(bkz: pes i bilen birinin fifa öğrenmesi)
öğrenmekten bıkmayan bir insan olmasından kaynaklanmaktadır. perukla, bıyıkla dalga geçmeye çalıştığın atatürk olmasaydı eğer sömürgesi olduğun ülkelerin kültürüyle yetişip, şu anda içinde bulunduğun durumda olan insanları cahiller tango yu bile bilmiyorlar, halay mıdır nedir bir barbar oyunu oynuyorlar şeklinde küçümseyecektin. onların dansını onlar gibi oynayabiliyorsan, senin ulusal danslarına saygı göstermek zorunda kalırlar. aksi takdirde kendin çalar kendin oynarsın.
rakısını yudumlayıp zeybekle coşan atamızın, tango da öğrenmek istemesinden ileri gelir. ağzı süt kokan çocuklar bunu eleştirir ondan sonra sevgilileriyle salsa kursuna yazılırlar. biraz akıl fikir lütfen...
kimseyi ilgilendirmeyecek durumdur ulan ne saçma atatürk elmayı niye armuttan daha çok seviyor?
(bkz: sana ne)
çamur at izi kalsın mantığıyla gaza gelip çamurunun altında kalan şakirt başlığı.
(bkz: sanane lan yarram) sözünü akla getirtir. her türk insanı halay çekmesini bilir. adam zaten biliyor halay çekmeyi tango öğrenmenin nesi ilginç ayrıca fransızlarla ne alaka. tango arjantin kökenli bir dans. atatürk onların gözüne girmeye çalışsa kurtuluş savaşı yerine vahdettin gibi teslim olurdu.
Götüne sonta takılmış kan sıçan hasta feryadıdır. Evet sizde ingilizce öğrenmeyin, yabancı sinema izlemeyin. Her gün cüneyt arkın kara murat izliyoruz. Salsa,tango, çaça gibi dans okullarınıda kapatıyoruz. Evet yapılmalı. Yabancı kitaplar falan da yok size. Ömer seyfettin, Kemalettin tuğcu dururken dostoyevski, tolstoy neyimize. Bu salak resmen bunu tanımlıyo farkında değil sanırım.

(bkz: ne diyo lan bu)
tango değil vals öğrendiğinden, sıçırtmayı vurmasınlar.
üstüne batının dalgaları diyebilecek potansiyele sahip kişi öngörmesidir. kendisi halayı bilmemekte olabilir veya oturduğu yerden şu şöyle şu böyle diyebilmekte. batılaşma olayı da zaten hayatın içinde olan unsur. bence atatürk'e laf atması gereken biri varsa o da köylüdür...