annenin ogrenci evinin makus talihine dur dedigi an

hazir corbanin tencere dibinde kurumus hali mesken tutmusken dolabi, eski pismemis haline donene kadar kuruyan makarnalar var iken orada, bir anda borekler, kofteler, dolmalarla yer degisirler. salonda artik birbirine girmis kahve cay kola bardaklari ebesine atlamisken zeminin, yerler parliyordur. bir de ustune guzel kokuyordur! yere basmaya utanirsiniz ya, o kadar temizdir. artik lekelerin cikmasindan umudunuzu kestiginiz ve bu nedenle bir kosede yeni yasam formlari uretmesi icin biraktiginiz tencereler yikanmistir.
uzun lafin kisasi, eviniz bastan yaratilmistir. evin o hali alabilecegini hic ummazken hem de... cunku o eve anne eli degmistir. evin o makus talihi, bir anda 180 derece donmustur.

tabi bu durum cok surmez. o evin sakini evin icine bir hafta icinde edecektir.

anne gittikten en fazla 3 gün daha dikkat edilecektir, arkadaşlar uyarılacaktır, birden gaza gelip titiz olunacaktır ama ne fayda bünye alışkın değil bir kere...

üç aylık mercimek çorbasını döktüğü andır. *

bir yılbaşı partisi sabaha karşı eve gelmesidir.

ev arkadaşımın annesi, böyle bir sabah eve gelmişti. bir uyandık ki, eğlenirken bir taraftan da ''nasıl temizleyecez'' diye düşündüğümüz evi bir çırpıda toparlamış.

gözümü bir açtım; ev, bal dök yala o derece.. rüya gibiydi lan sözlük..

annenin söylene söylene evi derleyip toplamasıdır...

manti, icli kofte, sarma ve bunlar gibi zahmet isteyen yemekleri yapip buzdolabina koymasidir. bir balik yapar ki yeme de yanina yat. zaten yemeye kiyamiyorsun.

pisliğiyle övünen puştlarız hepimiz. pislik oldu mu söz konusu yarışa giriyoruz. tamam en berbat, en sersefil, en hayvan bağlasan durmaz ev sizin. harikasınız. hepiniz bok yiyip, püsürük sıçıyorsunuz.

iş, kendi kendine bok atmak olunca herkes nambır van. sizi tanıyan biri yolda karşılaştığınızda "naber lan mınakoduğum pis herifi" dese kavga çıkarırsınız değil mi?

kendi kendinizi aşağılamaktan haz alıyorsunuz. biri size aşağılık dediğinde küplere biniyorsunuz. tamam öğrencilik zordur. evler o kadar düzenli de olmayabilir ama bu yarış niye? biri diyor "biz o kadar pisliğiz o kadar pisliğiz ki sittin sene bulaşık yıkamayız". başka biri çıkıp "ohoo o da bişey mi bizim götümüz boklu" diye yapıştırıyor cevabı.

devam edin. pisliğe, hayvanca yaşama alıştırın kendinizi, bu kafayla asla insanca yaşamaya layık değilsiniz...

gidene kadar sürecek andır ne yazıkki daha sonra yine evi bok götürecektir...