bugün

tercihinin zor olduğu bir durumdur.
gençlik yıllarında büyük bir aşk yaşamışındır, ama çile dolu, berbat bir hayatın olmuştur.
ve tanrı bir yol gösterir sana, git der cennete, ama orda düz bir hayat olduğunu, sade ve huzurlu bir yaşam süreceğini söyler. ikinci seçenek olarak tanrı der ki, istersen yaşamaya devam et, en baştan ama, en acılı tarafından hemde.
sende düşünürsün işte, berbat bir yaşam olmakla birlikte özlediğin aşka mı, yoksa tanrının vaadettiği cennete mi?
aşk olan bir cennet.
aşk varsa cehenneme gerek kalmamış olur zaten.
Kendini bulduktan sonra aşk. O zaman ne cehennem kalır, ne de cennet.
seks olan bir cennet daima iyidir.
eylemsizliğin olduğu her yer cennet olsa ne yazar ki en güzel eylemdir aşk.
aşk olmasa bile cennette onun yerini dolduracak bir mutluluk bulunur. zaten aşk diye bir şey kalmamıştır, ergenlerin eline beğeniden doğan oyuncaktır sadece.
''Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.''
O zaman aşk her yerdedir bazılarına göre aşkın acı tarafı cehennemi solumak;tatlı tarafı ise cenneti solumaktır.
O zaman kısaca aşk cennet ve cehennem arasında kalmak veya sıkışmaktır.
Buna göre iki mekandada aşk vardır ve yaşar.
seninle cehennem ödüldür bana sensiz cennet bile sürgün sayılır.

(bkz: serbest çağrışım)
ortaya karışık: cehennet.
nihat doğan'sız bir cennet.
(bkz: cenneti tam kavrayamamak)
kadınla sevişmek mi kadınla seviştiğini hayal edip masturbasyon yapmak mı?
eli sıcak bir şeye değince havaya zıplayan mal'ın cehennemi küçümseyen sorusu.
en çok anketi mi seviyorsun yoksa, yoksa başka bir seçenek yok mu?

tabiki her türlü cennet.
aşkımın aşkı olan bir cehennemdir... onsuz cennet bile sürgün...
(bkz: muazzez abacı - vurgun)
hell yeah.
(bkz: welcome to hell)
aşk olan cennet *