avrupa da fasizmin yukselisi

demokrasi avcısı geçinen avrupa birliği ülkelerinde serbest piyasa ekonomisinin yarattığı bunalım ile birlikte kitlelerin önlenemez öfkesinin ırkçılığa ve faşizme yönelmesidir. avrupa'da hızla yükselen islamafobi, ucuz emek uğruna ülkelerinden sökülüp alınan ücretli köleler olan göçmenlere karşı ırkçı tutumlar ile italya'dan başlayarak fransa, almanya ve orta avrupa'yı kapsayan bir coğrafyada faşizmin eski ve kirli yüzünün ortaya çıkması ab'nin bir anlamda ekonomi politiğinin ve siyasal yapısının yavaştan iflas ettiğini bizlere göstermektedir.

önce aet zamanında doğu almanya cumhuriyeti'nin ilhakı- ki bu kitlelerin isteğiyle yapıldı- ardından neoliberal yalanlar ve son olarak emperyalizmin artan saldırganlığıyla kitlelerde biriken öfke şoven ve ırkçı bir biçimde ab'nin egemenleri tarafından körüklenmiş ve şimdi de ırkçılık boyutunu alan fiziksel saldırılar başlamıştır. son örnekler dünyaya demokrasi ve özügrlük dersi vermeye çalışan ab emperyalizminin çirkin yüzünü göstermeye başlamıştır. frankfurt'taki nazi kongresi ile islamafobinin azgınlaştırılması, italya'daki faşist hükümetin birbiri ardına gelen açıklamaları ve fransa'da son iki yıldır tekrarlanan göçmen ab'nin sosyal yapısını oluşturan paradigmalarının da yıkıldığını bizlere gösteriyor.

diğer yandan emekçi sınıflara artan saldırganlık, kapitalizm kadar eski sosyal güvenliğin iğdiş edilmesi ve ekonominin militarize edilişi de bu yığınlarda oluşan hoşnutsuzluğu da körüklüyor. bunun suçlusunun ise ucuz emek gücü olan göçmenlerin gösterilmesi faşizm'in ab'de yeniden vücut bulmasına imkan tanıyor. aslında bu olayların tümü bize avrupa birleşik devletleri sloganının içi boş ve sermaye yanlısı düzenin demokratizminin sınırlarını açıklıyor. liberal politikaların yarattığı yıkımla faşizmin, ırkçılığın tırmandırılması tarihin bize verdiği en güzel ders olan nazizm'in, nasıl da liberalizm tarafından bir kriz yönetim aracı olarak kullanıldığı, emekçilerin sınıf mücadelesinin ve enternasyonal karakterinin üzerinin örtüldüğü gözler önüne seriyor. reel sosytalizmin ardından zafer nidaları atan dünya egemenlerinin açtığı yeni ortaçağ karanlığında insanlığı bu barbarlığa sürükleyenlerin mutlak bir gün iktidardan indirilmeleri ve bunun acil bir sorun olarak insanlığın önüne çıkması, önümüzdeki dönemlerde büyük alt üst oluşlara işaret ediyor.

http://haber.sol.org.tr/m...etler/anamanset/4312.html

(bkz: ırkçılık ve avrupa birliği)

(bkz: avrupa birliği nin özgürlük yalanları)

fransa'nın göçmenlere olan tavrı ve otomobil yakma olayları ile tırmanan gerilim ve ispanya'da siyahi futbolcuların ıslıklanması buna örnek gösterilebilir.

beyaz insan icin, dunyayi yakip yikan bir psikolojinin torunlarinin, siyah tenli insanlara insan gozuyle bakmasi elbetteki zordur. oooh, ustune biraz da milliyetcilik sosu. oldu mu sana fasizm? ay bu zenciler nasıl olur da franszca bilmez? gerzek mi bunlar? bir de bunun ustune bayilirlar avrupaya dunyanin her yerinde. neymis binalari guzelmis? e alsaydin binalari, o kadar guzelse?