bugün

Tanrılar Tanrısı Zeus un altın kupalar içinde kevser şarabı dağıtışını andırırdı.

--spoiler--
Atatürkün sefahetlerinde, Atatürk ün kötü iptilâlarında bile Homerik bir destan rüzgârı vardı. içki sofrasında elini her kadehine uzatışı. Tanrılar Tanrısı Zeus un altın kupalar içinde kevser şarabı dağıtışını andırırdı ve riyaset ettiği cümbüşler, gerek Çankaya köşkünün samimî havası, gerek Dolmabahçe sarayının ihtişamlı dekoru içinde ve gerekse herhangi bir dost evinin mütevazı çatısı altında olsun: daima Olempus tepesindeki bezm ler gibi zaman ve mekân mikyasının dışına taşardı. Bilmiyoruz. Mevlânâ yı kendinden geçiren şarkılar ve rakslar ne cinstendi? Fakat. Atatürk ün her biri bir mistik tarikatın âyin inden farksız muhabbet meclislerinden ruhlarımız cuşiş denilen halin en yüksek mertebesine ermiş olarak çıkardık.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk istanbul: Birikim Yayınları. 1981. s 121-122.
--spoiler--
görsel
eline kurban yüce atam, yarasın...