bugün

Aşk güzel şey peki, ya aşk bağımlılığı? Aşık olduğu kişi için kendini yok saymak, arkadaşlarına sürekli onu anlatmak, çevresiyle uyum sorunu yaşamak ve belki de kendini yok etmek…
Aşk bağımlılığı; yaş, cinsiyet, statü farkı demeden hem erkekleri, hem kadınları ne yazık ki, tutsak haline getiriyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri Kliniği´nden Doç. Dr. Kültegin Ögel'in aşk bağımlılığı hakkında ki görüşleri…

Sosyal çevresiyle de uyumsuzluk yaşayan aşk bağımlıları, bağımlılık nedeniyle kendi benliğini, kişiliğini yok sayıyor. Bu durum onları; hoşlanan, seven ve normal aşkı yaşayan kişilerden ayıran temel özellikleri olarak ortaya çıkıyor.
Fakirse Platonik; Zenginse Patolojik Aşk Oluyor
Aşk bağımlısı kişilerin düşük sosyo ekonomik düzeyde olması aşklarının da platonik düzeyde kalmasına yol açıyor.Yüksek sosyo ekonomik düzeyde ise aşka daha derin anlamlar yüklenebiliyor.
Aşka bağımlı olanları normal aşktan ve sevmekten ayıran farklılığı şöyle açıklıyor: “Aşkla patolojik aşk her an için birbirinin içine girebilir. Ancak aşk bağımlılığında tek kişilik bir ilişki vardır. Kişi kendisini yok farz eder, sadece karşısındaki kişi vardır. Normal aşktan farkı, bağımlılık nedeniyle kişinin günlük yaşamın bozulması, sorumlulukların yerine getirilememesi, işten ayrılma, intihar girişimi gibi yaklaşımlarda bulunmasıdır. Oysa, normalde sevmek çok daha farklı bir durum. Birini sevdiğiniz zaman ilişkide hem siz, hem sevdiğiniz vardır.”
“Aşk bağımlılığının altında başka sorunlar yatıyor. Kişi ağır depresyon yaşayabiliyor, ayrılık kaygısı yaşayan, bağlanma sorunları olan kişilerde çok görülüyor. Kaygı bozuklukları, yalnız kalamama, adlandırılamayan sürekli huzursuzluklar, başka noktalar da ortaya çıkabiliyor..”
Aşka bağımlı olan kişilerde evlilik bağlayıcı bir unsur olmuyor. Çünkü patolojik aşkta mantık yok. Kişi bazen kendi kendine ya da gittiği hekime yakınıyor: “Bağımlısı olduğum kişi öyle çok yakışıklı bir adam ya da çok güzel bir kadın değil. Ama onu düşünmeden yapamıyorum, kendimi mahvediyorum diyor. Burada kişinin kendisine mantıklı davranamıyorum diye kızmaması gerekiyor. Kendisine kızdığı sürece kendisini yok edeceğini bilmesi lazım. Sürekli bağımlısı olduğu kişiyi düşündüğü sürece o kişinin değeri artıyor. Değeri arttıkça da bağımlı kişi kendisine değer vermiyor. Tam bir kısırdöngü ortaya çıkıyor.”