bugün

bu başlıkla alakalı tanım yapmadan önce avatar izleyisicisi 3 gruba ayırmak istiyorum.

avatarcılar: bu arkadaşlar avatar ın hastası olmuş, çocukluklarında yaşayamadıkları görsel şölenin akabinde ziyadesiyle kendilerinden geçmiş fanatiklerdir. renk cümbüşü onları o kadar memnun etmiştir ki başka hiç bir şeyi sorgulamadan tatmin olup filmi gönüllerinin tahtına oturtmuşlardır.

emeğe saygıcılar: bu grup cameron ın yıllarca süren çalışmasına saygı duyarlar. filmi görsel açıdan başarılı buldukları gibi yönetmenin yıllar boyu sırf görsel kasıcam diye gerek senaryo gerek kurgu gerek de en basitinden hikaye mantığı açısından hiç bir şeyi önemsememesinı ve böylesine büyük paralar harcarken bu konuda hiç bir sıkıntı duymamasını, tuhaf karşılarlar. hiç ni kimse uyarmamış bu adamı yahu, görüşündedirler. böyle bir yapımın lotr ile karşılaştırılmasını bırakın, film hakkındaki nispeten yapıcı fikirlerini diğer iki gruba da laf anlatmaktan bıkmış tiplerdir.

anti-avatarcılar: geleneksel sinema sever çizgisinden daha farklı da olsa olaylara daha konservatif bir bakış açısıyla yaklaşan izleyici grubudur bu. olayın teknolojik açılımı ya da yapılan çalışmanın ortaya çıkarttığı teknik sonuç önemli değildir. müzik çok önemlidir ancak söz olmazsa müzik yarım kalır düşüncesinden hareket ederler bir manada. filmdeki alt metnin eksikliği, kurgusal bozukluklar, mantık hataları onları o kadar rahatsız etmiştir ki avatarın ismini bile duymak istemezler. mütemadiyen filmle ve filme dair iyi bir fikri olan herkesle dalga geçmek onların boyunlarının borcu olmuştur.

şimdi eğer avatar filmiyle alakalı kavga etmek konusuna gelecek olursak.. kaçınılması gereken bir durumdur bu. ben bu yüzden son bir haftada ocakları sönmüş ne aileler, arkadaşlıkları bitmiş ne dostlar,ne ayrılan sevgililer gördüm. etmeyin eylemeyin. alt tarafı bir film demek istemiyorum ama alt tarafı film. fanatikleşmek , olayı radikal bir şekilde uçlara taşıyıp tartışma yaratmak gereksiz. hani zenginin parası züğürdün çenesi lafı varya, 40 dile çevrilip tüm dünyaca benimsenmeli bu konuyla alakalı olarak. bir de renkler ve zevkler tartışılmaz var. ona hiç girmek istemiyorum. keza renk kelimesi bizi gene avatara götürecek.*
bu play station zırvasına film diyen insanlar ve şahsım var olduğu sürece bitmeyecek eylem. james cameron'a aramızda toplayacağımız 500 milyon doları verip çiçek abbas'ı 3d haline getirmesini rica edelim, bakalım abbas şakir'in camına o taşı başımızın üzerinden geçecek şekilde fırlattığında 3 metrelik rengi bozuk ibneleri hatırlayacak mıyız.

evet yüzeyselim lan, ama sinema filminin bu olmadığını bilecek kadar film izledim, korsansa korsan.
titanic çıktığında böyle film mi olur lan öyle zengin kız sokak serserisine bakar mı dediler. aynı kişiler titanic için gemide farenin ne işi var amına koyımda dediler o zaman. ama bugün herhangi birine git titanic'de aynı adamlar "ne filmdi amına koyım ya" diyorlar. bu konudada aynısı olacak, bundan 5-10 yıl sonra avatar dediğimizde "ne grafik vardı amına koyım ya" veya "ulan o film olmasa şimdi bunları izleyemeyecektik be" muhabbetleri dönecek heryerde. gerek yok o yüzden.

son olarak (bkz: saylonların avatarı 3d izlemesi dileğiyle)
her filmiyle görsel olarak sinemada çığır açan James Cameron'un değerini bilenlerle ha 1950- ha 2010 diyenler arasındaki kavgadır.

sonuç olarak sinema sanatının geldiği noktada James cameron sinemanın tartışılmaz en büyük yönetmenlerinden biri Avatar da mihenk taşı bir film olarak yerini almıştır.

ayrıca bekleyin Teknoloji biraz daha ilerlesin mimikleri daha iyi okuyacak teknolojiler kullanılmaya başlansın james cameron daha neler neler yapacak. ne renderlar alacak, işte o zaman insanla, cgiyın ayırt edilmeyeceği günlere gelinecek.

Merak ediyorum avatar'a kin kusan akıl yoksunu insanlar Terminator 2deki görsellere nasıl tepki verdiler ilk izlediklerinde? büyük ihtimal marjinal ergen olma çabasındaki bu kişiler grafik yaratmanın ne kadar değerli olduğunu bilemeyecek kadar küçüklerdir ayrıca
terminator 2 de senaryo açısından, konunun gelişimi açısından klişelerle dolu basit bir filmdi. en basiti easy money muhabbeti.
Keza Aliensdaki karakterler bildiğin 80lerdeki b sınıfı filmlerinden apartılmış gaz karaterlerdir ki bunu avatardaki albay ve Güzeller güzeli michelle rodriguez'in oynadığı rollerde de görebiliyoruz.(rodriguez'in girlfight filmini izlememişler o yaşta ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bilmezler halbuki)

Avatar'ı temelsizce eleştiri bombardımanına tutanlar sinemanın Ssinden anlamayan insanlardır.
Onlara tek bir sözüm var elmayla armutu karıştırmayın, once upon a time in america'nın atmosferini, bu filmde aramayın.
3 boyutlu denilen Beowulfla bu filmi yanyana koyun render almanın James cameronla ne kadar geliştiğini görün, diz çökün itaat edin. tamamen animasyon filmi olarak tasarlanmış koskoca konamiye ait resident evil degenerationla da karışlaştırabilirsiniz ve daha birçok animasyonla ama emin olun itaat etmenize devam edeceksiniz ve memnun kalacaksınız.

çünkü gelecek daha güzel olacak.

ha bir de not yazayım: Playstation 3 günümüz teknolojisinde grafik açısından zavallı bir alettir ayrıca avatar'da kullanılan teknolojinin yanında playstation 3ün yapabildiği render amiga 500 gibi kalır.

düzenleme: konami ne lan capcom.