bugün

son bir yıl içinde başkentimiz ankarada da meydana gelen bombalı terör eylemlerinin birden fazla amacı olduğunu düşünüyorum.

türkiyeyi siyasi, askeri ve özellikle de ekonomik olarak güçsüzleştirmek. bir devletin siyasi gücünü kırmanın en kalleş yolu da, hiç tartışmasız bombalı terör eylemleridir. üstelik hedef saptırmaya müsait kaos ve kargaşaya çok uygun bir yöntemdir. dünya üzerinde de bir çok güçlü devletin el altından, perde arkasından bu eylemleri yönetmesine imkan sağlamaktadır terör yapısı itibariyle.

ülkemizdeki terör eylemlerini her ne kadar taşeron pkk ve diğer sol örgütler olsa bile ki; dhkp/c nin yönetim ve beyin takımı ingiltere merkezli yönetilmektedir ve üstelik pkk terör örgütü de 5-6 farklı fraksiyona bölünmüş her biri bir yada birkaç devlete birden hizmet etmektedir. (abd-israil, rusya-iran, ab-ingiltere, fransa-almanya v.d.) pkk farklı devletlerce / farklı amaç ve operasyonlarda kullanılan satılık bir örgüttür. diğer bir değişle, parayı bastırana eylemi gerçekleştirmektedir.

şimdi aşağıda ki haberde görüleceği üzere türkiyemizin ekonomik anlamda muazzam bir kaynağa sahip olacağını düşündüğüm bir proje var. adı tanap : Tam adı Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi.

-- Başrolde -- Azerbaycan ile Türkiye var. nedir bu işin esası peki ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan ziyaretleri, Ankara’daki terör saldırısı nedeniyle iptal edildi. Bir önceki ziyaret de yine Ankara’da meydana gelen kanlı terör saldırısından dolayı gerçekleştirilememişti. Bu kez Erdoğan Bakü’ye gidemedi ama Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev, Ankara’ya geldi. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler özellikle de TANAP doğalgaz projesi uluslararası hangi güçleri neden rahatsız ediyor?

BATI’NIN HiSSE GASPI
TANAP Türkiye için ne kadar önemli bir projeyse Batı için de o kadar can sıkıcı. Batı sermayesinin canını sıkan ise Türkiye’nin TANAP’taki hissesi. Doğalgaz transferinde petrolde de olduğu gibi bugüne kadar hep Batı sermayesi kaymağı yiyen taraf oldu.
Nerede bir enerji kaynağı var, vananın başına hep ingilizler, Amerikalılar, Fransızlar geçti. Çoğu zaman mal sahibinden çok karlar elde edildi.

BAKÜ-CEYHAN’DA GASP ETMiŞLERDi
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattıyla başlayalım. 11 ortaklı bir projeydi. Türkiye’nin payı sadece yüzde 6,5’tu.
Türkiye en uzun güzergahta bulunmasına rağmen payı yüzde 6,5 ile sınırlı bırakıldı. Petrolün sahibi olan Azerbaycan’ın hissesi bile yüzde 25’di.

http://www.haber7.com/fot...37833-tanap-gercekleri/p6
iNGiLiZLER HAKKIMIZI NASIL CEBE iNDiRDi?
Bakü-Ceyhan’ın yıllarca kaymağını kimler yedi? ingilizler tek başlarına yüzde 30’luk pay aldılar. Yani mal sahibi olan Azerbaycan’dan bile fazlasını cebe indirdiler.

O projede Amerikalı 3 ayrı şirket yüzde 14’le kazanç sahibi olurken diğer kazananlar Fransızlar, italyanlar ve Japonlar oldu.

TANAP’DA TÜRKiYE FARKI
TANAP’a gelelim. Tam adı Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi. Başrolde Azerbaycan ile Türkiye var.
Bakü-Ceyhan’da yüzde 6,5’la sınırlı bırakılan Türkiye’nin hissesi bu projede tam yüzde 30.
Yani ingilizlerin tek başına Bakü-Ceyhan’da elde ettikleri pay, TANAP’ta Türkiye’nin hanesine yazılmış durumda.

iNGiLiZLER TANAP’A NEDEN KARŞI?
Peki ingiliz BP, TANAP’ta ne almış? Yüzde 12.
Meseleye sadece buradan bakacak olursak bile Batı sermayesinin nereden nereye geldiği açıkça görülüyor.
Yüzde 30’dan yüzde 12’ye inmişler.

GEZi OLAYLARINDAN BERi AYNI TEZGAH
Türkiye nereden nereye gelmiş. Yüzde 6,5’tan yüzde 30’a. Yani ingilizlerin bir önceki projede elde ettikleri paya çekilmiş Türkiye’nin kazancı.

Türkiye TANAP’ta yüzde 30’luk hisseler alırken, aynı tarihte Kuzey Irak’tan petrol transferi anlaşması tamamlandı.

Peki ne oldu o süreçte? Gezi olayları patlak verdi, 17 Aralık operasyonu geldi. TANAP’a ingilizler, Kuzey Irak petrol transferine Amerikalılar şiddetli karşı çıktılar.

http://www.haber7.com/fot...37833-tanap-gercekleri/p6
şimdi de süreci gözden geçirelim birlikte ;

1- Ankara saldırısından sonra Cumhurbaşkanı'nın Azerbaycan ziyareti iptal edildi. Daha önceki de 17 Şubat'daki terör atağına denk gelmişti. Bakü; “Madem öyle, biz geliriz” dedi.

2- Başbakan Davutoğlu'nun Ürdün gezisi iptal edildi.

3- Saldırıdan hemen önce Almanya Şansölyesi Merkel ile Başbakan Davutoğlu'nun kritik telefon teması var. Cenevre öncesidir.

4- Patlamadan hemen önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklaması; “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de konuşlandığı yönünde bilgiye sahibiz."

5- Saldırıdan hemen sonra Rusya Savunma Komitesi Bşk. Yrd. Klintseviç'in açıklaması; “Ankara'yı Suriye'ye müdahale etmeye itiyorlar.”

6- Cenevre görüşmeleri başladı.

7- Güneydoğu-Yüksekova'da başlayan ve öncekiler gibi başarılı olacağı şimdiden anlaşılan temizlik/süpürme operasyonu.

8- Yine Ankara'dan hemen önce (12/03); PKK dahil Türkiye'de faaliyet gösteren 10 terör örgütü birlikte hareket edeceklerini ilan etti.

9- NATO'nun, Türkiye-Suriye sınırında, NATO/ABD-Rusya rekabetinin en belirgin sembollerinden olan Awacs uçurması. Genelkurmay; “NATO'nun Türkiye'ye desteği ile ittifakın birlik ve dayanışmasının sergilenmesi, ittifak topraklarının bütünlüğüne yönelik potansiyel düşmanca tehditlere karşı caydırıcılık sağlanması amaçlanmaktadır.”

10- Saldırıdan sonra AB'nin, “bize yapılmış sayıyoruz” mealindeki açıklaması.

11- Dikkat; Kürt siyasi hareketi içindeki kimi isimlerin PKK ile Dohuk'ta temasa geçerek, “yeter, silahlarınızı bırakın ve buradan gidin” demesi.

http://www.haber7.com/dun...mesi-icin-kime-ne-verildi
GiZLi CENEVRE: "SURiYE'DEN ÇEKiLiYORUZ!"

«Rus güçleri Suriye'den çekiliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, 'Savunma Bakanlığı ve ordunun kendisine verilen görevleri yerine getirdiğini düşünüyorum diyerek, Savunma Bakanı Şoygu ve Dışişleri Bakanı Lavrov'a, Esad rejimini ayakta tutmak için Suriye'ye gönderdiği güçlerin bugünden itibaren çekilmeye başlaması talimatını verdi. Kremlin, 'Devlet Başkanı'nın, Hımeymim ve Tartus'taki üslerin güvenliğinin sağlanması gerektiği talimatına uygun olarak hareket edilecektir' açıklaması yaptı»...

Düşünelim; yukarıdaki maddelerde saydığımız Rusya söylemleri, “çekilme kararı alınmadan önce” olabilir mi?

Mümkün gözükmüyor. O halde, Suriye'de dün 5'inci yılını dolduran iç savaşın durdurulması için Pazartesi günü başlayan Cenevre görüşmelerinin iki yüzü var.. Biri aleni diğeri gizli. ikisinin birden yürüdüğünün işaretini veren tek resmi ipucu BM Özel Temsilcisi De Mistura'nın şu açıklamasıdır; “Suriye için tek B planı savaşa geri dönmektir.” Cenevre toplantısı en başarılı sonuçları üretecek gibi duruyor.

Ve bakın Ankara ne diyor...

A) Türk Silahlı Kuvvetleri: “14 Mart tarihinde bazı basın yayın organlarında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'a atfen 'Türkiye şu anda Suriye sınırını geçerek birkaç yüz metre içeride siperler kazmaya başladı bile' ifadelerini içeren haberler yer almıştır. Söz konusu iddialar gerçek dışıdır.” (Basın açıklaması, 14/03, TSK resmi sitesi, saat 19:50.) Saati hatta dakikayı özellikle vermemin sebebi şu; uluslararası haber ajanslarının, Rusya'nın Suriye'den geri çekileceği yönündeki haberlerinin saati: 19:49!

B) Cumhurbaşkanı: «Ülkemizdeki ve dünyadaki birtakım çevreler yol ayrımında. Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bunun ortası yoktur.”('Terörün tanımı yeniden yapılmalı', 15/03, Milliyet.)

PKK/PYD'Yi KiM KORUYACAK?

17 Şubat'taki Ankara saldırısının ardından Türkiye, teröristlerin PKK/PYD bağlantısını ispat etmiş, bunu başta ABD olmak üzere, Suriye'deki terör örgütünün varlığına kafasını alenen ve resmen çeviren ortaklarına göstermişti. Ancak ne Washington ne de Avrupa ülkeleri, Batı medyası da hep bir ağızdan dahil buna inanmadılar.

Kızılay'dan sonra ise Türkiye delil bile göstermeden kimi bu saldırının ardında PKK olduğunu kabul ettiler.

Bu satırlar yazılırken, Suriye'deki Rus savaş uçaklarının üslerinden ayrılmaya başladıklarının haberi dönüyordu haber kanallarında. Merak edelim; Suriye'nin kuzeyinde iki yakayı bir araya getirmeye çalışan PYD, bağımsız veya ilintili tüm terörist Kürt örgütleri şimdi kim koruyacak?

Terörist başı Cemil Bayık'ın Times'a söyledikleri; “Erdoğan'ı devirmek istiyoruz. Bunun için ölüm-kalım mücadelesi veriyoruz.” Doğru. Tam oradalar. Ölüm ile kalım arasında. Kalmayacaklar.

http://www.haber7.com/dun...mesi-icin-kime-ne-verildi