bugün

düşün ki bu kız türbanlı yerine açık olsun.sorun yok değil mi?
bu kız türbanlı olsun.diyeceksin ki:
sön törbönlösön sön öpüşemezsin!!!
ya hep ya hiç hesabı türbanlının günah işleyemeyeceğini düşünürsün kendince.
tarafsız bakarsak 2 kızımız da günah işledi.biri türbanlı diğeri açık.
bir bakış açısı der ki türbanlı olan 2 yüzlülük yaptı onunki daha günah.
diğeri der ki 2si de aynı günahı işledi türbanlı olan türban takarak en azından dine yaklaşacak bir adım attı.
kimin daha günahkar olduğunu biz bilemeyiz.
ve sen; türbanlıyı yargılayan!
ben de seni yargılarım müslümansın ama içki içiyorsun.ya da beni yargılasınlar boş vakit geçiyorum diye.
bunun sonu yok anlayacağın.

tanım: hakkı olmayandır.
Türbanlıyı öpüşse de, rüşvet de alsa, küfür de etse, gıybette yapsa, gösterişte yapsa, torpil de yapsa yargılamam; çünkü o bir türbanlı.
açık alanda daha beterini yapan açığı yargılamazlar.

ikisi de yargılanmamalılar.
Otobüste elleşen mini etekliyi de aynı oranda yargılamalıdırlar.
Aksi halde ağır yavşaktırlar.
ah şu yargılamalar! benim hırsızlar, senin hırsızlar... benim şerefsizler, senin şerefsizler... yahu şunu belirleyelim, serefsiz şerefsizdir, hırsız hırsızdır... bunun benim senini yok!! o bakımdan kendi gruplarımızdaki yanlışları da görürsek ancak o zaman gerçek birey oluruz... yoksa üniversitelerimiz vasıfsız adamlarımızla dolar, devlet kadrolarımızı sen seninkilerle ben benimkilerle dolurdurum böylece geri kalmış bir ülke olarak sonsuza kadar devam ederiz... daha doğrusu batarız.