bugün

yolculuklarin en hasidir. iki kisi yapilmasi gerekir, üc kisi olunca- arabalarin arka koltuklari hicbir zaman önkoltuklari kadar rahat olmaz- o yüzden yolculugun uzunlugu gözönüne alinirsa ücüncü sahis arkada kafayi yaracaktir. iki kisilik araba yolculugu gercek, enfes birseydir. hele ikinci kisi sevdiginiz kadinsa....

bu yüzden iki kisilik araba yolculugu temel araba yolculugu kadrosudur.

en güzel olani tatil amaciyla yapilan yolculuklardir. bu yolculuklarda zamana karsi bir yaris sözkonusu olmadigindan istediginiz kadar durabilirsiniz. kültüre merakliysaniz- ben merakliyim- güzergah üzerindeki sehirlere, antik yerlere falan göz atabilirsiniz. ben babamla bir kez- izmir den antalya´ya giderken efes´ten gecmistik, orada durduk, efes harabelerini gezdik, ve 40 dakka´da bitti. sonra oturduk bir cay ictik, hepsi hepsi 1 saat sürdü, hem mola vermis olduk, hem de efes´i görmüs olduk, cok güzel olmustu.

bunun disinda eger yolculuk uzunsa yolluk yapmak sarttir. benim yolluk babindan en büyük favorim hindi şnitzelli, kasar peynirli sandvictir.şnitzelleri tavada öldürdükten sonra altina üstüne büyücek bir sogan dilimi, kalinca bir taze kasar dilim üste ve alta olmak üzre sandvic yaparsiniz. sicak snitzel kasarlari eritir, ekmek, kasar ve snitzeller birbirlerine yapisir. bunu en az 8 saat sonra yemelisiniz, tadi öyle güzel oluyor ki, insanin akli cikar.

bunun disinda bol bol su alinmali.

sonradan büyüdük avrupa´ya geldik evlendik, ama arabayla yolculuk yapmayi hala cok severiz. simdiye kadar yaptigimiz en uzun araba yolculugu, almanya´nin heilbronn sehrinden, portekiz´in lizbon sehrinedir. bu yolculuk 2420km tuttu. tabii bir günde falan gidilemiyor. böyle bir durumda yapilacak en iyi sey yolun ortalarinda bir yerde bir otelde kalmaktir. cünkü insan araba´da da otobüste´de fazla uyuyamaz, yani uykusunu alamaz, sonra gene 10-11 saat araba kullanmasi gerekecekse, en saglam sey oteldir. valla en kötü yatak, en konforlu araba koltugundan daha konforludur. bunu da böyle söylemek lazim yani.

bunun disinda yolda verilecek molalar olayi yolculugu gercek bir sölenee dönüstürebilir. portekiz´e gittigimizde yolda durup denize girdik, gerci yolumuz cok denize yakin degildi, ama söyle 7km falan yaklastigi bir yer vardi,orada ana yoldan cikip ara yola girdik, mayolarimizi giyip cump denize atladik. sonra araba da kurutuuk mayolari koltugun üst kismina asaraktan. cok iyi gelmisti. onun disinda ispanya´da cok güzel kafeteryalar vardi. adamlarin harika kahveleri vardi, sonra burgos sehrinde cok güzel bir aksam yemegi yedik.

kissadan hisse, arabayla giderken serbestsindir, arkandan atli kovalamiyordur. istedigin kadar durursun, istedigin yerde durursun, öyle otobüsler gibi iki kere durmak zorunlulugu diye bir sey yok. yolculuklarin yolculugu bence araba yolculugudur. istedigin kadar bagaj alirsin, istedigin volume de müzik dinlersin-haaa bak müzik konusuna hic girmedim bile, arabanda mp3 okuyan cd calarin varsa evde hazirlarsin 3-4 mp3 cd, bütün yol yeter o-, istedigin kadar yolluk hazirlarsin, istedigin kadar cay kahve yapar termosa doldurursun.

arabayla yolculuk gibisi yoktur.
üç ya da dört kafa dengi arkadaş ile yola çıkılmışsa, hele ki gece yolculuğu ise muhabbetin tatlı geçeceği yolculuktur.