bugün

antropoloji batı uygarlığının görece olarak yeni bir ürünüdür. her ne kadar çıkışının temelinde sömürgeci emeller de bulunsa, bir takım insanlar gezip görmedikleri mekanları sanki görmüşer gibi gerçeği çıkarları doğrltusunda çarpıtmış da olsa insanlığı en temel hatlarıyla ortaya çıkaran ve bu yüzden de diğer bilim dalları içersinde ayrı bir yere oturtulan bir bilim dalıdır. öte yandan antropolojinin insanları ilkel ve medeni olarak ayırması: avrupa merkezli modernist düşünürlerin, her kültürün batı'nın izlediği medeniyet gelişimin basamaklarını aynen takip edeceği ve ne kadar gelişirse gelişsin asla batı'yı yakalayamayacağı ve onun takipçisi olarak kalmaya mahkum olduğu fikrinin yayılmasında da etkin olarak kullanılarak istismar edilmiştir. bundan önce de napolyon'un mısır' a sefer süzenleyerek antropolojiyi, sömürgeci amaçlarını ve yeni kaynak arayışlarını bilimin verileriyle desteklemek ve işgal ettiği coğrafyadaki insanları kültürlerine ve toplumlarına yabancılaştırmak için kullanması antropolojiye yapılan haksızlığın ilk örneklerindendir. tamammen spesifik bir tespitimle alakalı olarak özetlersek kültürel antropoloji geçmişten günümüze milletler arası soğuk savaş ve akıl oyunları ile çökertilen, birbirine kırdırılan halklar -inkalar/ispanyollar- üzerinde en tesirli silahlardan biri olarak istismar edilip, adice kullanılmıştır.
diğer yandan antropolojinin günümüzde hala bazı çevrelerce ilkel bilimi -insanlığın ilk dönemlerinde aslında henüz insanlığın çözemediği ilk evrelere çok sık atıfta bulunduğu ve ilkel insanlar üzerinde çok yoğunlaştığı için olsa gerek- olarak bilinmesi de oldukça yaygındır. ancak bu tutumlardan hızla sıyrılmaya çalışan antropoloji artık kültürlerin tamamen özümsenerek tanımlanmasına hizmet etmeye yönelmektedir. böylelikle günümüz antropolojisi daha çok, her ne nedenle olursa olsun modernleşme sürecine girememiş toplumları, toplumun dışına itilmiş insanların gettolaşmaya ya da varoş kültürü gibi farklı yaşam modellerini ve modern toplum makro yapısından etnik kimlik farklılığı ya da alt-kültür olma gibi nedenlerle farklılaşa birimleri ele almaktadır.

antroplojinin yavaş gelişiminin nedeni olarak da insan teknolojiinin kısıtlılığı gösterilebilir. zira insanlık tarihinin uzunca bir döneminde insanlar coğrafi ufuklarında sınırlı ttutulmuşlardır. dünyanın uzak mesafelerine ulaşım araçlarının olmaması, uzaktaki insan ve kültürlerinin gözlemlenmesini imkansız olmasa da oldukça zor bir maceraya dönüştürmüştür.
insanlık tarihinde bilinmeyen insanlarla ilk kitlesel yüzleşme avrupalıların ticaretlerini ve siyasi üstünlüklerini dünyanın diğer bölgelerine yaymak istedikleri dönemlerde gerçekleşmiştir. (avrupa uygarlığı en görkemli günlerini insanlar arası farklılığa en fazla vurgu yaptıkları dönemlerde yaşamışlardır.)
antropolojinin görece olarak yavaş büyümesine katkıda bulnan çok önemli diğer bir etken de avrupalıların aynı alanı paylaştıkları diğer insanları tanımada ve kabullenmedeki başarısızlıklarıdır.(kendi en temel kültürlerini paylaşmayan insanlara 'barbar' ,'ilkel' ya da 'vahşi' demişlerdir.)**
antopoloji; eski çağlarda yaşamış atalarımızın kemiklerini bulup birleştiren, eski kamp yerlerini ve 'kaybolmuş şehirleri' gün yüzüne çıkaran ya da yaşantıları geçmişi çağrıştıran kabile insanlarını inceleyen bilim salı olarak bilinir lakin antroplolojinin günlkük hayattaki uygulamalarını bilen çok azdır.- önemli olduğunu düşündüğümden dolayı- bilgilendirmek amacıyla : hukukta kullanılan forensik antropoloji insan iskeletlerini inceleyip kim olduklarını belirler. bu alanda faaliyet gösteren antroploglari cinayet kurbanlarının ya da uçak kazası gibi felaketlerle ölenlerin kimliklerini belirler. iskeletlere dayanarak ölen kişinin yaşını, cinsiyetini,ırkını, boyunu hatta sağ ya da sol elini kullandığını ve bir sakatlığı olup olmadığını tespit eder.

antropoloji türkiye' de ise ancak 1950'lerden itibaren yaygınlaşmaya başlamış, ülkemizin kendne özgü problemleri çerçevesinde analizler yaparak gelişmiş ve pek çok değerli antropolog yetiştirmiş olmasına rağmen üniversitelerde okutulmaya yönelik antropoloji kitabı yok denecek kadar azdır.

--spoiler--
buradaki bilgilerin kaynağı tamamen götüm değildir zira kaynak: 'kültürel antropoloji' - william a. haviland
--spoiler--