bugün

yaşıtları orda burda eller havaya yaparken boyunu aşan kitaplardan sınav olan, öğrencilik hayatında kitaba, öğrenim harcına harcadığı paranın haddi hesabı olmayan, 6. sınıftayken bile nöbetten çıkıp eve geldiğinde hastane florası ve ter balçığından kurtulmak için 1 saat boyunca keselenmek zorunda kalan üstelik internlük dedikleri bu seviyede çalışmalarının karşılığında hiçbir ücret alamayan, okul bittiğinde ücra bi ilçede tek hekim olarak çalıştırılabilen, yurdum insanını standart birçok kimseden daha iyi tanıma fırsatına çok acı bi şekilde erişmiş, onları özel hayatlarıyla, vücud ve ruhlarıyla değerlendirip, önemseyen belkide tek kişi olan tıp doktorlarının uzmanlık sınavını kazandıktan sonraki "asistanlık" denen 3-6 yıllık süreçte annelerinden emdikleri sütün burnundan geldiği çok defalar görülmüştür. bu insanların nasıl yaşadığını sağlık bakanı başta olmak üzere meslektaşları görmek istemiyor, var güçleriyle iyi olmaları için uğraştıkları, prosedürle ilgili işlemlerinden tutun da özel hayatlarından maddi sıkıntılarına her şeyleriyle ilgilendikleri hastalar görsün ve asistan denen bu insanın haklarının kendi hakları olacağını göz ardı etmesinler. unutmayalım ki, her yurdum insanının bir gün 30 küsür saattir gram uyumamış bir asistan doktor eline düşebilitesi vardır. (bkz: kendimi bu bilgi ve bilinç yumağı entry'mden dolayı alkışlıyorum)
en doğal haklarını istemektedirler.