bugün

sanırım bir kadın için mucizevi bir duyguyu tatmak demektir.
canından bir can daha çıkarmak. dünyanın en güzel duygusu.
Evlenme ve çocuğa karşı bir insan olarak, bu akşam nedense çok istediğim özendiğim hede bebekler çok şirinler lan.
görsel
bencilleşmektir, zaten (doğası gereği) bencil olan insan ırkının daha da, daha da, daha da bencilleşmesidir. tüm anneler (ve babalar) bencildir. herkes kendi çocuğunu düşünür, "diğerlerinden bana ne ki hıammına!?" havasına girerler. bunu kabul edin veya etmeyin, bu budur.
Asla olamayacağım...
Her doğuran "anne" olamaz, bu da böyle bilinsin.
Anne olmak dünyaya bakış açınızın tamamen değiştiği andır. Bir daha eskisi gibi bakamazsınız. Egolarınızdan, hırslarınızdan her türlü uç duygularınızdan arınıp kendinize döndüğünüz andır. Kendinizi yeniden tanımaya başlarsınız küçücük bir bedende. Dünyada mucizelerin var olabileceğine inanırsınız çünkü kucağınıza aldığınız o can bir mucizedir.
Büyük güven...kendine güven... Eşine güven... Bir insanın alabileceği en büyük sorımluluk. Bir insan sadece evladını o kadar sevebilir. Emeğini seviyor insan belki... Doğurmak meselesi değil anne olmak ...
tanımlayayım deyip tanımlanamayan. hem zor, hem güzel, hem sonu olmayan bir yolculuk. isteyen herkes tatmalı.
Anne olmak...

Kucağını hep onun için açık tutmaktır...
Anne olmak, sadece doğurmak değildir, bebeğini kalbine yerleştirmek ve onun için emek vermektir...
görsel
Aylarca çektiğin eziyet ve o doğum sancısından sonra,çocuğunu ilk öptüğün ilk kokladığın anda herşeyi unutmaktır bence.
Tamamen bir ev tanrısı olmaktadır.
Elinden muhteşem lezzetler şenliği çıkan bir kadındır ayrıca.
Anne olmak ömür boyu vicdan azabı duymaktır. Acaba şöyle yapsam daha mı iyiydi, böyle öğretsem daha mı iyi olurdu diye kaygı taşımaktır. Ömrünü yüzde yüz birine adamak, sonunda da bir gülücüğe tav olmaktır.
Büyük bir lütuf.
Öyle güzel bir duygu olduğu söylenir ki, hiç bir zaman bu vasfa sahip olamayacak kadınları içten içe yok eder. Kanser gibi.
Hani hiç sahip olamayacağın bir eşyaya takılıp kalırsın, hiç yüz vermeyen oğlana/kıza kalbini takarsın, hiç güldüremediğin ya da ağlatamadığın insanla uğraşıp durursun ya. işte, hiç evlat sahibi olamayacağını bilmek, bu tip başarısızlıkların bin mislini hissettirir.
Anne olmakla ilgili çok şey yazamam size sözlük, lakin anne olamamakla ilgili buraları kanla revan edebilirim.
O yüzden hayattaki herşeyin değerini bilin. Her anın, her mutluluğun, hayatınıza giren her insanın. Çünkü bilemiyorsunuz amk, hiç bir şey belli değil bu siktiğimin hayatında.
Anne olabiliyorken olun.
Ve lütfen anne olamayan kadınlara 'yarım kadın' muamelesi yapmayın. Zaten öyle hissediyorlar içten içe.
Eğer bir aksilik olmazsa 5 ay sonra olacağım. Bakalım nasıl bir anne olacağım ? Başka annelerde çokça eleştirdiğim şeyleri yapmaktan çok korkuyorum. Bunlar neler mi ?
Mesela :
çocuğu ne isterse alan / veren / yapan anneler.

Çocuğunu aşırı bir özgürlük içinde büyüten anneler.Büyüdükleri zaman çocuklarıyla başedemiyorlar. Annesini sağa sola atıp gideceği yere giden gençleri biliyorum.

Fazla pimpirikli anneler. Çocuklarını daima bebek gibi görenler . 12 yaşındayken bile çocuğu banyoya sokup yıkayanlar.
Çocukları tek başına ayakkabı bile giyemez. Çok üzülüyorum .

Son olarakta çocuğunu hırpalayan anneler gibi olmak istemiyorum ama ya olursam ? Dövmek demiyorum. Koca elleriyle minicik çocukları itip kakan , onlara bağıran annelerden olmak istemiyorum.

Annelik çok zor. Ben şöyle anne olacağım , çocuģum telefon - tablet nedir bilmeyecek. Televizyonu 1 saat anca izler. Akşam 21 ' de yatağa girecek , falan demek hikaye yani.
Ayni yastaki kuzenimin bebek bekledigini ogrendim az once. Ben hala klonlama yapayim, ben hala mutasyon yapayim, ben hala hucre buyuteyim... Evet onlar da benim bebeklerim. Hatta bebeklerim degil baya baya kolelerim.

Her sey biyolojik saatinizle ilgili. Gelmisse vakti doguracaksiniz tabii.
Bir kadına bahşedilebilecek en güzel sorumluluktur, duygudur. Ağlanası.
Bu yaştan sonra peşinde nasıl koştururum diye düşünmeme sebep oluyor . Bakın doğurma kısmını düşünmüyorum hiç.
küçük bir ayrıntı olarak;

annem küçükken hep biz* yattıktan sonra odamıza gelir birer bardak su verir, sonra ikimizi de öper, üzerimizi örter, iyi geceler der giderdi. Bazen yapmadığında ben kendimi eksik hissederdim. Hatta ne kadar bürünsem de o yorgan annemin örttüğü gibi ısıtmazdı.

Işte bunu yapıcam ilerde ailem olursa. Önce bebişleri sonra eşimi öpüp iyi geceler demeden uyumamalıyım.
Teste tabi tututmadan ulaşılması yasak olması gereken bir mertebe diye düşünüyorum. Bazıları evlat değil yaratık çıkarıyor. anneye saygısı yok her istediği yapılıyor şımartılıyor hiç haz etmediğim bi velet varediyorlar. misal kardeşim anneme rahatlıkla sensin köpek diyebiliyor ve benim kızmam uyarmam bunu değiştirmiyor çünkü o rahatlığı ailem ona vermiş. ben çocukken anneme bir kez mal demiş ve üzüntüden korkudan intihar etmeyi düşünmüştüm şimdikiler hey yavrum.
Korkunçtur.
Bazen bebek gördüğümde annelik duygularım nüksetse de sonra; "saçmalama, iki agu bugu yapmak uğruna buna değer mi" diyorum.

Artık ben diye bir şey kalmayacak. Tamamen kendimi ona adayacağım. Başıma buyruk hareketlerim olmayacak. Bana muhtaç olacak. Ve ben de bakmakla mükellefim.
Gecem olmayacak gündüzüm olmayacak, bakımsızlaşacağım.
Ve ardından büyüyecek ve asıl sorunlar orda başlayacak.
Güzel eğitebilecek miyim?
Sonrasında da kazık kadar olacak.
Şimdi nerelerdedir? Napıyordur? Başına kötü bir şey gelmiş midir? Karnı aç mıdır tok mudur?

Güzel bir duyguysa da, bir o kadar kötü.
Bir mucizenin gerçekleşmesine aracı olmak, yardım etmektir.
Hiç yaşayamadığım duygudur.
Hiç bir zaman olamayacağım durumdur. Ama bir kadının anne olmasına yardımcı olabilirim. O halde bende baba olurum.