bugün

Kendini, değerini bu bakımdan seviliyor olmanın üzerinden yorumlayan kızın hisleridir.

Ben bir erkek olarak anlamaya gayret etmişimdir hep. Ve insanın kendine buradan çıkardığı mutluluklardan hoşlanmamışımdır. Çocukluğumdan beri sevilmenin sarhoşluğunu yaşayan kadınları aklı havada, kendini mühim bir şey zanneden birileri olarak değerlendirmişimdir. Ve gözümde bu sevimsizlikleriyle sinir bozucu canlilar olarak büyümüşlerdir.

Ne var yani ne var? Sevilmek insanı kendine bu kadar mı bağlar? Kendine bu kadar yakınlaştırır hatta esir mi eder?

Kendini büyütmenin fırsatını bulduğu için çok mutlu olan biri, temelde ne derin eksikliklere sahip olduğunu ele verir.

O yüzden sevilmeyen kadınları, hüzünlü kadınları seviyorum. demek de istemiyorum. Çünkü onlar da diğerleri gibi sevilmeyi umuyorlar, bekliyorlar hala.
Tüm kırgınlıklarına rağmen ilk baharın gelişiyle muthiş bir hızda canlanıp renklenmeye hazır olan çiçekler gibi açmak için bekliyorlar.
Onlar anlaşılması hem son derece kolay ama bir yandan da güç mahluklar.