bugün

"eğitimdir tabii ki de" denilerek cevap verilmesi gereken şeker bir kızın sorduğu soru. şimdi mesela gelin bir düşünelim... bir tarafta eğitimli insanlar, diğer tarafta eğitimsiz insanlar var. biri ötekine "sen cahilsin" diyor, diğeri ötekine "sen eğitimlisin ama adam olamamışsın" diyor. şimdi bakın bu her şeyin özetidir aslında. o cahil denilen insanlar yeterince eğitim almış olsalardı böyle bir şey olmayacaktı. e onlara bu eğitimi veren kimse de yok, hatta aksine onları bu eğitimden mahrum bırakmak için ellerinden gelen her şeyi yapan kişiler var. şimdi bir daha düşünelim. böyle bir durumda ne yapabilirsin? eğitimi yaymaktan başka hiçbir şey maalesef. eğitimi yayamaz isen birinin doğruları ötekinin yanlışları olmaya devam edecek çünkü sabit olarak almamız gereken zaten eğitimin zorunluluğudur. dolayısıyla ortada bir uyuşmazlık, bir paradoks, yani eğitimsiz insanlar vardır. "eğitim şart" klişesini boşuna demiyorlar yani. şimdi doğal olarak da eğitimli insanlar "neden eğitimsiz insanlara bir şeyi anlatabilmek için onlarla aynı pozisyona düşeyim ki" diyebiliyor. kesinlikle haklılar. bunun yerine "eğitimli insanlar" bir sabit olarak kabul edilmeli ve herkes belli bir evrensel bilgi seviyesinde doğruları ve yanlışlarını tartışabilmelidir. doğrusu aslında budur.

biraz uzadı farkındayım aşkım, ama dediğim gibi bu işler böyle olmak zorundadır. yoksa sonsuza dek bir kısır döngü içerisinde oradan oraya savrulup gitmeye devam edeceğiz.