bugün

Ailece yemeğe gidilir ve de menüler gelir masaya. Herkes fiyata bakmadan canı ne isterse söyler. Sıra anneye gelir, yemekten önce fiyatlara bakan anne;
-Çok pahalı bu.
-Yok yok, onu yemem, verilmez buna o kadar para.
-Şey ben lahmacun alayım en iyisi.
der.

Masadaki tüm aile fertleri;
-Ya bırak parasını, canın ne istiyorsa yesene!
dese de, annedir, inatla en ucuzunu seçer.

Bu hem de her mekanda, her ortamda aynıdır.

Önce fiyat, sonra yemek.
(bkz: ana yüreği)
her zaman olduğu gibi kendisinden önce eşini ya da çocuğunu düşünen annedir.
Çünkü anne için önce çocukları ve eşi gelir. onlar en pahalı yemeği yer. Anne ne olsa yer.
kararı anneye bırakmamak gerektiğini gösteren davranıştır.

daha bugun yaptı annem aynısını ve lahmacun söyledi. o ne derse desin seveceğini tahmin ettiğiniz başka bir şey spariş etmek daha iyi oluyor. ben bugun öyle yaptım, pişman değilim.

kişisel not: seni seviyorum canım annem.
(bkz: garip anam)
(bkz: çilekeş anam)
anamm yufka yürekli anam.
çocuğuna hesabı saplamak istemiyordur.
ana olduğunun en güzel kanıtlarından sadece biridir.
çünkü o kadın eşinden boşanmış, nafaka almayan ve üniversitede çocuk okutan bir devlet memuru olabilir. çocuğuna tatlısına kadar yedirir, zaten öyle bir hazdır ki o; çocuğu doydukça kendi karnı doyar o annenin. *
aklı yarın alacağı elektrikli mutfak robotlarında olduğundan parayı israf etmemeye çalışmak istemesinden olabilir.
Anne, beş kişi için yalnızca dört dilim pasta olduğunu fark ettiği anda pastadan nefret ettiğini duyuran ilk kişidir. Tenneva Jordan.