bugün

arog u beğenmeyen insan

eğer arog'u beğenmiyorsa kesinlikle mal, hödük, espriden anlamayan insan modelidir. (!) ama beğeniyorsanız da zeka ve kültür seviyeniz yüksek, ince esprileri anlama kapasiteniz tavan yapmış, ultra entellektüel birisinizdir.

misal rıdvan hocanın gol olur esprisi, dahşan affı geyiği, yeneç dansı v.s bunlar gerçekten de çok ince espriler değil mi? (!) hele hele filmi bilmem kaç bin dolar harcanmış, 'efektlere bay abey' tarzında değerlendirenler... sanki bilim-kurgu fimi izlemeye gitmiş gibi... filmin bu kadar öne çıkmasının tek nedeni cem yılmaz'dır. cem yılmaz'ın gösterilerini deli gibi seven ve tükürükler saça saça izleyen biri olarak, cem yılmaz'ın arog'da isteneni veremediğini ve seyirciyi güldüremediğini söylemek zor değil. eğer arog süper bir filmse vizontele'ye ne diyeceğiz bir de bu var! neredeyse filmde geçen her söz replik halini almıştır ve yıllar sonra bile izlendiğinde ilk günkü keyfi vermektedir. senaryosu, diyalogları, esprileri ile on numara güldüren ve yeri geldi mi hüzünlendiren vizontele ile kıyas edilemiyecek bir filmdir arog. filmin ilk yarısında ki 'eee noldu şimdi?' bakışlarını herkeste gözlemlemek mümkün. sonunda ise cem yılmaz'ın hatırına bir memnuniyet.

bütün bunlar bir yana, amacı güldürmek olan fakat bunu başaramayan bir filmin üzerinden entellektüel açılımlar yapma çabası ise arog'dan daha komik olanı.

(bkz: insan modeli)