bugün

gora nın vasatlığından kötü esprilerinden korkmuş arog a gidememiş insanda olabilir.
ama izleyecektir izlemelidir.* *
begenmeyebilir dogal karşılanmalıdır. lakin bir çok kült filme gidip de begenmeyen insan sayısı daha fazla bu dünyada. düşünmek yoruyor tabi insanoglunu, özellikle de sinemada düşünmek ölüp bitiriyor, bir filmin insanı düşüncelere sürüklemesi falan filan.
(bkz: eşek hoşaftan en anlar)
(bkz: şahan gökbakar)
''biri bana murat desin de koyim de tur at diyeyim'' diye düşünen insan modelidir.
cem yılmaz'ın başarısını ve markalığını beğenmeyen insan modelidir. kendi insanıyla dalga geçerek bilindik esprilere gülmeye çalışan kabuğunu beğenmeyen insan modelidir. cem yılmaz ise kendi insanının pratik yönlerini ön plana çıkararak bizi bize sevdirmeye çalışmaktadır. aldığı para da helal olsun. ayrıca ucuz espriler yapmak yerine tonlarca para harcayıp adam gibi film yaptığı da gün gibi ortadadır...
ödediği telefon faturasının her kuruşundan cem yılmazın cebine para girdiği için antipati duymuş kişidir.
ne arog ne de recep ivedik i izlemeyen insan tipi de olabilir. zira ne sinema da ne de korsan cd de izlemeye dair ufak bir istek kırıntısı olmamıştır.
öte yandan gora nın bayağı esprileri de buna neden olmuş olabilir.
fakat tabiki önyargı kötü birşeydir. bu şekilde konuşmak ta yanlıştır.
eğer arog'u beğenmiyorsa kesinlikle mal, hödük, espriden anlamayan insan modelidir. (!) ama beğeniyorsanız da zeka ve kültür seviyeniz yüksek, ince esprileri anlama kapasiteniz tavan yapmış, ultra entellektüel birisinizdir.

misal rıdvan hocanın gol olur esprisi, dahşan affı geyiği, yeneç dansı v.s bunlar gerçekten de çok ince espriler değil mi? (!) hele hele filmi bilmem kaç bin dolar harcanmış, 'efektlere bay abey' tarzında değerlendirenler... sanki bilim-kurgu fimi izlemeye gitmiş gibi... filmin bu kadar öne çıkmasının tek nedeni cem yılmaz'dır. cem yılmaz'ın gösterilerini deli gibi seven ve tükürükler saça saça izleyen biri olarak, cem yılmaz'ın arog'da isteneni veremediğini ve seyirciyi güldüremediğini söylemek zor değil. eğer arog süper bir filmse vizontele'ye ne diyeceğiz bir de bu var! neredeyse filmde geçen her söz replik halini almıştır ve yıllar sonra bile izlendiğinde ilk günkü keyfi vermektedir. senaryosu, diyalogları, esprileri ile on numara güldüren ve yeri geldi mi hüzünlendiren vizontele ile kıyas edilemiyecek bir filmdir arog. filmin ilk yarısında ki 'eee noldu şimdi?' bakışlarını herkeste gözlemlemek mümkün. sonunda ise cem yılmaz'ın hatırına bir memnuniyet.

bütün bunlar bir yana, amacı güldürmek olan fakat bunu başaramayan bir filmin üzerinden entellektüel açılımlar yapma çabası ise arog'dan daha komik olanı.

(bkz: insan modeli)
(bkz: o kadar kulturluyum ki arog u begenmedim)

(bkz: aramaya şiddetle iman etmek)
Arog ' un bir sinema yapıtıyla birkaç yerde benzerlik göstermesi dışında başka herşeye benzediğinin farkında olan insandır .

Ayrıca aynı insanın recep ivedik macerasıda bundan farklı olmayabilir .Ama o başka bir başlığın konusu sanırım .
istediğini beğenip istediğini beğenmemekte özgür insandır. belki de david fincher' in filmlerini izledikten sonra arog ona aşırı sıkıcı gelmiştir.
(bkz: o seni çok beğeniyormuş)