim sevmek istiyorum tek kişiyi. bu yüzden bir ilişki hep aynı kalıpta ilerler. bir şarkı gibidir sevgili olmak: intro-solo-outro. 3 kısımdan oluşur. o girişle, o intro'yla sizi öyle bir etkiler ki sabit kalıp, sadece o'nu izlemek, dinlemek istersiniz. o kadar masumsunuzdur ki, bir çocuktan ötedir masumluğunuz o an. çıkarsız, beklentisiz bir bakışdır etrafa yağdırdığınız. ve sözler girer, solist başlar şarkısına. siz bu anda emin olursunuz 'evet bu şarkı güzel, dinlemekten sıkılmayacağım bir şarkı. defa kez başa sarsın' dersiniz. söz konusu sevilene yaklaşırsınız, tanışma isteğindesinizdir. lakin yüreğiniz sizden daha isteklidir. sanki çıkacakta o ufak yerden 'ulen bir konuşmayı bile beceremiyorsun' deyip, o söyleyecek. 'hoşlanıyor bu çocuk senden, o'nun yüzünden ben hızlanıp, yoruluyorum' konuşursunuz o'nunla, tanışırsınız; tebessüm eksik olmaz yüzünüzden, ve şarkı devam eder. bir müddet ilerler şarkı adrenalin arttıkça artmaktadır. ve bir enstrüman soloya girer. çalan kişi kendinden geçer. her nota da farklı istemsiz bir hareketi gözlemlenir, sanatçıda. siz de sevdiğiniz kişiyle daha bir ciddi konuşursunuz. ve bir sevgiliniz vardır artık. tektir o, o'ndan üstün sevilen yoktur, olamaz o süreçte. imkansız gözükür gözünüze. bu kadar yoğun duyguların beden diline dökülmesi gerçekleşir, sanatçı hala şarkıda enstrümanı konuşturmaktadır, solo atmak bilinen tabirle. öpüşürsünüz, bu kadar rahatsız edici olmayan bir sıcaklık var mıdır? sayısız lafınıza şahit olan dudaklarınız o an ki birleşmenizden daha etkileyici bir kelam edebilmiş midir? hayır. sevişirsiniz akabinde. iki beden yek olmuştur, tek. terlerseniz, elleriniz yoktur, kaynamıştır elleriyle. hissedersiniz aşk bu. yine aradan süre geçer. ve şarkı sonuna yaklaşırsınız, outro. yavaşlar şarkı. solistin sesi kısılır. ilişkinizde öyledir. hiç olmadıktan sebepten tartışırsınız, bazen sebep bile yoktur ortada ve biter. iyi-kötü belli olmaz. bazen sahte iyi dilekler şahitlik yapar ayrılmanıza bazen nefretle dolu laflar, küfürler. lakin sonuçta şarkı biter. sessizlik sizi bekler, sonsuz bir sessizlik. sonra tekrar dinlemek istersiniz bu şarkıyı. dinlersiniz nitekim, tekrar tekrar dinlersiniz. lakin hikayenin kahramanı hep farklıdır, aynı hikayeyi farklı kişilerce yaşarsınız. seversiniz o'nu değil, o'nun sizi sevdiğini sanarak aslında siz kendinizi seversiniz. aynı şey sevgiliniz içinde böyledir. sizin o'nu sevdiğini sanarak, kendisini sever.
aşk böyledir. bazen bilerek imkansızla yaşamaktır, tuhaftır. her ne kadar böyle bencilce bir duygu gibi gözükse de aşksız olmaz. illa ki bir kıza/erkeğe aşık olmak değil bahsettiğim. çaldığınız enstrümana da aşık olabilirsiniz. aşk çok güzeldir, aşkı yaşamak ayrı güzeldir; sevişmek, öpüşmek güzel sıfatının bunların yanında çirkin kaldığı zaman ötesi kavramlardır, yaşayışlardır. ne güzeldir size bakan bir çift gözle yaşamak...
aşkın kısaltması candır, aşkın kısaltması sudur.
(bkz: o)
aşk zaten kısa noluyo lan diye düşündüren kelime oyunudur.
AAşkın kısaltMMası............
güncel Önemli Başlıklar