bugün

attila ilhan'ın üzerinde ceşitli baskılar hissettiği ancak bu baskıları acıkca dillendirmenin yasak oldugu yıllarda hissettiği agırlığı anlatan şiir.. yasamıs oldugu baskı ve sıkıntılar satırlara, kelimelerin içine gizlenmiştir.. kendi ifadesiyle '' acıkca belirtemeyecegi '' bir durum mevcuttur..
gitmek istersiniz.. gidemezsiniz.. dönüşsüz yollardır.. kalmak da sıkıntılıdır.. kalamazsınız.. uzak uzak birikirsiniz.. yasam ile ölüm arasında bir yerdesinizdir.. askıda..
(bkz: bir yazar olarak mont)
(bkz: askıda yasamak)*
enseden portmantoya asılı yaşamaktır.
sokaklarda mızıka çalma çocuk, vurulursun

tek başına bir dizenin de "tokat" görevi görebileceğini gösteren attila ilhan şiiri.
bir açıdan bakılırsa üç çeşittir yaşam. yükselmek, batmak ve askıda yaşamak. yükselmek hayellerin ve umutların gerçeğe dönüşmesidir, batmak ise hayallerin ve umutların amansız bir şekilde tükenişi. askıda yaşamak ise kimine göre en beteridir. çünkü umut eder fakat karşılığını bulamazsın. batan insanın umutları tükenmiştir, yerini bilir. ancak askıda yaşayan her zaman hayallerin esareti ile kavrulur. ne batar ne de yükselir.
http://www.youtube.com/watch?v=r-46KZlo8Cs adresinden dinlenebilir bir şaheserdir.
http://video.uludagsozluk...%B1da-ya%C5%9Famak-95641/

aşk ve devrim filminde ilk kez duyduğum ve daha sonra bağlandığım bir kazım koyuncu şaheseri.
Bununla bölündü gecem. Doğdum derle.

boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
gece trenlerine binme kaybolursun
sokaklarda mızıka çalma çocuk, vurulursun.

Üç dizeden ötesi yok ne yazık ki, ama yer yer onu biz doldurmuşuz.

"Yoruluyorum ya"
"Her gün bir tahtaboşta asılı duruyorum
Ve durmuyorum
Ben işte yakup yok artık karıştırmıyorum."
*