bugün

ateist olduktan sonra kişinin daha önceki düşüncelerinden farklı olarak istese de istemese de yaşadığı fikir ve eylemlerdir.

bana kalırsa en önemlisi korkusuzluktur. iki sene öncesine kadar karanlıkta tek başıma kalmaktan, seyehat etmekten fazlasıyla korkan biri olarak ateist olduktan sonra özellikle olası ruhani varlıklardan korkma olayı ilginç bir şekilde tamamen kayboldu. bir diğer etki de düşüncelerin tamamen terse dönmesi. din, düşünceleri ve yaşamı öylesine etkiliyor ki, dini yok saydığınız zaman, hemen tüm bildiklerinizi testten geçiyorsunuz. geçmişteki ön yargılarınızdan utanıyorsunuz. her şeyden önce yaptınız bir iyilikten sonra sevap point hesabı yapmıyor insan.

ateizmim bana kalırsa kaçamadığımız tek gerçeği, bir süre sonra ''acaba yaratıcı var mı'' diye düşünmektir.
tutarsız olması.
bir agnostisizm ya da deizm daha tutarlı bir fikirdir. bu yüzden tanrı ya da varlığı var eden bir gücün peşine düşüyorsunuz ve görüyorsunuz ki var olan her şey kendi dışındaki bir sebebe muhtaç.

ayrıca ateist olduktan sonra inançlı olunan dönemden daha ''etik'' davranıldığı yanılsaması da bir saçmalıktan ibaret. din sizi ne daha çok ahlaklı yapar ne de ahlaksız. karakteriniz vardır ve bunu düşüncelerinize tercihlerinize inançlarınıza yansıtırsınız.

ateizmin kendine her durumda erdem yüklüyor olmasına hep karşı çıktım.

bir sözlük klası, not: müslüman değilim.
dil alışkanlıklarını yenmektir en zoru. bi olaya şaşırınca allah allah dersiniz. biri öldüğünde allah rahmet eylesin dersin toprağı bol olsun şeklinde söylemek için bile bir süre vakit geçer. beyin bu işte kendini yormadan omurilikten sallamaya bayılıyor amk.
Benimsendigi kitlenin buyuk bir cogunlugun humanis-sosyalist kafadaki ergen beyinsinsizlerden olusmasidir.
(bkz: humanis sosyalis fotsis)