bugün

aşka dair ne konuşulsa,uzayan hasreti bir kat daha arttırıyor, aşkı konuşmak bir tür azaba dönüşüyor.
öyle bir azap ki arttıkça cazibesi de artıyor, olumsuzlukla buluşmak neredeyse iki aşığı mutlu ediyor.

hani bütün olumsuzlkların son ucu olumluya çıkar,
hani bütün acıların ötesi mutluluğa açılır,
hani trajedinin maverası komediye dönüşür gibi...

aşkın azabı öyle bir acıdır ki sonunda hakiki aşıklara lezzet vermeye başlardı. aşktan bahsetmek evet, azaptı ama azabın bir de lezzet anlamı vardı. bütün acıların sonunda mutluluğa açılan bir geçit mutlaka bulunurdu.
ve acı insanın varlığını tüketince insan geçide gitmese de geçit onun ayağına gelip öte yakaya çıkarırdı.
*
uzadıkça aşkın kendisinden bile nefret ettirebiliyor.