bugün

şu sıralar sözlükte sinsi sinsi yazmaktalar vicdani red filan diye.

sen vicdani red olayını dağa çıkarken yapacaksın, ovada gezerken değil. pkk ya diyeceksin ben gelmeyi, masum insanları öldürmeyi reddediyorum diye.

var mı o göt onlarda ? yok!

belki de vicdanları da yoktur.
askerlik kötülenmez... hele türk askerini kimse kötüleyemez...

seyit onbaşılar ulubatlı hasanlar bu şanlı ordunun mensubudur...

beğenmeyenler amerikaya gitsin. orada zorunlu askerlik yok

hadi naş naş...
en büyük idolü bülent ersoy'dur.

o da göndermiyordu bir ara çocuğunu askere.*
askere giderse ekime, gitmezse penise kadar yolu olan adamdır. kendisi askere gitmeyerek dağda penislere gelmeyi tercih etmektedir.
peygamber ocağı'dır bizde askerlik.
lakin eskidendi o.
silah baronlarının haybeye savaş çıkarıp gencecik çocukların ölümünü izlemediği günlerdeydi.
büyük devletlerin küçük milletleri devletçilik oyunu oynamaya zorlamasından önceydi.
anaların çocuklarını kınalayarak cepheye gönderdiği günlerdeydi.

yok artık o günler.
iki tane orospu çocuğu daha zengin olacak diye, 4 tane piç devlet kurma hevesinde diye
beridekiler petrol derdinde olduğu için ölemem ben kardeşim.

veda hutbesi'nde söyler mübarek peygamber:

"bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (mekke) nasıl mübarek bir sehir ise, canlariniz, malariniz, namuslariniz da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur."

yani azizdir insan canı kutsaldır.

zenginlerin keyfi yetecek diye ne ölürüm ne de öldürürüm.
kötü olan askerlik değildir, kime hizmet ettiğini bilmeden insan öldürmektir.