bugün

ankaralı değilim ama o ulus nedir öyle ya?
adım başı kartvizit mi olur arkadaş.. kaldırımlar, yollar..
anlamsız bir fotoğraf anlamsız bir numara.
ankara'nın doğal yaşamına entegre olmuş kartlardır, yağmurla birlikte gökten indikleri rivayet edilir.
Bazen sevmediğim birilerinin isimleriyle gördüğümde gülme krizine girdiğim kartvizitlerdir.
Ankaranın bitki örtüsüdür.
son baharda dökülen yapraklar gibidirler.

askerlik yaptığım süre boyunca sürekli elime tutuşturulmuş bir kez olsun aramadım. hep kontör tuzağı diye düşündüm oysaki gerçekten geliyorlarmış.

(bkz: saf insan)
görsel
Koleksiyonunu yaptığım, Kimin dağıttığını, tedarikçisini ve günün hangi zaman aralığında sokaklara bırakıldığını, sirkülasyonu, stratejilerinin ne denli işe yaradığını merak ettiğim kartvizitlerdir. Kimsenin umrunda olmaz, ezer geçer insanlar. Yerdeki sigara izmaritleri kadar yok sayılır, umursanmaz.
bir kere bile rastlanmayandır. hayır varsa bu müteşebbis insanları tebrik ederim cidden. sen kart basıp escort reklamı yap. cesarete, pişkinliğe bak.
Ulus civarındaki hastane yakınlarında yaygın şekilde bulunmaktadır.

Ameliyata giren babam için endişe duyduğum anda, annemin kanser teşhisi sonrası kontrollerinde bu saçma sapan kartları gördüğüm oldu.

insanlar acısı, derdi ile uğraşırken bu saçmalıkları görmek zorunda değil.
Ankaraya ilk gittigimde beni gülme krizine sokan kartvizitlerdir.
15-16 yaşındaki çocuklara para verilerek sokaklara bırakılması talep edilen kartvizitlerdir. genelde sabah saatlerinde sakin zamanlarda bırakılır kaldırımların üzerlerine. fotoğraftaki kişi kesinlikle o değildir. kartvizitin üzerinde yazan bilgiler gerçeği asla yansıtmaz.

bunları atan amk çocuklarını yakalarsam öldürecem diyen belediyenin temizlik personellerini sıklıkla duyabilirsiniz sokaklarda.
okul cadde dinlemeden bütün yollarda bulunan kartvizitler . yerlerde göre göre o kadar alıştık ki yeni biri çıkınca fark ediyoruz.
meslek sahibi insanların kendince geliştirdiği reklam ve haberdar etme yöntemi.
belediyeye gerekli şikayetleri defalarca yaptığım kartvizitler.
15-16 yaşlarında bir apaçi iki üç adımda bir elinden bir miktar kartı fırlatır yere. Dağıtılışı bu şekildedir.
geçen kış atatürk lisesinde sınava girecektim bir bakayım okuluma diyerek gittiğimde yol boyu rastladığım kartvizitlerdi, doğudan bi memleketten gelmişiz hiçbir şehirde görmediğim kartlardı bunlar, hele bir de yanınızda babanız olunca daha çok utanıyorsunuz ankara ya yakışmayandır kesinlikle.
üzerinde ilginç cümleler olan kartvizitlerdir.
ulusta bir otelde kalıyordum arkadaşımla. akşam yemeği için bir lokantaya geçecektik gözüme bir kart ilişti. üzerinde; banu ara beni boya beni yazıyordu. gördüğüm en anlamlı yazılı reklamın bu olduğunu anladım.
Bir zamanlar da köprü ayaklarına numaralarını yazan fıtıkçılar vardı.
En az 10 senelik geçmişi vardır.
2006da ben okurken Sakarya caddesinde filan çok olurdu.
Yıllar Ankara'yı hiç değiştirmemiş.
Ne zamandır açmayı düşündüğüm başlıktı, açılmış sonunda. Koskoca başkente yakışmayan iğrençlik. Ya polis ya belediye bundan bir şekilde para kazanıyor prim yapıyorlar ki, bitirmiyorlar.

Yoksa kızılay sıhıye ulus 100 er metre aralıklarla 2 şer polis koy dağıtıldığı saatler belli sonuçta, dağıtanları nezarette bi güzel eskit bak bakalım yapabiliyorlar mı Aq.
bu kadar çok arz, orospu fiyatlarını dibe vurdurur.
Ankara'ya ilk ve son gidişimde yerlerde onlarcasını görüp şaşkınlıklara gark olduğum kartvizitlerdir. Böyle gittiğim yerlerden pipet, peçete, taş, magnet gibi şeyler topladığım için ankara'dan da anı olarak ne aldığımı rahatlıkla tahmin etmişsinizdirasdd.
Bundan 4 yıl önce ulus'ta bulunmuştum. O kartların dağıtımı şöyle denk geldi bana. Taksici yanımdan yavaşça geçerken yüzlerce kartı yüzüme şlap diye attı. Sövmeye kalmadan gitti. Sonra acı gerçekle karşılaştım.
Bana gerekli bazı resimleri ve yerleri ulaştıran olursa bununla ilgili çalışma yaparım.
kimi yerler kartvizitle gidince indirim yapar.