antropologların henüz farkına varmadıkları insan türüdür.türün karakteristik özellikleri şunlardır:
-üç çizgili eşofmanla alış veriş merkezlerinde amaçsız gezinirler.
-ha bire ayakkabı terlik denerler.
-ellerinde çanta (bay-bayan farketmiyor) ve telefonları vardır.telefon çanta da değildir.
-ikili veya üçlü gruplar halindedirler.
-sanki doğduklarından beri avm dışına çıkmamışlardır.
avm'den dışarıya çıktığında mağaradan çıkan eli sopalı kabile reisi gibi eliyle, yüzünü güneşten korur.
Sabah normal insanlar gibi kahvaltı yapar..
O güzelim bahar havasında mesela,uzuun uzun düşünür 'bu haftasonu ne yapsam acabaaa' diye..
Ve düşüne düşüne bulduğu parlak fikrini arkadaşı ile paylaşmak için telefona sarılır..
Onca park,bahçe,kafe..vs varken 'falancaa hadi Kanyona gideliiim' der..ya da istinye Park..vs
Kahvaltıdan kalkar..Ayna karşısına geçer..Öyle bir hava vermelidir ki kendine hani hiç özensiz öylesine bir eşofman altı giyip çıkıverir,en bakımsız haliyle..
Ama o havayı yaratabilmek için 3 saat uğraşır..Sonra kalkar fön çektirir ve bakımsızmış gibi gösteren 'bakımı' ile en yakın avm'ye atar kendini..
Spor kıyafetinin üzerine acayip havalı ve adeta bavula benzeyen çantasını tutuşturur,o çantada herşeye yer vardır da bir cep telefonu koyacak yer bulunmaz.Dirseğini kırar,cep telefonu ele alır...Akabinde mağaza gezmeye başlar arkadaşı ile..
Çorap bile olsa mutlaka afilli mağazalardan birinden alır,o bavul gibi çantaya birtürlü sığmaz o çorabın poşeti..Ve üzerinde eşşek kadar marka ismini taşıyan minicik çorap poşeti diğer ele alınıp soluk avm'nin kafesinde alınır..
Bildiğin kahveyi allayıp pullayıp bin paraya satan ve hatta amerikada sokak kahvecisi olarak bilinen yere demir atar kişi.
Bir bişeyli kahve söyler,arkadaşla başlar sohbete..
Akabinde bir tanış mutlaka arar,ses hafifçe duyurula duyurula hangi mağazalarda ne olduğu hakkında beyanat verir..
Kahveler biter,akşam seansına bilet alır sinema için..
Film bitiminde araba yoksa mutlaka göstere göstere taksi çevirerek olay mahalini terkeder..
gözleri her zamankinden daha yerinden fırlamış, algısı her zamankinden daha açık, patlamaya hazır bombadır.
avm içi ışıklandırması yüzünden sürekli gezmekten gözleri kan çanağına dönen insandır.
(bkz: avm gençliği)
(bkz: homo avemeus sersemus)