bugün

hiç vazgeçmedim allah sizi inandırsın. mutlaka etimesgut' a gitmeliydim.
4 yaşımda, hayatımın baharında şu dandik mahalleye tıkılıp kalamazdım.
etimesgut' a gitmeye karar vermiştim, gidecektim!

peki neden etimesgut?
işte o sorunun cevabı biraz zordu. ama en yakın cevap "söylenişi güzel"' di.

ben, şişko bekir ve kerem konuyu aramızda konuşup karara bağlamıştık.

luzumsuz- etimesgut' u biliyonuz mu olum siz?
şişko b- yoo. sen biliyon mu?
luzumsuz- ben mi? bennn... tabi biliyom olum. nahan da şura! gitcem ben.
şişko b.- tamam lan gidek.
kerem- gidelim. (asker çocuğu tabi "gidelim" der.)

böylelikle etimesgut' un aksi yönünde yola çıkılır. yürünüüür, yürünüüüür, yürünüür!
karınlar acıkmış, grubun kalan elemanlarından mırın kırın sesler gelmeye başlamıştır.
luzumsuz- lan bebek misiniz lan ağlamayın! diye çıkışır luzumsuz! bi bebekten en fazla iki buçuk yaş büyüktür oysa!

acaba etimesgut' a varınca ne olacaktır?
böyle macera mı olur?
soruları aklında canlanan luzumsuz dönme eğilimindedir ama işin kötü yanı dönüş yolu bilinmemektedir.
işte o an ilerde beliren babanın arkadaşları imdada yetişir:

amca 1- luzumsuz! napıyosun olum sen burda? lan yine mi etimesgut' a gitmeye çalışyosun lan yoksa! (kulak çekilir vaziyette)
luzumsuz- (eve gitmek ister ama bozuntuya vermez yavşak) ya gidecem ben!
amca 2- ne etimesgut' u yav?
amca 1- yav bu kaçıncı bu çocuğun yav! etimesgut' a gitcem diye takıyo bunları peşine. etimesgut' da ne var arkadaş anlamadım!
amca 2- ho ho hoooooooo! gerçek mi yav! ahahaaaaaa...
amca 1- sorma yav. bunun yüzünden mahalleye çit çektirecez arkladaş bu kaçıncı! bi de yanlış yöne gidiyor sıpa!
luzumsuz- gidecem ben! (ama sen eve götürsen daha iyi olur ya)
amca 1- lan hala gidecem diyor! lan yürü baban seni arıyodur şimdi çakal. hadi bakim siz de çocuklar. bi daha uymayın buna!

bir kere hiç unutmuyorum başka bi amca yarım saat beni sorguya çekmişti ne var bu etimesgut' ta diye. "gidecem" demiştim sadece.
yıllar sonra gittim de. bi bok da yokmuş mnakoyum!

edit: etimesgut: ankara' nın bir ilçesi.